5 Aralık 2008 Cuma

Coşkun Büktel, polisiye romanda da başarılı

Erol Üyepazarcı tarafından yazılan "Korkmayınız Mister Sherlock Holmes!" adlı kitap, "TÜRKİYE'DE POLİSİYE ROMANIN 125 YILLIK ÖYKÜSÜ (1881-2006)" altbaşlığını taşıyor. Titizlikle hazırlanmış bu kitap, temiz bir dille kaleme alınmış. Hakkaniyet ölçüsüne dikkat eden Erol Üyepazarcı, tiyatro esnafının davrandığı gibi davranmayıp Coşkun Büktel'in yazınsal değerini teslim etmiş. Üyepazarcı'nın hazırladığı kitaptan Büktel'le ilgili bölümü okuyunuz:


Coşkun Büktel'in başarılı romanı: Fiyasko


Çocukluğundan beri yaşamak ve okumak için ne iş bulduysa çalışmış olan Coşkun Büktel (1950-) İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi Bölümü'nden mezundur. Simit satıcılığından, Türk Hava Kurumu adına koyun postu toplamaya, sinema ve televizyonlarda figüranlık yapmaya, otel resepsiyonistliğinden reklam yazarlığına kadar uzanan çeşitli işlerde çalışırken gerçek tutkusu olan tiyatro, yaşamında hep başat bir rol oynamıştır. 1993'te yayımlanan tiyatro oyunu Theope Devlet Tiyatroları'nın repertuvarına alınmasına rağmen, yazarının tiyatroda subaşlarını tutanlara karşı eleştirel tutumu nedeniyle oynanmamış, yazar bunun üzerine eleştirilerini daha da yoğunlaştırarak sürdürmüştür. Çevirileri de olan Büktel son yıllarda İkinci Geliş, Jigolo ve Fiyasko adlı üç senaryo kaleme almıştır.

Bu senaryolardan Fiyasko 2005 yılında, romanlaştırılarak yayımlanmıştır (Çitlembik Yayınları). Kara mizah ile absürd romanın hoş bir karışımı olan Fiyasko'da olaylar sağlam bir polisiye kurgu içinde hızla gelişmektedir.

Romanın kahramanı Mesut hayatta hep başarısız olmuş ve bunun ezikliği içinde intihar etmeye karar vermiş biridir. Tam kendini asmak üzereyken evinin telefonu çalar, bu telefon onu o an için intihardan vazgeçirir. Ancak telefon yanlış numara çeviren birindendir. Banka soyan bir çetenin elemanları çete reisi Cafer'in kardeşi Muzaffer'in soygun sırasında vurulması üzerine tanıdıkları bir ayyaş doktoru aramaktadırlar. Mesut onlarla ipe sapa gelmez biçimde konuşur ve davetlerini sanki doktormuş gibi kabul eder. Ama onu beklerken Muzaffer ölür. Cafer, daha sonra gerçek Doktor Kamil'in çoktan öldüğünü ve yanlış numaraya çıkan birinin kendisini oyaladığını anlayacak ve işin peşine düşecek, Mesut'un izini bulacaktır. Bu arada Mesut yine intihara karar verecek, zengin ama kıskanç ihtiyar karısı Müyesser'den kaçan Özdemir'in lüks Mercedes'inin önüne atlayacaktır. Yine ölmeyecek ama bu kez karısını öldürme planları yapan Özdemir'den bir fastfood lokantasında bombalı eylem yapma önerisi alacaktır. Özdemir bir yolunu bulup karısını bu dükkana gönderme ve bu patlamada ondan kurtulma planları yapmaktadır. Mesut'a Amerikan emperyalizmini protesto için bu eylemi yaparak intihar etmesini teklif eder. Ama Mesut böyle bir katliamda rol almayı kabul etmez. Ancak olaylar başka türlü gelişecektir. Mesut'un önüne sevdiği bir kadın, Ayten çıkacak ve intikam için Mesut'u izleyen Cafer ve arkadaşları Ayten'i kaçıracak, onu kurtarmak için de Mesut, Özdemir'den 500.000 dolar isteyecek ve söz konusu dükkanda bombayla intihar etmeyi kabul edecektir. Kitabın sürpriz finaliyse çok ilginçtir.

Anlattığımız bu ilginç öykü çerçevesinde yazarın ironik dili ve yarattığı kara mizah çok başarılıdır. Okuyucu bir taraftan heyecanla olayların gelişmesini takip ederken bir yandan da ilginç tiplerin davranışlarını yazarın alaycı bakışıyla merakla izlemektedir. Özellikle manyak katil Zekai tiplemesi çok çarpıcıdır.

Bir senaryo olarak yazılmış ve çok hızlı bir ritme sahip Fiyasko "kara roman" türünün edebiyatımızdaki en başarılı örneklerinden biridir.

(Kaynak: Erol Üyepazarcı, "Korkmayınız Mister Sherlock Holmes!", Maceraperest Kitaplar, 1. Baskı 2008, 1. Cilt, sf. 478)