İnsanlık, bir yandan "düşünen robot" üretme çabasını sürdürürken, diğer yandan "düşünmeyen insan" modelini vitrine çıkarıyor. 12'lerle (12 Mart ve 12 Eylül faşizmleri) iktidarını pekiştiren kapitalizm, ülkemizi, kışlayla cami parantezinde yönetiyor. Sıkıştığında, Türkiye'yi baştan başa kışlaya dönüştüren kapitalizm, günümüzde de cami modeline önem veriyor. Şeriatçı basının biçimlendirdiği kamuoyu, giderek, umutlarını ahirete erteliyor. Zaman gazetesinin "düşünce" anlayışı o denli ileri gidebiliyor ki, "yaftalamayın" palavrasıyla, insanları kavramsallıktan uzaklaştırmak istiyor. ("Zaman, düşünceyi kavramlardan uzaklaştırıyor"). İşte böyle bir ortamda, "Marksist Bilimler Akademisi" önemli bir anlam içeriyor. İnsanları, magazinel davranışlardan uzaklaştırıp, kışla/cami parantezi tutsaklığından kurtaracak böyle bir akademiye, herkes elinden gelen desteği sunmalı. Bu arzuyla, atılım gazetesindeki muştu içeren haberi okumanızı öneririz:
Sanat ve Hayat 'gölgede kalanlar'ı anlatıyor
İSTANBUL (18.11.2008)- Aylık kültür, sanat, edebiyat dergisi Sanat ve Hayat’ın Kasım sayısı çıktı. Son sayının dosya konusunu 'gölgede kalanlar'. Dergi ayrıca BEKSAV bünyesinde açılacak Marksist Bilimler Akademisi'nin de duyurusunu yaptı, okurlarına çağrıda bulundu.
Aylık Sanat ve Hayat dergisinin Kasım ayı sayısı, yeterince bilinmeyen, gereğince hatırlanmayan, değerince anılmayan aydın ve sanatçıları okuyucularıyla buluşturuyor. Kutsiye Bozoklar Tevfik Fikret’i, Sami Özbil Enver Gökçe’yi, Mukaddes E. Çelik Ayşenur Zarakolu’nu, M. Ali Çubuk Adnan Cemgil’i, Osman Özarslan Sabiha Sertel’i ve Ercan Kanar ise Emil Galip Sandalcı’yı kaleme aldı.
Derginin Çağrışımlar dosyasında ise üç yazı yer alıyor. Fırat Aydınkaya mekân ve iktidar bağlamında Silivri ile İmralı hapishanelerini, Kemal Egeli ise Edirnekapı Şehitlik Mezarlığı ile Papillon Golf Sahası'nı karşılaştırıyor. Hacı Orman da bu bölümde Ahmet Kaya’nın müziği ile Nevzat Çelik’in şiirini birlikte inceleyerek müzikte ve edebiyatta insanın ve isyanın seslerini irdeliyor.
Grafitti dosyasında ise Cezmi Ersöz’ün “bir askerlik hatırası” olan “Sahi, bir mendil niye kanardı” başlıklı anlatısı yer alıyor. Ersöz’ün sade ve şiirsel üslubuyla yazdığı yazı insani olanın nasıl kışla kültürüne çarptığını gösteriyor. Ersöz’e daha önce yazdığı “Askerlikten dönüş güzeldir” yazısına 'halkı askerlikten soğutmak'tan dava açılmıştı.
Resimli Ay bölümünde yeni öykü ve şiirlerin yanı sıra bir röportaj ve bir eleştiri yazısı yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda kitabı yayınlanan Sami Özbil'le tutuklu bulunduğu cezaevinde yapılan röportajda Soluk Soluğa isimli kitap okuyuculara aktarıyor. Arzu Demir’in kaleme aldığı ‘Masumiyet Müzesi Nasıl Bir Roman?’ başlıklı eleştiri yazısı ise bu dosyada yer alan diğer yazı.
Grafitti dosyasında Marksizm’in güncelliği üstüne bir çalışma da yer alıyor. “Marks Geri Dönüyor” başlıklı yazı, Doğan Durgun’un, ‘Frankfurt'tan Beylikdüzü'ne Kitap Fuarları’ ise Aykan Erden’in kaleminden okuyucularla buluşuyor.
Marksist Bilimler Akademisi açılıyor
Dergi bu sayısında birde çağrı yapıyor okuyucularına. Daha önce duyurusunu yaptığı Marksist Bilimler Akademisi’ne İstanbul ve çevresinde yaşayan okurlarının yüksek duyarlılık ve ilgi göstermelerini istiyor. Nazım Hikmet’in adıyla kurulan ve hazırlıkları tamamlanmak üzere olan Akademi için yer tutulduğu, kadro ve ‘müfredat’ın netleşmek üzere olduğu bildiriliyor.
Haluk Gerger, Alâeddin Şenel, Korkut Boratav, İbrahim Okçuoğlu, Ragıp Zarakolu, Ercan Kanar, Taner Timur, Mukaddes Çelik, Tülin Öngen, Bayram Kaya, Sibel Özbudun, Alp Altınörs, Osman Özarslan, Metin Özuğurlu, Selim Sezer gibi isimlerin netleştiği akademi bünyesinde politika, felsefe, politik ekonomi, hukuk, tarih gibi ana bölümlerin içinde çok sayıda ‘ders’ başlığının yer alacağı bildiriliyor. BEKSAV bünyesinde bulunan, ancak işleyişi özerk olan Akademi’nin kayıtlarına Aralık’ta yapılacak açılış etkinliğinden itibaren başlanacak. Sanat ve Hayat Dergisi’nin yeni sayısı bayii ve kitapçılarda…
(Kaynak: atılım)