2008 - 2009 Tiyatro Ödülleri… ÖDÜL Mevsimi Geldi
Melih Anık
16 Nisan2009
Ülkemizde tiyatro dalında ödüllendirme arzu ve merakı gittikçe artmakta. Herhalde ödülün iyisi kötüsü olmaz anlayışı ile başta kopartılan fırtına zamanla melteme dönüşüyor ve aradan bir süre geçince ödül "kurumsallaşmaya"(?) başlıyor.
Tiyatromuz sezon başında yardımlar, sezon sonunda da ödülleri ile gündem oluşturuyor. Ülkemizde sesleri daha çok duyulan tiyatro ödülleri şunlar:
Afife Jale Tiyatro Ödülleri; Sadri Alışık Tiyatro Oyuncu Ödülleri; Tiyatro Dergisi Ödülleri; İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri; Lions Direklerarası Seyirci Ödülleri; İsmail Dümbüllü Ödülü; Tiyatro Eleştirmenler Birliği (TEB) Ödülleri.
Bu yılın "bombası" Muhsin Ertuğrul Tiyatro Ödülleri oldu.
Bu yıl, Bebek Rotary , Aydın Doğan Vakfı da tiyatro insanlarına ödül verdi.
Bu yazıda, tiyatro ödülleri ile ilgili görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz.
Tesbitler
Zamanlama:
Ödüller genellikle Mart ayında açıklanıyor; Nisan ayında veriliyor. (TEB, Afife Jale, Sadri Alışık, Lions, İsmail Dümbüllü…) Ödül sezonu bu durumda Mart'da bitmiş oluyor.
Bu yıl yerel seçimlerden önce ilan edilen Muhsin Ertuğrul Ödülleri’nin "encamının" ne olacağını henüz bilmediğimiz için onu bu listeye dahil edemiyoruz. (Tahminimiz, gelecek sene tiyatrocularımız "barış çubuğu" içer.)
Bazı ödüller ise yıl sonu veriliyor. (İsmet Küntay, Tiyatro Dergisi..)
Ödüllerin Geçmişi
Bu yıl Afife Jale 13, Sadri Alışık 14, Lions 9, İsmet Küntay 34, Tiyatro Dergisi 7, TEB 19, İsmail Dümbüllü Ödülü 29. yıllarını idrak etti. Muhsin Ertuğrul Ödülleri ise henüz 1 yaşında bile değil. (2 yaşına basar mı?)
Ödüllerin Niteliği
Seyirci tarafından verilen bir ödül olan Lions Ödülleri dışındakiler tiyatro camiamızın etkin kişileri tarafından verilmekte. Muhsin Ertuğrul Ödülleri ise içinde tiyatrocular olmasına rağmen politik yönüyle dikkat çekti. ( Zaten her ödül bir "politika" değil mi ?)
Ödül Dalları
Ödüllerin ana kategorileri: yönetmen, oyuncu, dekor, kostüm, ışık, müzik. Oyuncu dalında yardımcılar da seçiliyor. Komedi/Müzikal dalı ayrıca vurgulanıyor.
Prodüksiyon, Ensemble, Komedi Ensemble, Küçük Salon Oyuncusu, Tek Kişilik Prodüksiyon, Müzikal Oyun, Efekt , Tiyatronun Zanaatkarları gibi dallarda ödüller veriliyor.
Yenilikçi tiyatro, yeni kuşak tiyatro, genç yetenek, özgün müzik, koreografi , yazar, isme ya da kuruma (tiyatroya verdikleri destek için) özel, özendirme vb dallarda da ödüller verilmekte. Bazen de Belgesel Oyun kategorisinde ödül verildiği görülmekte.
Her yıl artan kategori sayısına ise şaşırıyoruz, ama yaratıcılığa hayran olmamak da elde değil.
Amaç
Ödüller kendilerini Türk Tiyatrosu’nun "Oscar"ı gibi tanıtmaya önem veriyorlar.
Hepsinde ortak olan söylem şu: "Tiyatro sanatına ilginin gelişmesine , tiyatro sanatına ve sanatçısına destek olmak"
Ama görünen o ki ödüller İstanbul ağırlıklı. İsmet Küntay ödülü Ankara’yı merkez seçmiş gibi. Lions bu yıl 14 ile ulaştığını gösterdi .
Ödüller Türkiye’yi kapsayamıyor.
Ödül Yöntemi
Genel olarak 3 aday açıklanıyor ve ödül gecesi içlerinden biri, kazanan olarak açıklanıyor.
Lions bu yıl bir açılım yaptı: "Direklerarası Seyircileri 14 ilimizde sahnelenen 248 sezon oyununu, 2284 koltuk işgal ederek seyretmişlerdir." En azından Lions’un bir ölçüm kriteri var. (2006-07 de 6 ilde 130 oyun seyredildiği açıklanmıştı.)
14 ilde 248 oyunu 2284 koltukta 141 kişiyle takip etmişler. Bu sayılar nesnel bir sonucun ortaya çıkarılmasının olanaksızlığını ortaya koyuyor..
Afife Jale Ödülleri’nde 7 kişilik seçici kurul aday gösteriyor 23 kişi (seçici kurul üyeleri dahil) oyluyor. TEB ise "yılın tiyatro ödülü, yönetmeni, oyunu, kişisi, genç yeteneği" gibi başlıklar altında yıla göre değişen dallarda 1-2 ödül veriyor. Genel olarak da gerekçesini açıklıyor.
Ödüllerde hangi oyunun kaç kişi tarafından seyredildiği ya da ödülün gerekçesini açıklama gibi bir alışkanlık yok.
Ödülün Açıklanması
Genellikle tüm ödül adayları basın bildirileri ile önceden açıklanıyor. Ama sonuç, tören gecesine saklanıyor.Heyecan artsın diye herhalde. Belki de katılım artsın diyedir. (Oscar’da da öyle yapılmıyor mu!)
Lions , TEB gibi , ödülleri önceden açıkladı. Ancak Lions, bazı özel ödülleri 5 Nisan’da tören öncesi açıklayacağını bildirmesine rağmen 25 Mart’da bir internet sitesinde tüm ödüller yayımlanmıştı.
Görüşlerimiz
Toplamda 102 oyun (Afife Jale ve Sadri Alışık Ödülleri’ndeki adaylar dahil) ödüle layık görülmüş. Tüm ödüllerde aday olanları da dahil etsek bu sayı daha da artardı. Bu sayının yüksek çıkmasında Lions’un katkısı büyük. Zira Lions tek başına 248 oyunu gündeme getirmiş.
Lions’un yaptığı açıklamanın şöyle bir yararı oldu: En azından kısıtlı da olsa toplam büyüklüğü görme olanağını bulduk. Ancak bu sayının Türk Tiyatrosu’na emek verenlerin tümünü kapsadığını söylemek olanaklı değil.
Lions, İstanbul’da 167 oyunun 33’üne; İzmir de 15 oyunun 8’ine; Bursa’ da 6 oyunun 4 üne; Kocaeli de 8 oyunun 3’üne; Ankara’da 24 oyunun 17’sine; Erzurum’ da 3 oyunun 3’ üne; Trabzon’da 4 oyunun 3’üne; Adana’da 6 oyunun 3’ üne; Samsun’ da 3 oyunun 2’ sine; Sivas’ da 3 oyunun 1’ine; Van’da 3 oyunun 2’ sine ödül vermiş. (Toplam 248 oyun içinden 79 oyuna ödül verilmiş.)
5 oyun izlenen Eskişehir’ de Şehir Tiyatroları’na; 3 oyun izlenen Diyarbakır’da Devlet ve Şehir Tiyatroları’na; 1 oyun izlenen Konya’ da Devlet Tiyatroları’na ödül verilmiş. Ayrıca da gazete, tv programları, kişiler, kurumlar da ödüllendirilmiş. Anlaşılan toplumdaki etkinin çoğaltılması amacı ağır basmış. (Türkiye’de gazete,tv’ye ödül verirseniz sizden bahsediyorlar!)
Ama bu yıl Karl Ebert ve Tiyatronun Zanaatkarları ödüllerine aday çıkmamış galiba. Bu arada Lions’un seçtiği bu yolun sürdürülebilir olması hususunda kuşkularımızın olduğunu ve Lions’un ödül yapısını ve kurallarını yeniden gözden geçirmesini diliyoruz. Şu andaki haliyle ödüller, Lions camiasının ne kadar çok oyun seyrediyor olduğunun göstergesi gibi duruyor. ( Aslında bu, kendi başına ödüllendirilmeye değer.)
Kategoriler ve Sorular…Sorular…
Bize ilginç gelen kategoriler ve uygulamalar var…
Örneğin Prodüksiyon ve Ensemble ile ne demek istendiğini anlamış değiliz. (Hemen cehaletimize vermeyin! Bir şeyler anlıyoruz elbette de yapılanı çözemedik!)
Türk Dil Kurumu’nun Gösterim Terimleri Sözlüğü’ne baktık.
Prodüksiyon-Bir tiyatro yapıtının tam olarak seyirci için üretilmesi işi. Prodüksiyon-yapım: Bir gösterinin ortaya konması için gerekli çalışmaların tümü.
Afife Jale ödüllerinde yönetmen, erkek oyuncu, yardımcı kadın oyuncu, dekor, kostüm, ışık, müzik dallarında aday gösterilen Leons ile Lena neden Prodüksiyon dalında aday değil?
Salt yönetmen ya da ışık dalında aday olan/ödül alan bir oyunun Prodüksiyon dalında aday olması/ödül verilmesinin nedeni nedir? Örneğin bir oyun “yapıldı” diye Prodüksiyon dalında aday olur mu? Olmalı mı?
“Ensemble play” - Takım oyunu-Gösteriyi ortaya çıkaran oyuncuların, sahne gerisi uygulayım görevlilerinin ve gösteri sırasından çalışan uzmanların uyumlu ve başarılı çalışmasıyla var olan disiplinle bütünlük taşıyan oyun.
Ensemble , “birlikte” anlamına gelen bir söz..Bütünlük anlamında. Yani oyunu oluşturan tüm ögeler arasındaki ahenk ve uyumdan , oynayış birliğinden ve düzeyinden söz etmek mümkün.
Ya da Ensemble dalında ödül verilen bir oyuna ayni anda herhangi başka bir dalda da ödül verilmesi makul mü görünüyor?
Bizim tiyatromuz Prodüksiyon ile Ensemble arasındaki ince çizgiye kadar her şeyi halletmiş mi?
Yazar, Özgün Yeni Oyun arasındaki ilişki/fark nedir? Prodüksiyon, özgünlüğü içermiyor mu?
Yeni Kuşak Tiyatro ile Yenilikçi Tiyatro arasındaki farkı kim söyleyecek? Aradaki fark yapanların yaşları mı? Yenilikçi tiyatro yaratıcı ise, Yeni Kuşak Tiyatro yaratıcılığı dikkate almıyor demek midir? Öte yandan “Yenilikçilik” zaman ile anlaşılan bir kavram.”Yeni” den maksat “farklı” olan mı , yaratıcı olan mı? Malum yaratıcılık da bir “yenilik”tir.
Müzikal Oyun, Tek Kişilik Prodüksiyon dallarındaki ödüller, oyunlar ödülsüz kalmasın diye mi verilmiş? Ödül, mutlak mıdır, göreceli mi? Yani karşılaştırarak mevcutlar içinden en iyiyi mi seçersiniz yoksa tek başına da olsa mutlak iyiyi mi ? Mutlak iyiyi seçenin de uzman olması gerekmez mi? (Örneğin “efekt” gibi bir kategoride verilen odül hangi kriter ile verilmektedir?)
Geçen sene “Küçük Salon Kadın Oyuncu” ödülü alan/aday olan bir sanatçı, bu sene bir başka ödülde “Kadın Oyuncu Adayı” adayı olursa , bunu kurallarla mı izah edeceksiniz yoksa bir sezon geciktiniz diye mi? (Mesela gerekçeniz ”Ödüle aday olmak için oyun en az 15 kez oynanmalı” kuralı mıdır? )
Palto oyunu 2 senedir sahnede imiş. Ödül için “görülmesi” biraz zaman almamış mı ?
Müzikal/Komedi dalında verilen ödüllerde, oyun türüne bağlı yapılan kategorizasyonun tiyatromuzun içinde bulunduğu bu aşamada zorlama olduğunu düşünüyoruz. Verilen ödül ile , “belli bir kategoride oyuncu yaratma”, doğru bir yol gibi gelmiyor bize.
“Küçük Salon Oyuncu” kategorisinin de hangi ihtiyaçtan çıktığını hala anlamadığımızı belirtelim.
Ödüllere baktığınızda bu ayrıntı, bu özen insanı şaşırtıyor doğrusu.(Bunaltıyor da..) Ne ince ayrıntıyı izliyormuşuz da farkında değiliz. Bu bilinç, tiyatro dünyamızı kurtarır diyoruz ama sonuca bakarsanız kurtarmıyor.
Tiyatromuzun “kalabalıkların çıkardığı sese” değil az ama öz değerlendirmelerle “yerinde ses getirmeye” ihtiyacı var. Böylelikle “Ses” kalıcı olur, güçlü duyulur ve de meslek saygınlığı, sanatın değeri ancak o zaman gereğince vurgulanabilir . Ödüller de ancak o şekilde yol gösterici olabilir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yardımı
Sezon başında üzerinde kıyametler kopartılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Tiyatro Yardımı’nı hatırlayan var mı?
Tiyatro yardımı alan çocuk oyunu, geleneksel, amatör tiyatrolardan, ödül alan yok…
Aslında ödüller genellikle bu dalları “görmüyor”. (Lions’un istisnaları dışında) Bu dallar “üvey evlat”ları mı tiyatronun? Onların desteğe ihtiyaçları yok mu? Yoksa “Ödül vericilerin” sesini yeteri kadar duyurmayacak oldukları için mi “yok” sayılıyorlar?
Profesyonel Tiyatro dalında yardım alan 51 tiyatrodan 9 oyun (Temp Odysey (26000), Ölüm ve Kız (63000), İnsan Dükkanı (26000), Diriliş (28000) Lions’dan; Rahat Yaşamaya Övgü(30000) , Testosteron (63000) Afife Jale’den ; Acı (26000) ve Çalıkuşu (52000) Muhsin Ertuğrul’dan; 6 Haftada Dans Dersi (63000) Afife Jale ,Muhsin Ertuğrul, Sadri Alışık’ dan) ödüllendirilmeye layık görülmüş.
Bu oyunlara yapılan yardım toplam 1.702.000 TL içinde 403.000 TL
Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız ödülleri de takip ediyor mu?
Umudumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın yıl sonu itibariyle tüm toplulukların faaliyetleri ile ilgili bir sezon sonu raporunu kamu ile paylaşmasıdır. Böylece bizler de hangi oyun ne kadar seyirciye ulaşmış, ne kadar turne yapmış vb konularda bilgi sahibi oluruz. Belki bir sonraki aşama, yardımlar ile birlikte gerekçelerin açıklanması olur.
Bazı oyunların da yardım(tahsisat) kaçmasın diye sezon sonuna doğru sahnelendiği de bir gerçek. (Bu oyunlardan bazıları gelecek sezonun ödüllü oyunları olacak.)
Karamsar bir Tablo
Ödüllerin Türk Tiyatrosu’na ilginin çoğaltılmasına nasıl bir katkı yaptığını bilmek olanaklı değil. Ama ortaya çıkan tablo umut vermiyor. Sanata ve sanatçıya destek konusunda da iyimser bir tablo yok önümüzde.
Bakmayın yıllardır verilmekte olduklarına, ödüller kurumsallaşamıyor.
Elbette ödüllerin tümü için tek bir seçim kriteri beklemiyoruz. Ama Türk Tiyatrosu’ndaki dağınıklığı anlatması açısından da bu kadar yararlı(!) olacağını düşünmemiştik.
Şöyle bir tesbit yanlış olmayacaktır. Ödüller Türk Tiyatrosu’nu kucaklayacak yerde ayrışmaya neden oluyor. Bu ayrışmada da Tiyatro Sanatından önce grupların (bazen kişilerin) hakimiyetinden bahsetmek mümkün. (Sezon içi eleştiri yazılarını dikkatle okursanız adayları önceden tesbit etmeniz mümkündür.) Bazı ödüller bazılarına tepki diye doğuyor. “Benden olanı korumalıyım” iç güdüsü, “Kurumun başındaki adama kızdım, onun için…” türü nedenler ve “Kendine göre hak dağıtma/cezalandırma” gibi açıkça söylenmeyen ama yapılan , gerekçelerini sonuçlara bakarak çıkarsadığımız ödüller, Türk Tiyatrosu’nun niteliksel değerlendirmesini , seyirciyi yönlendirmede doğruluk, sanatta nesnellik ilkelerinin ortaya konulmasını sağlamıyor. Hatta giderek tiyatro üzerinde bulutların çoğalmasına neden oluyor.
Olsa olsa 2 günlük heyecan.. Biri ödüller açıklandığı gün diğeri verildiği gün.
Bu yıl “sivri” konuşmacı da yok galiba… Ödül verenler de “baltayı taşa vurmadılar” herhalde.. Medyaya malzeme yok, yankı da o kadar!
Geçmişte Tiyatro Ödülleri üzerine bir yazıda görüşlerimizi paylaşmıştık.
(Bkz http://www.tiyatrodunyası.com/ / “Afife Jale Tiyatro Ödülleri;Türk Tiyatrosu ve Tiyatrocu” )
Ne yazık ki hala durum farklı değil.
İçimizi Isıtanlara Teşekkür…
Herşeye rağmen tüm ödül alanları kutlarız.
Sezon değerlendirmemizi yaptığımızda bizim içimizi ısıtanlar: İnek (Yönetmen Mehmet Avdan) , Levent Öktem (Rahat Yaşamaya Övgü) , Aybanu Aykut Gürses (Salvador Dali Göndermeleri İçimi Isıtıyor), Linda Çandır(Rahat Yaşamaya Övgü), Gamze Kuş ( Deri Ceket Sahne Tasarımı), Ezgi Kasapoğlu ( Rahat Yaşamaya Övgü Müzik) , Tiyatro Gerçek’in doğuşu…
Tiyatro sanatı ve yaşam için bize umut verdiler. Biz de onlara samimi alkışlarımızı verdik. Şimdi de açıkça teşekkürlerimizi sunuyoruz. Umarız bu naçiz ödülümüzü kabul ederler.
www.melihanik.blogspot.com
Yazarın Tüm Yazıları
Bu Yazıyı TAVSİYE ET!
Yorumlar
mert güven
4/16/2009
melih bey, kibarlığınızdan siz yazamamışsınız, ben yazayım.jüriler de dahil herkes kabul ediyor ki körler sağırlar birbirini ağırlıyor..gördüğüm şudur (dürüstçe yazdığım için kusura bakmayınız)
1. lions ödülleri ödüller içinde en ciddiyetsizi, en hafife alınanı. herkese ödül vererek de böyle düşünenler haksız değilmiş diye düşündürtüyor. mesela göksel kortay öğrencileri genç yetenek ödülleri alıyor, ondan ders almayanlar yırtınsa sonuç zor değişiyor. bunu da kendi başarısı kabul ediyor göksel hanım. vasıf öngören sahnede yok, devlet istemiyor diye konuşma yapılıyor, cehaleti diğer konuklar yüze vuruyor, meğer her yerde oynanıyormuş. geçen sene üstün akmen iane yazmıştı, haklıdır.
2. tiyatronun elitistleri afife ve sadri alışık ödüllerinde. objektif olduğunu düşünmek aptallık, herkes ağırlığınca ve yakınlığınca tartılıyor.
3. ismet küntayankara’da da tiyatro var demek için ortaya çıkmış. birkaç kişiyi sevindirmekten başka elle tutulur yanı yok..
4. muhsin ertuğrul ödülleri için nasıl dava açılmaz aklım almıyor. "dürüst" aday kemal kılıçdaroğlu’nu bu yolsuzluklar neden ilgilendirmez acaba?hakaret etmek için yazmadım, durumu ortaya koymak istedim. körler sağırlar birbirini ağırlıyor, başka da birşey ifade etmiyor.
(Kaynak: Tiyatro Dünyası)