Recep Bilginer, Necati Cumalı, Tuncer Cücenoğlu gibi, Türkiye tiyatrosunu pek ileri taşımayan yazarların şemsiyesi altında gölgelenen "tiyatromuz", Coşkun Büktel gibi yazarların yapıtlarını sahnelemekten erindikçe, ister istemez "yabancı" yazarları ülkemize çekme çalışmaları başlıyor.
Ve Diğer Şeyler Topluluğu, "yabancı" yazarları ülkemize getiren ender topluluklardan biri. Zaman gazetesindeki ilgili haberi okuyunuz. (HB)
'Yeni gerçeklikleri anlatmak için yeni metinlere ihtiyacımız var'
Ali Pektaş
31 Mayıs 2009
Dünyanın farklı ülkelerinden sıra dışı tiyatro yazarlarını tiyatroseverlerle buluşturan "Ve Diğer Şeyler Topluluğu"nun son konuğu Yunan oyun yazarı Yannis Mavritsakis oldu. Oyunları Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rumence gibi dillere çevrilen ve sahnelendiği ülkelerde ilgiyle karşılanan yazar, ülkemizde, 'Kör Nokta' adlı oyunuyla tanınıyor.
Dün Tiyatro Z'de gerçekleştirilen bir yazarlık atölyesinde oyun yazarlarıyla buluşan Mavritsakis, bugün saat 15.00'te Talimhane Tiyatrosu'nda Kör Nokta'nın okuma tiyatrosu ve söyleşi programına katılacak.
İki yıl Çağdaş Yunan Edebiyatı eğitimi alan fakat daha sonra hayatını tiyatroyla sürdürmeye karar vererek eğitimini yarım bırakan bu sıra dışı yazarla söyleşiye, hayatının merkezine tiyatroyu yerleştirme kararını nasıl verdiğinden başladık. Bunun büyük bir soru olduğunu ve bu soruya verecek cevabının şu anda olmadığını söyledi Mavritsakis. Yarım bıraktığı edebiyat eğitiminin oyunlarını doğrudan etkilemediğini anlatan yazar, metinlerinde, daha çok bir oyuncu olarak tecrübelerinin etkili olduğunu ifade ediyor. Eserlerinde daha çok günümüz insanının sorunlarına ve hayat karşısındaki çelişkilerine değinen yazar, tiyatronun hayatta karşılaştığımız sorunlar hakkındaki şeyleri söyleme konusunda mutlak özgürlüğe sahip tek yer olduğunu belirtiyor: "Tiyatroda her şeyi söylemek alanında mutlak bir özgürlüğünüz var. Medyada, televizyonda ve sinemada bu özgürlükten söz edemeyiz. Bunun nedeni tiyatronun yoksul bir sanat olması. Tiyatro genel olarak paradan bağımsız bir şekilde varlığını sürdürebildiği için kendinizi istediğiniz gibi ifade etme şansınız var, bu da size mutlak bir özgürlük sağlıyor." Tam da bu nedenle tiyatronun hep var olduğuna ve hep var olacağına ve hiç tükenmeyeceğine inanıyor Mavritsakis.
Günümüzde dünyanın birçok yerinde farklı işler deneyen tiyatro toplulukları kuruluyor. Bu durum da ister istemez klasik metinlerin artık günümüz insanının sorunlarını yeterince yansıtıp yansıtmadığı tartışmasını beraberinde getiriyor. Mavritsakis, yeni gerçeklikleri anlatmak için yeni metinlere ihtiyaç olduğu görüşünde: "Bizim dünyamız sürekli değişiyor. Tabii hiç değişmeyen şeyler de var. Tam da bu yüzden klasiklere de dönüp bakabiliyoruz. Ama bugün, yeni problemler, yeni durumlarla da karşı karşıyayız. Ve bunları ifade edebilmek için de yeni metinlere ihtiyacımız var." Oyunlarında insanların yaşadığı çelişkileri ve gelgitleri irdeleyen yazar, bunun temelinde aslında kendi yaşadığı çelişkilerin olduğunu söylüyor. Bugün okuma tiyatrosu gerçekleştirilecek Kör Nokta adlı oyunda, geçmiş, gelecek ve bugün arasında sıkışıp kalan bir insanın durumunu gözler önüne seren yazar, "Oyunumun karakteri Niki, kendi çıkış yolunu buluyor. Umuyorum ki hepimiz de hayatta, kendi kişisel çıkış yollarımızı bulabiliriz." diyor.
Son yıllarda özellikle Yunanlı ve Türk sanatçılar arasında ciddi bir bağ ve ilişki kuruldu. Bu durumun iki ülke arasındaki tarihten gelen sorunların aşılmasına katkıda bulunacağını düşünüyor Mavritsakis. Bu işbirliğinin iki tarafın birbirlerinin farklılıklarından çok, benzerliklerinin farkına varmasını sağlayacağını düşünüyor.
(Kaynak: ZAMAN )