15 Kasım 2008 Cumartesi

DOT, 26.000 YTL'lik çanağı beğenmedi

Kültür Bakanlığı çanağı yalamak için başvuruda bulunmasına karşın, sonradan mızıkarak çanak yalamaktan vazgeçen DOT, anlamsız bir açıklamada bulundu. Tiyatro Dünyası sitesine yansıyan anlamsız haberi, parantez içerisinde eklediğimiz bize ait linkler ve kırmızı yazılarla anlamlı hale getirdik:


DOT, Devlet Yardımını Reddetti


Kültür Bakanlığının özel tiyatrolara destek (Kültür Bakanlığı çanağı) programına Dot olarak tüm sezon boyunca yani 8 ay sürecek ve 17 oyun sahnelenecek yeni projemiz Vur / Yağmala / Yeniden için destek almak (Kültür Bakanlığı çanağı yalamak) üzere tanıtım ve bütçe dosyası hazırladık ve başvuruda bulunduk. (Kültür Bakanlığı çanağı yalamak istedik.) Bu proje kendi mekanımız dışında, hazırladığımız 2. gösteri mekanında sahneleniyor.

6 Kasım 2008 tarihinde Kültür Bakanlığının kendi internet sitesinden yapılan açıklamada, Vur / Yağmala / Yeniden için hazırladığımız başvuru dosyasında belirttiğimiz uygulama (yapım) gideri miktarının yaklaşık olarak % 10’u kadarını destek olarak projemize vermeyi uygun bulduklarını görüyoruz. (Keşke ilgili sitenin ilgili linkini verseydiniz de okuyabilseydik. Sizin yazdıklarınızdan bir anlam çıkarmak olanaksız. Küçük bir olasılık da olsa, Kültür Bakanlığı'nın pek de anlamlı olmayan sitesinden, bir şeyler çıkarabilirdik.)

Ayrıca proje başvuru dosyasında “beklenen bilet geliri” soruluyor. (Ne yani, sormasınlar mı?) Siz de tahmini seyirci sayınız üzerinden hesap yapıp dosyada belirtiyorsunuz. (Çanağı yalayan, tahmini hesap yapar. Minareyi çalan, kılıfını hazırlar.) Yapım ve uygulama giderlerinizle, beklenen bilet geliri arasındaki farkı “destek” (çanak yalamak) olarak talep ediyorsunuz.

Yani başka bir açıdan bakıldığında, projemize uygun bulunan destek (çanak yalamak) miktarı, “uygulama (yapım) giderlerimiz”den “beklenen bilet geliri”nin düşülmesinden sonra kalan, bizim talep ettiğimiz “destek “ miktarın % 25’i kadar. (Götüne güvenen borazancıbaşı olur. İzleyicisine güvenen tiyatro kurar.)

Bu durumda mevcut uygulamanın en başından başlayarak şeffaflık ve kriterlerin belirsizliği konularına bakmalıyız. (Kültür Bakanlığı çanağı yalamadan önce "şeffaflık ve kriterlerin" ayrımında değil miydiniz? Size daha fazla çanak yalatmak için söz mü verilmişti?)

Daha projenizle başvururken, mevcut desteğin maddi ve teknik dağıtım kriterlerini bilmiyorsunuz. (Bilmediğin işe girme. Kaldıramayacağın yükün altına yatma.)

Sanki bahsi geçen konu para değilmiş gibi, bütçeden, oranlarından ve dağıtımındaki kriterlerden bahseden hiçbir bilgi bulunamıyor. (Bu işler bilgiyle değil, ahbap çavuş ilişkisiyle oluyor. Günaydın!) Sonuçta bu destek bir bütçe dağıtımından ibaret değil mi? (Kültür Bakanlığı çanağı yalamak için, ilkel ilişkilerin ağına dolanmak gerekiyor.) Manevi veya duygusal bir yanı olmasını beklemiyoruz. (Benim verdiğim vergilerle beslenmeniz için "manevi veya duygusal bir yanı"nız bulunmaması gerekiyor.) Bütçenin dağıtılması konusundaki kriterlerin yazılı olması, sorulması, konuşulması, bilinmesi tuhaf bir talep midir? (Kardeşim, "körler sağırlar birbirini ağırlar" mantığıyla yürüyor bu işler. Hala farkına varmak istemiyor musun?) Kısacası “Para Konuşmak” ayıp mı?? (Bu kadar sinirlenip çift soru işareti -??- kullanarak, çanak yalama katsayını artıramazsın. Sakin ol. Sinirlerine hakim ol. Hazır ol. Hizaya gel. Belki o zaman çanak yalama oranını artırabilirler.)

Her konuda olduğu gibi Avrupa üzerinden mi örnek vermeliyiz? (İnsan, YA çanak yalamayı SEV'er YA çanak yalamayı TERK ET'er. Çanağın küçüğü büyüğü olmaz. Çanağın Türk'ü Avrupalısı olmaz. Çanak yalamak, çanak yalamaktır.)

Kaldı ki artık Türkiye’de birçok kurum, uluslar arası fon kullanımına ortak oluyor ve fonlardan haberdar. (Halkına değil, sömürenlere güvenenler, "DÜNYANIN BÜTÜN ÇANAKÇILARI BİRLEŞİN!" yada "ÇANAKLARIMIZDAN BAŞKA KAYBEDECEK ŞEYİMİZ YOK!" diye slogan atarlar.)

Yurtdışında , herhangi basit bir destek veya fon kullanımında, bütçe aralıkları bellidir. Projenizden beklenen kriterler bellidir. Fonlar veya destek programları mesela, projenize ortak bulmanızı talep eder hatta bunu cazibeli kılmak için çok ortaklı projelere daha yüksek birimlerden fon verir. (Sen onları halkın külahına anlat. Yada Raşit Çelikezer, Refik Erduran, Turgay Nar, Lemi Bilgin hazretlerinin halktan uzak, kararmış yüreklerine anlat.)

Sizde en başından belirlenmiş birçok farklı kritere göre fon veya desteklerin, hangisine başvuracağınıza karar verirsiniz. (Kardeşim, hem karmaşa var diye yakınıyorsun, hem de çanak yalamak için başvuruyorsun. Bu ne sarmısak turşusu, bu ne diyet.)

Biz bu konuda başvuru aşamasında bile hiçbir yazılı kritere ulaşamıyoruz. (Yeteeer!... Çanak yalamanın bile bir adab-ı muaşereti var kardeşim. Onun da içine ettiniz. Yeteeer!... Çanak yalayacaksanız, kuralına göre yalayın.)

Bazı gerekçeler duyuyoruz ama söz konusu her yıl verilen belli bir miktar bütçe olduğunda kulaktan duyulan bu kriterler hafif ve duygusal kalmıyor mu ?? (Yine sinirlenip çift soru işareti -??- kullanmışsın. Koskoca devletin, koskoca çanağını yalamak isteyecek denli cesur olduğuna göre, yazım yanlışı yapman olası değil. Demek ki, sinirlenmeni belli etmek için çift soru işareti -??- kullanarak tepkini dile getiriyorsun. Allah yardımcın olsun. Amin.)

Kültür bakanlığının sitesinde açıklanmış olan mevzuatta içerik açısından birçok madde görüyoruz ama mevcut fonun nasıl dağıtılacağına dair teknik ve matematik hiçbir açıklama yok. (E, yeter ama!) Şu kadar yıllık tiyatrolar şu kadar kez oynayacakları ve şu kadar bütçeye hazırlayacakları projeleri ile şu aralıkta fona başvurabilirler gibi… (Neden daha açık ağlamıyorsun? Neden mızıldanıp duruyorsun? Neden hüngür hüngür ağlayıp çanak yalama katsayını artırmalarını dile getirmiyorsun? Neden Raşit Çelikezer, Refik Erduran, Turgay Nar ve Lemi Bilgin'e telefon açıp teessüflerini dile getirmiyorsun? Neden Ertuğrul Günay'dan yardım talep etmiyorsun? Neden, neden, neden?)

Bu durumda proje sahipleri hangi aralıkta fona hangi koşullarda başvuruda bulunduklarını bilmiyorlar. (Onlar neyi biliyorlar ki? Onlar ki çanak yalamaktan başka bir amaca sahip değiller, yazıyorlar dilekçelerini, alıyorlar sadakalarını, yan gelip yatıyorlar. Sen de onlar gibi yap. Çanak yalamanın kurallarına uy. Sızlanıp durma.)

Mevcut uygulamadaki belirsizlik, kişi ve kurumları - ellerindeki tek bilgi olan-

“dağıtılan bütçeden hangi kurumun ne kadar destek aldığını gösteren tabloya” bakarak yorum yapmaya yönlendiriyor. Sorular başlıyor, kurumlar kategorilere mi ayrılıyor? Birinci kategoride olan kurumlar % 100 mü destekleniyor? Daha alt kategorideki gruplar % 30 veya % 20 arası mı destekleniyor? Kategoriler nasıl belirleniyor? Kategoriler yoksa, tüm destek alan grupların gider bütçeleri aldıkları desteğin 10 katı kadar mı ?? (Çift soru işareti -??- kullanmak, sende bir tik haline gelmiş. Kendine dikkat et. Kategori-mategori yok. Kör tuttuğunu seviyor.)

Çünkü, yayınlanan tablo dışında başka bir bilgi yok elimizde ve bu da sektörün kendi içinde yıpranmasına sebep oluyor. (Ne sektörü? Ne yıpranması? Ayol sektör mü kaldı?)

Vur Yağmala Yeniden, 8 ay sürecek bir proje. ("Vur, Yağmala, Yeniden..." sözleri nasıl da uyuyor Kültür Bakanlığı çanağı yalama seanslarına.)

17 oyun sahnelecek . Her ay yeni 2 oyun prömiyer yapacak. Tüm projede 35 oyuncu yer alacak ve 110 kez sahnelenecek. Bu projenin sahnelenebilmesi için yeni bir gösteri mekanı oluşturuldu.
Yani şehrin merkezinde İstanbul seyircisi için yeni bir sahne hazırlandı. (Hayırlı olsun. Allah yardımcınız olsun. Allah versin. Kültür Bakanlığı çanağı yalamaktan vazgeçtiğinize göre, haydi başka kapıya.)

Tüm bu özellikleri sebebi ile bu projeyi Kültür Bakanlığı destek programına yollamıştık.
Ve bu özelliklerinin hiç önemsenmediğini görüyoruz. (Başka kapıya. Sabancı var, Koç var, Borusan var, Efes Pilsen var, ENKA var, Eczacıbaşı var... Var oğlu var. Türkiye'nin üç tarafı deniz, dört tarafı keriz. Acele etmeyin. Slowly pleaese.)

Destek miktarı bize az geldiği için değil, “Vur / Yağmala / Yeniden” projesi için yeterli ve uygun anlayışta olmadığı için kabul etmiyoruz. Desteği almıyoruz. (Hiç de inandırıcı değil.)

Gelecek yıllarda “şeffaf” bir destek / fon uygulaması olmasını dileriz. (Çok yaşa. Allah uzun ömür versin.)

Özlem Daltaban
Dot


(Kaynak: Tiyatro Dünyası)