18 Ekim 2008 Cumartesi

Kimin eli kimin cebinde?!...

Biz, bir tiyatro yayınıyız. Ancak, Lemi Bilgin ve Kazmacıbaşı'nın bülteni gibi çalışmıyoruz. Devlet Tiyatroları'yla Şehir Tiyatroları basın bildirilerini, geldiği gibi yayınlayıp, üzerinde hiçbir yorum yapamayan köle ruhlu bir yayın değiliz . Sadece tiyatroyla sınırlı kalmayıp, ülkemizin başına örülmek istenen çoraplara da duyarlı bir yayın politikası sürdürüyoruz. Bu bağlamda, siyasal sorunlara da, tiyatral sorunlar denli önem veriyoruz. Milliyet gazetesinden aktardığımız aşağıdaki haber, ibret alınarak okunacak bir içeriğe sahip:


Gürbüz Çapan, Ergenekon sorgusunu anlattı


ANKA


Ergenekon davası kapsamında tutuklanan eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, sorguda yaşadıklarını anlattı. Çapan, belediye başkanlığına aday olduğu için tutuklandığını savunurken, Ergenekon davasının “siyasi" bir dava olduğunu söyledi. PKK’yı, “suç örgütü" olarak tanımlayan Çapan, Dev Sol militanlarına Kartal Cezaevi’nde tutuklu iken yardım ettiği yolundaki iddiaları doğruladı, “paramın zekatını verdim varsayın" dedi.

Ergenekon davasından tutuklu olarak Metris Cezaevi’nde bulunan Gürbüz Çapan, sorguda yaşadıklarını ve Ergenekon davasına bakışını yazdı. Çapan, gözaltına alınışını şöyle anlattı:

“Bir sabah evimi basmış polisler. Kardeşimle konuştum, ‘Ergenekon kapsamında’ evde arama yapılacağını ve gözaltına alınacağımı söyledi. Misafirlikteydim. Yarım saat sonra eve geldim. Yeteri kadar polis toplanmıştı. Arama başladı. Belediyeden kalma VHS kasetler ve özel mektuplarım alındı. Bir de evimi 24 saat gözetleyen kameranın hard diskini aldılar. Kimler gelip gidiyor eve onu anlayacaklardı anlaşılan." “Son sorguda Ergenekon Türk Örgütü üyesi olduğumu anladım" diyen Çapan, sorguda kendisine sorulan soruları ve verdiği yanıtları şöyle anlattı:

-Cumhuriyet’i niye satın aldınız?

El cevap: Satın almadık. Finans şirketi kuruldu. Ondan sadece yüzde 20 hisse aldık. Cumhuriyet Gazetesi’nin ve cumhuriyetin yaşamasını istiyorum.

-Hisselerinizi Veli Küçük’e devredecekmişsiniz, bedelsiz olarak.

El cevap: Hayır etmedim, kusura bakmayın. Yüzde 10’unu parası-bedeli karşılığı Mehmet Emin Karamehmet’e devrettim. Bu şirkette, Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet, Turgay Ciner vb 200 kişi var. Biz salaklar para veriyoruz ki Cumhuriyet yaşasın diye.

-“TÜRKÜM KÜFÜRLÜ KONUŞURUM"

-Telefon konuşmalarında küfürlü konuşmuşsun.

El cevap: Türküm abi, evde küfürlü konuşuyorum zaman zaman. Nereden bileyim işiniz yok, beni dinliyorsunuz?

-Dev-Sol’cu kızlara yardım yapmış, onlarla mektuplaşmışsınız.

El cevap: Doğrudur. 20 kadar çocuk aç-üryandı. Eşofman, ayakkabı, iç çamaşır, diş fırçası vs. getirttim. Cezaevi kantininde satılan ne varsa aldım, yardım ettim. Ümraniye Cezaevi’nde yakılan çocuklardı.

-“ZEKAT FİTRE VERDİM SAYIN"

Zekatım, fitrem sayınız. Siz Müslüman değil misiniz? Açlık grevinden çıkmış, perişandılar? Ölmeleri gerekmiyor, cezalarını çekebilirler; açlık sorunu vardı, yardım ettim. Mektuplaştım. Ölüm orucundan vazgeçirmeye çalıştım. İyi ettim. Yine denk gelirse yine yaparım. Bunu da örgüte sızmak için anlatacaklar. Dışarıda bu grupla pek sevişmeyiz, bunu dünya alem bilir. Görüşmeyiz de. Ben onların görüşlerine de katılmam, bütün bunları bilmeyen yoktur. Bir bizim polis hariç. Bu bazı Ergenekon şüphelileri, sanıkları her neyse. Hrant Dink öldürülünce cenazesini kaldırdım. Bir arada, barış içinde yaşamalıyız diye. Aman bunlardan bir grubun karşımızda neler yaptığını bütün alem bilir, bir bizim polis kül yutmaz!"

Esenyurt Belediye Başkanlığına aday olacağını açıklayan Çapan, “Ömrüm boyunca darbelere karşı mücadele ettim ve hala etmekteyim. Beni darbeci yapacak kadar ileri gittiler. Aklıma tek bir şey geliyor. Tekrar Esenyurt Belediye Başkanlığına aday olacağım, tedbir alıyorlar. Başkaca da tutuklananlarla bir iliyet bağımız olamaz. Bunu bilmiyor da olamazlar" dedi.

-“6 YIL ÖNCE KÜRT, ŞİMDİ TÜRK OLMAK SUÇ"

Çapan, 6 yıl önce Kürt olmanın suç olduğunu şimdi ise Türk olmanın suç olduğunu ifade ederken, şunları söyledi:

“Bu işten bir şey anladımsa Arap olayım! Hani demokrattınız? Bu yakıştı mı? Veli Küçük’le arkadaşlık ancak size yakışır. Ne farkınız var? Bütün suçlar (deli gömleği gibi) bir tek bana yakışıyor. Siz evliya, embiya takımısınız. Oradan (Ergenekon’dan) bakınca Kürt’üm. Ecyad’dan (Mekke’de. Gerçi yıktılar onu ağababalarınız) bakınca da Türk’üm! Beni ne diye halledeceksiniz, bileyim ölmeden? Şükür Allah’a hiçbirinizden değilim. Bizim sularımız farklı, lağıma karışmayız."

(Kaynak: Milliyet)