24 Nisan 2009 Cuma

Gülriz Sururi'den 18 Mayıs Tiyatrocular Yürüyüşü İçin Çağrı


Gülriz Sururi
24 Nisan 2009


Sanırım her şey, benden önceki kuşakların köy enstitülerinin, halk evlerinin kapanmalarına sessiz kalmalarıyla başladı. Belki de o gün, bizi milletlikten ümmetliğe döndürmeye çalışanların bayramıydı.

Garip bir toplumuz. Sahip olduğumuz değerleri korumak için bile parmağımızın ucunu kıpırdatmak istemiyoruz. Ve bu rehavet içinde bir gün bir de bakmışız, “ılımlı İslam” yaftası yapıştırılmak isteniyor üstümüze. Şöyle biraz kıpırdanıyoruz. Ama “Hadi canım öyle şey olur mu” filan diye geçiştiriyor, kendimizi kandırıyoruz.

Bugün cumhuriyetimizin büyük bir sınavdan geçtiğini düşünüyorum. ABD’de Bush yönetimi çok yıpranmıştı. Aynı dönemde, bizler de sonunda cumhuriyet mitinglerinde bir araya gelebilmeyi düşünebilmiştik. Ne darbe istiyorduk ne şeriat. Sadece cumhuriyetin bize kazandırdıklarını geri vermek istemiyorduk. Çağdaş bir eğitim istiyorduk. Aydınlık Türkiye’yi yaratacak bir eğitim istiyorduk.

Ben de bu nedenle o mitinglerde, değerli hocamız Türkan Saylan’ın arkasında saf tutuyordum. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin saygın, özveriyle kendilerini doğru eğitime adamış üyeleri arasında…

Bugün inanıyorum ki, o cumhuriyet mitinglerinde yüz binler bir araya gelip laiklik adına seslerini duyurmasalardı, ABD’nin yeni başkanı sayın Barack Obama ayağının tozuyla Anıtkabir’e gidip o sözleri yazmaz, Türkiye’nin laik bir devlet olduğunun altını birkaç kere çizmezdi.

Şimdi gelelim Ergenekon’un 12. dalgasının yarattığı kargaşaya…

Bir kere bugün bu operasyonun gidişatını, adaletsiz tutumlarını eleştirmek, darbeyi desteklemek değildir, unutmayalım. Ve gene bugün saygın ordumuzun adını anmak, bazı insanlara neden hemen darbeyi hatırlatıyor? Bu ülkede artık asker de dahil, kimse darbe istemiyor. Şeriat da istemiyor. Herkes toplumun her kesimi için adalet, eşitlik, demokrasi istiyor.

Git gide yargının herkese aynı mesafede durmadığını görüyoruz. Bu operasyon, Mehmet Haberal gibi bazı değerli akademisyenlere, eğitim gönüllerine verdiği kişisel zararın yanı sıra hukuka, yargıya olan inancımızı da zedeliyor.

Türkan Saylan’a geçmiş olsun ziyaretinden sonra televizyon kameralarına konuşurken söze “Türkan Hanım’ın yaşarken heykelini dikmek gerekir” diye başlamıştım. Şimdi manen, insanların desteğiyle her gün heykeli dikiliyor, Türkan Hanım her gün biraz daha ölümsüzleşiyor.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kapatmaya çalışanlar, vaktiyle köy enstitülerini kapatanların torunları olabilirler mi acaba?

Ben ülkemizde eğitimsiz çocuğun kalmadığı gün düze çıkacağımıza inanıyorum.
Bir noktaya daha değinmek isterim. Gündem Ergenekon’un 12. dalgasıyla meşgulken TBMM’den hangi yasa tasarıları geçiyor, bunun farkında mıyız acaba? Dikkat!
Sözlerimi çok yakında keybettiğimiz sevgili Türkel Minibaş’ın hala telefonumdan silmediğim, 2007 tarihli meajıyla bitirmek istiyorum: “30 Ağustos Zafer Bayramın kutlu olsun. Unutma ki gecenin en karanlık anı, gündüze en yakın olan anıdır. Sevgilerimle, Türkel Minibaş”.

Ayrıca benim gibi düşünen, laik Türkiye’nin laik sanatçılarını Galatasaray’dan Taksim’e kadar el ele yürümeye davet ediyorum. Bu davet benim.

Değerli meslektaşlarım,

Bu davet küçük camiamızda ilgi gördü. Ve bu yürüyüşü gerçekleştirmeye karar verdik. Diyoruz ki, Galatasaray veya Tünel’den yürüyüp Taksim Anıtı’na çiçek koyup saygı duruşunda bulunalım ve dağılalım. Her kafadan bir ses çıkmadan. Yalnız tiyatrocular ve tiyatroyla bire bir ilişkili çalışanlar.

Birlikte bir slogan bulalım. Benim kaleme aldığım konuşmadan olabilir, sizlerin daha başka, daha farklı önerleriniz olabilir. En doğrusunu seçelim.

Tarih 18 Mayıs. Saati henüz saptanmadı. Herkes çalışıyor, katılmanız zor. Tiyatrocular el ele veremez diyenler var. Mesleğimiz için el ele veremedik, ellerimiz ülkemiz için buluşsun. Bunu yapmak, varlığımızın gücünü göstermek çok önemli. Gücümüzün farkında olalım, fark ettirelim.
Giyimli, saygılı bir yürüyüş. Konuşmadan, ama yüzümüzü de asmadan... Tavrımızı koymanın zamanı gelmedi mi?
Bu davet bizim.

Sevgi ve saygılarımla,
Gülriz Sururi

Not: 12 Mayıs’a kadar katılacağınızı, daha da önemlisi katılmayacağınızı bildirmenizi önemle rica ediyoruz. Daha geniş bilgi almak, ön çalışmalara katılmak isterseniz (Palin Erkan) palin@tiyatrokare.com.tr’den bize ulaşabilirsiniz.

(Kaynak: Tiyatro Dünyası)