Aşağıdaki yazısında, Kültür Bakanlığı çanağını yalamaya karşı çıkan Müjdat Gezen, bundan böyle, tümel olarak çanak yalamaya karşı çıkacak cesareti gösterebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz. Gezen'in, kendisine ait Müjdat Gezen Tiyatrosu sitesinde okuduğumuz yazısını önemseyip okurlarımıza sunuyoruz:
KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI'NA YANITTIR
Müjdat Gezen
7 Nisan 2008
Trabzon Devlet Tiyatrosu sanatçılarına sansür uygulandığı gerekçesi ile, tiyatroma yapılan desteği geri çevirmiştim. Gerekçesini de sonra açıklarım diye yazmıştım Bakanlığa. Hala gerekçe açıklamadığımı söyleyip duruyorlar.
O zaman daha açık açık açıklayayım: Haşmet Zeybek’in “Düğün ya da Davul” adlı oyununda yazılı olan (Başbakan kimden korkar? Amerika’ dan) replikleri (Başbakanlar kimden korkar) olarak değiştirilmiş ve (Amerika’ dan) sözü tamamen çıkarılmıştır.
Bu sansürdür. Ben de bu gerekçeyle bana yapılan destek parasını geri çevirdim. Bakanlık harika bir şey yaparak bu parayı benim çok sevdiğim İzmir Bademler Köyü Tiyatrosu’na ve amatör tiyatrolara ve de yıllardır dersini verdiğim Geleneksel Türk Tiyatrosu’na vermiş. Bu benim için mutluluk verici bir olaydır. Küçücük protestom ne kadar güzel işlere yaramış…
Ancak Bakanlık yetkililerinin, bu durumu hazmedemeyip, iki de bir, yalan yanlış açıklamalar yapması doğru değil. Bundan önce de Güzel Sanatlar Müdürü “Projesi olan Artiz Mektebi oyununu yetiştiremediği için parayı iade etmiş olabilir.” dedi. Artiz mektebi bu sezonun en çok oynanan oyunlarından, bunu Kültür Bakanlığı bilmez mi? Bilir… Bir de kendi sitelerinde bana tiyatro dersi vermişler.
Haber şöyle: “…Yalnız Devlet Tiyatroları’nda değil, özel tiyatroların oyunlarında da, oyun senaryosunun dışına çıkmasının doğru bulunmadığı, böyle bir durumun seyirciye saygısızlık olduğu, oyun yazarlarının telif haklarını ihlal ederek hukuki sorumluluklar doğuracağı bütün tiyatrocularca bilinen bir husustur” deniliyor.
Yarım asırdır bu mesleği yapıyorum. Kitaplarım T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tiyatro eğitimi veren okullara yardımcı ders kitabı olarak önerildi. Otuz yıla yakındır çeşitli üniversitelerde ve kendi okullarımda hocalık yapmaktayım. Kültür Bakanlığı, bana tiyatro konusunda ders veriyor. “Senaryonun dışına çıkılmaz” mış. Bir kere ona senaryo denmez. Tekst veya metin denir. Senaryo sinemada kullanılır. Ayrıca bu kişilerin tiyatro işinden hiç haberleri yok. Politik Tiyatro nedir, Ajit-prop Tiyatro nedir, Tuluat Tiyatrosu nedir bilmiyorlar. Bu gün Moliere’in bir oyununda tekstin dışına çıksanız ne gibi bir hukuki sorumluluk ortaya çıkar? Bilginiz olmadığı bir konuda bana ne diye ders vermeye kalkıyorsunuz?... Ayrıca ben tekstin dışına iyi ki çıktılar demiyorum ki. Siz mevcut repliklere sansür uyguladınız diyorum. İlk oyunlardaki ses bantlarını ve sonraki ses bantlarını kamu oyuna dinletirsem ne yapacaksınız?... Genç oyuncularınıza baskı yapmamanız için susuyorum.
Ben gerekçemde demiştim ki: “Yarın öbür gün bize de karışmaya kalkarlarsa,…”Gencay Gürün’ de bu bakanlık desteğinden oldukça iyi paralar alan biri olarak beni suçlamış ve demiş ki: “Kültür Bakanlığı ne zaman özel tiyatrolara karışmış ki?”… İşte karıştı. Yayınladıkları haberde alt metni iyi okuyun, ne diyor? “Yalnız Devlet Tiyatroları’ nın değil, özel tiyatroların oyunlarında da oyun senaryosunun dışına çıkmasının doğru bulunmadığı bütün tiyatrocularca bilinen bir husustur.” Bu sözü iyi okuyun. Bunları iyi tanıyın. Benim Tiyatromda ya da Ferhan’ın Tiyatrosu’nda veya Levent’in Tiyatrosu’nda bundan sonra eklenecek sözlere Kültür Bakanlığı karar verecek. Durum onu gösteriyor. Aksi fena olur. Sizin benim için uydurduğunuz bu hikayelerin pek kıymeti harbiyesi yok. Ama ben sizin için bir şeyler söylersem. En iyisi Ünlü Doktor Mazhar Osman’ın bir anekdotuyla bitireyim:
Bir politikacı Mazhar Osman’a kızmış ve: “Zaten o delinin tekidir” demiş Mazhar Osman bilindiği gibi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin kurucusu. O da cevabını yapıştırmış: “O’ nun benim hakkımda deli demesinin bir önemi yok. Ama ben o’nun için deli dersem atarlar içeri haberi olsun.” Ben bu parayı iade ettim ve konuyu kapadım, neden iki de bir açıyorlar anlamıyorum.
(Kaynak: Müjdat Gezen Tiyatrosu)