6 Ocak 2009 Salı

"Profesyonel izleyici" Melih Anık'ın eleştirdiği Oyun Atölyesi yapımı "Testosteron"un oyuncularından Fırat Tanış savunma yapıyor

"Testosteron" oyuncusu Fırat Tanış diyor ki:


"Yazı"nın (salt ve sadece -yazının-), şiddet yoksunu masumiyetine sığına sığına, şiddet uygulama -hadinsiye- korkaklığınızdan "Milyon-milyon ytl ler harcayıp, üç temsilde (ve bazen prömiyer yapmaksızın) oyun kaldırıp ödeneklerini hasır altı ediveren, emeğini ve umudunu sömürdüğü ve artık sözleşmeli mi -sözleşmemeli mi ne halt olduğu bile belli olamayan, genç oyuncularının "sigortalarını" dahi kurumsal veznelerinde iç- ederekten hastane köşelerinde süründüren ve hatta vakti zamanında "Mehmet Ulusoy" gibi ( o tırrrnak içinde kalsın inşallah) "kültürel" değerlerini kanser pençelerinde ölüme bırakan ve enseye şaplak ilşkiler kulvarında harem-harem kadroları çiçek açan ve sanki hepimiz çook bi mutlu imişiz gibi bu kültürden bir de bakanlığına soyunan bir kurumun (kış geldi bacaları temizleyin) "hoş görüsüne ve özgürlük anlayışına saygı duyduğunuz" için -ki bu alıntıyı bile yaparken ," yanlış mı okuyorum, dur bir daha okuyayım" dedirtecek kadar yazınızda -nerde ise m.i.t.-eleştirel bir havalar yaratmanız -çekirdeksiz, kuru entelektüelliğinizden"

Özel bir alanın içindeki hiçbir özel ilişkilenmeden haberdar olmaksızın, 11 yaşında bir çocuğu, tiyatronun tuvaletinde kıstırıp (ki oyundaki +18 ibaresi sizin o pek bir babacan, muhafazakar-yani muhafazadan -kar amaçlı- ruhunuzdaki gibi bir YASAK değil, her biri birey olabilmiş ebeveynler için sadece bir ÖNERİdir kanımca) "söle bakalım bebecan... kaç yaşındasın sen", diye sorabilme muhafaza-yazınıza-kar, erişkin faşizminizden

"Sizin her nasılsa huzur bulabildiğiniz ve salondan seyirci henüz çıkmamış iken (o, 11 yaşındaki çocuk dahil - bu yüzden yalancısınız da ayrıca) trübünlere bizden daha oyuncu dönerekten "Bizim alkışlarımız emeğinize, oyuna değil" diye bağırarak yaptığınız görgüsüz ve usul bilmezliğinizden (buna bizzat tanık oldum)

"Mesleğinin ve hayatının her ve her ve her alanında kendini paşalar gibi ortaya koymuş ben ve sahnedeki ve sahne arkasındaki tüm meslektaş ve emekçi arkadaşlarımın tüm mesleki heyecanlarını ve inisiyatiflerini hacamat etme vandallığı ile oynadığım-ız oyunun mesleğim-iz içindeki yerini yeniden düşünmemiz önerisi aymazlığınızla -sizin deyiminiz ile söylüyorum- soytarılaşamamış bile oluşunuzdan"

"...Gariptir ki salondan gelen kıkırdama ve kahkahaların çoğu kadınlardan.. Kadınlar kendilerini aşağılayan esprilere gülüyorlar!" şeklinde bir ibare ile her -18'in dahi basitçe ilk bakışta kavrayabileceği bir ironiyi (tiyatronun ve dahası asıl MİZAHın yüzyıllardır yapageldiği İRONİYİ, YANSITMAYI -bkz: psikoloji- burada demek istediğimden muradımı meraklı seyircimize bırakıyorum) dahi anlamamış iken siz, nerden ve hangi tektikçiden bulmuş da eleştirmen olabilmiş olmanız cesaretinizden ötürü tarz ve yöntem duvarımı ne de güzel çatlatıvermiş bulunmaktasınız

Oyun ile ilgili akademik ve kuramsal karşılığı okuduğum kadarı ile tasarımcımız Bengi Günay elinden geldiği ve dilinden döndüğü kadarı ile cevaplamış.

Amma ve lakin bir eleştirmen bir entelektüel olamamış olmanın tüm hafifliği ile eklemek isterim ki:

"mavi boncuk tak da gel / gören maaşallah desin
sevda dolu kalbimde / sevmek kadar güzelsin"

(Kaynak: "Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'a 'Emek Ödülü' verdiği süreçte, tartışılan konuya dikkat!")

Bakınız: "'Profesyonel izleyici' Melih Anık'ın eleştirdiği Oyun Atölyesi yapımı 'Testosteron'un oyuncularından Metin Coşkun savunma yapıyor"

***

Oyun'un notu: Ayrıca bakınız; "Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın (TAKSAV) 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talat Sait Halman’a verdiği 'Emek Ödülü' haber linkleri"