Hilmi Bulunmaz
5 Temmuz 2008
Dilimize Karanlıkta Dans olarak çevrilen Dancer in the Dark filmi, tüm duygularımı ayağa kaldırdı. Bu yaştan sonra, epey uzak durduğum sinemaya ısınmama neden oldu. Hem de 140 dakika içerisinde...
Filmin sürükleyicisi Björk, baştan sona dek tam bir oyunculuk dersi veriyor. Yılların eskitemediği Catherine Deneuve, filmin kreması durumunda. David Mors, Peter Stormare, Joel Grey, Vincent Paterson; son derecede yetkin oyunculuklarıyla filmin tartımını, tınısını ayakta tutuyorlar...
Salt biçem anlamında değil, içerik olarak da son derecede sağlam bir film Karanlıkta Dans...
Oğluyla birlikte Çekoslovakya'dan Amerika'ya göç edip tüm benliğini, oğlunun kör olma olasılığını yok etmek için acımasızlığa teslim eden Selma Jezkova (Björk), bir müzikalde oynama umuduyla ayakta durur. Ne var ki, kalıtsal nedenlerle hızla görme yetisini yitirir ve sonunda kör olur. Birkaç işte birden çalışıp zor koşullarda para biriktirmek durumundadır. Birgün biriktirdiği paralar başına bela olur ve kendisini idam sehpasında bulur. Filmin sonunda asılarak idam edilir...
Konunun tümünü anlatıp merak duygunuzu örselemeden, filmi izlemenizi öneririm. Hem de en kısa zamanda...