2 Aralık 2008 Salı

merhaba

hilmi bulunmaz
2 aralık 2008


ben iyiyim
sen nasılsın

iyi ki tanıdım seni
kirazın tadı gibi

uzak bir ülkede gezen gemi
derin ormanlarda yalnızlık
hüzün kokan karanfil
geceye direnen türkü

merhaba
nasılsın

kalın duvarlar var
işkillenmiş zaman
yağmalanan toprak
ve yarından önce yapılacak işler var

merhaba
nasılsın

kısa sürdü yaşamın
bir kelebek gibi

yoğun bir soluk
titrek bir coşku

gözlerinin derininde lunapark
ve tüm hüzünleri içen dev
her an kaçacakmış gibi
sürekli soru soran
sencileyin gözlerin
bir deniz mavisi
ve bir okyanus sessizliği

merhaba
nasılsın

gittiğin yerde fırtına mı var
dinozorların sırtına konan albatros
türkü söylüyor mu hala

haydi
masayı kurduk
ezo gelin söyledik
kırmızı biber
bir dilim limon
biraz da tuz serptik mi çorbaya
yeniden başlarız
yarım kalan kavgaya

merhaba
nasılsın