15 Temmuz 2008 Salı

Kazım, görünen köye kılavuzluk ediyor!...

.........................................Kazım Şimşek


Kazım Şimşek, tiyatroyu seven; ekmek kapısı olarak görmeyen biri. Kazım, zorunlu olduğundan değil; yeğlediği için tiyatro yapıyor. Salt kılgısal olarak yaklaşmıyor tiyatroya Kazım; kuramsal sorunlara da kafa yoruyor. Hatta, sanal alemdeki puştluklara bile müdahale ediyor. Coşkun Büktel ve ben, öyle arzu etmediğimiz halde, Kazım, görünen köye kılavuzluk etme gereği duyuyor!...

Kazım'ın durumunu irdeleyen Coşkun Büktel'in yazısını sunuyoruz (HB):


Coşkun Büktel
16 Temmuz 2008


Vakit kaybı:

Kâzım Şimşek, nafile bir gayretle, isimsiz (yüzsüz) sapıkların utanma eşiğini aşmaya (onları utandırmaya) çabalıyor

Kâzım Şimşek, isimsiz sapıkların iftira yazılarının altına yazılan imzasız yorumları okudukça, insanların apaçık iftirayı göremeyecek kadar dangalak olmasına hayret ediyor ve dangalakları uyarmak için, o yorumların altına, tabii ki gerçek imzasıyla, yorumlar yazıyor, imzasız (yüzsüz) dangalakları aydınlatabileceğini sanarak onlarla tartışmaya giriyor ve uzunca bir süredir bu nafile çaba içinde kendini boşu boşuna helak ediyor. O yorumları yazanların, aslında o iftira yazılarını yazanlarla aynı kişiler olduğunu, onların gerçeği (iftirayı) bal gibi bildiklerini ve gördüklerini ama görevleri okurları yanıltmak ve iftirayı ortbas edip düzeni ve statükoyu eskisi gibi sürdürmeye çalışmak olduğu için, her şeyi bile bile, kasten görmezden geldiklerini, bu nedenle bu "görevli" kişileri aydınlatmaya çalışmanın abesle iştigal (vakit kaybı) olduğunu, Hilmi de, ben de, Kâzım'a bir türlü anlatamıyoruz.

Kâzım'ın son yazısı, isimsiz sapıklar hakkında, her makul okurun zaten gördüğü gerçekleri, yazıyla da kaydetmiş ve iftiraya karşı onun oyunu belirtmiş olmaktan öte bir anlam taşımıyor. İsimsiz sapıklar, Kâzım'ın fotoğrafını aktardığı "iftira manşetlerini" yarın öbür gün silip yok edecekler ve yeni bir siteyle ve yeni takma adlar ve yeni iftiralarla karşımıza çıktıklarında, o manşetlerin Kâzım tarafından üretildiğini hiç utanmadan iddia edecekler. Bugün bize hiç utanmadan "Burak Caney'in ardına sığınmayın!" diyenler; yarın yine hiç utanmadan "tiyatrooyun.org'un ardına sığınmayın!" diyecekler; sanki sığınan onlar değil de bizlermişiz gibi... İsimsiz sapıklarla tartışmaya girmenin, hele onların utanma eşiğini aşmaya (onları utandırmaya) çalışmanın, ne kadar umutsuz bir çaba olduğu açık... Ama Kâzım yılmıyor. İşte isimsiz sapıkların son maceralarına dair Kâzım'ın yazdığı yazının linki (Lütfen aşağıdaki başlığı tıklayınız):

tiyatrooyun.org sitesinden yeni bir şebeklik daha