Bu sitenin yayın siyasasını ben belirliyorum. Bu siteyi okuyanlar eşek değildir. Bu siteyi okuyanlar, iftiraya karşı olduğundan eşek değildir. Bu site okurları, iftira bataklığına saplanan kişiliksizlerden can havliyle kaçıp bize (gerçeğe) sığınıyorlar. Hal böyle olunca, beyinlerinin en derin hücrelerine dek iftiraya karşı savaşım verip yaptırım uyguluyorlar. Bu sitenin okurları, iftira atan, iftirayı destekleyen ve iftirayı görmezden gelenlerden daha cesur. Bu bağlamda Coşkun Büktel'in (yeniden) gündeme getirdiği yazıyı, eşek yerine koymayı hiçbir zaman düşünmediğimiz okurlarımızın dikkatine, bir kez daha sunuyoruz... (HB)
Okuyunuz:
***
Unutmamakta yarar var!
Coşkun Büktel
5 Ekim 2006
Özdemir Nutku Skandalı, Coşkun Büktel'e karşı işlenmiş tek suç olduğu için değil; ona karşı işlenen CD ile belgelenmiş tek suç olduğu için önemlidir. Önce Türkiye'nin en "meşhur" tiyatro profesörünün ahlaki düzeyini, daha sonra (o profesörün bir yazar örgütüne —OYÇED— başkan seçilmesiyle birlikte) ülkemizin "tüm" tiyatro çevresinin ahlaki düzeyini belgelediği için önemlidir. Tiyatro haberleri yayınlayan hiçbir tiyatro sitesinde bu skandalın haber yapılmayışı, okurların site sahiplerince, "bazı nahoş hakikatleri bilmesi gerekmeyen eşekler" olarak değerlendirildiğini (eşek yerine konduğunu) belgelemiş ve bu skandalı, günümüz Türk tiyatrosunun en önemli olgusu haline getirmiştir. (CD kaydı ve yayınlanmış itiraf gibi somut kanıtlar, başımızı kuma gömerek veya gözümüzü kapayarak yok edilemeyeceğine göre) diğer tiyatro sitelerinin Özdemir Nutku Skandalı'nı görmezden gelmesi, skandalın önemini (vahametini) hiç kuşku yok ki, azaltan değil, çoğaltan bir faktör olmuştur.
Kimin kimi ısırması haberdir? Bu sorunun cevabını herkes biliyor, ama tiyatro sitelerimiz bilmezden geliyor.
(...)
Koskoca bir profesörün, (Özdemir Nutku'nun) otuz kişilik bir resmi DT toplantısında, Theope'nin sahnelenmesine ilişkin ortaya çıkan bir talebi, sırf yazarının eleştirilerinden duyduğu rahatsızlık yüzünden, açıkça yalan söylemeyi bile göze alarak bastırmaya çalışması ve "Fransa'da 16. yüzyılda yazılmış bir Theope var, Fransızca bilenler bir bakmalılar, aradaki benzerliği görmek için" diyerek Theope'ye düpedüz iftira etmesi, ve bu iftirayla yalnızca Theope yazarının onurunu hiçe saymakla kalmayıp toplantıda bulunan otuz tiyatrocunun zekâlarıyla da düpedüz alay etmiş ve bugüne dek hâlâ özür dilememiş olması, hiçbir tiyatro sitesince haber yapılmaya değer bulunmuyor.
(...)
Özdemir Nutku Skandalı'nın bilgisine ulaşabilen, o hakikati keşfedebilen her dürüst insan, şüphesiz ki, o hakikati (onunla ilgilenebileceğini düşündüğü) başka insanlarla paylaşacak ve hakikat yayıldıkça, site sahiplerinin utanç payları her gün biraz daha artacak, okurları eşek yerine koymaları, her gün biraz daha zorlaşacaktır.
Şimdilik suçlular güçlü... Ama tarihsel süreç hakikati saklayanlardan yana değil, her zaman hakikatten yana işlemiştir.
(Yazının tamamını okumak için şu başlığı tıklayınız: "Dost Sitelere")