Dün, oyunumuza dört izleyici geldi. İbrahim, Ömer, Suat ve Şafak... İbrahim Öner, bir tiyatrocu. Ömer Faruk Keleş, yakın zamana dek tiyatroculuk yaptıktan sonra, Suriye'de bir yıl kalıp, şimdi İlahiyat Fakültesi'nde okuyan biri. Suat, eşinden boşanınca, kendisini Beyoğlu'nun griliğine vuran bir punkçı (yada punk). Şafak, Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği'nde öğrenci; aynı zamanda Pandora dergisinin müzik, sinema ve tiyatro eleştirmeni...
Suat ve Ömer, tiyatromuzun emekçisi Mehmet Şahin'den duyup gelmişler oyunumuzu izlemeye. İbrahim, benden öğrenmişti. Şafak, Cumhuriyet gazetesindeki ilanımızı görüp gelmiş. Homeros adı ilgisini çekmiş. Homeros ve benzeri yazarların tiyatroya taşınmadığını bildiğinden, ilgilenmiş gösterimizle...
Oyun öncesi başlayan sohbetimiz, oyun sonrası da sürdü. İzleyicilerin yaşamlarına değgin birçok şey öğrendik. Onlar da bizim yaşamlarımıza değgin birçok şey öğrendiler. Konuşmak, oynamak denli önemli...