28 Haziran 2008 Cumartesi

Dinci faşizm azıtıyor!...

Hilmi Bulunmaz
28 Haziran 2008


Latife Tekin'in yapıtlarını beğenmiyorum. 12 Eylül 1980 tarihinde sezeryanla dünyaya getirilen faşizmle birlikte, teslimiyet imgeleri oluşturan romancılardan biri saydığım Latife Tekin'in, yazın sanatına hiçbir yenilik getirmediği kanısındayım. Ne var ki bugün, Latife Tekin'e yapılan faşizan saldırıyı kınamak için bilgisayarın karşısına geçmek zorundaydım...

Amerikan rüzgarıyla yelkenini şişiren dinci faşizm, ülkemizin her yerinde olduğu gibi, eşimin doğum yeri olan Karabük'te de dişini göstermeyi sürdürüyor. Dişini gösterenden ürkmek yerine, diş gösterene diş göstermemiz gerekiyor. "Bana diş göstermeyen faşizm bin yıl yaşasın" dememizi kimse beklemesin bizden. Diş gösterilen kişi "Eylülist yazar" diye nitelenebilecek biri olsa da, onu bile yalnız bırakma hakkına sahip değiliz. Yapabileceğimiz ne varsa yapmalıyız. Hiçbir şey yapamasak da Latife Tekin'in AKP'ye yönelik kullandığı "aşağılık politikalar" sözünü yinelememiz gerekir...

Haberi Milliyet'ten aktarıyoruz:


Belediye Başkanı'ndan ağır tepki gören Latife Tekin konuştu

Burcu AYDINDAĞ/DHA

Karabük Kültür Sanat Festivalinde kürsüye çıkıp AKP'nin enerji politikalarını eleştiren Yazar Latife Tekin, kürsüde konuşmasının engellenmesinin kendisine silah çekmekle eş değer olduğunu söyledi. Yazar Latife Tekin olayı anlatırken şu ifadeleri kullandı: "AKP'nin bu aşağalık enerji politikaları dedim. O anda belediye başkanı ayağa fırladı. Belediye başkanı ayağa kalktı. Ben konuşurken sabrediyormuş, onu da söyledi. Sen benim paramla buraya geldin. Konuşamazsın. Sen siyaset yapamazsın burada dedi. Tekin. belediye Başkanı Hüseyin Erer'in bu tepkisine. "hayır siz vermediniz ben kendi paramla geldim" karşılığını verdi.

ACI BİR OLAYDI

Tekin, "Benim sesimin kesilmesi boğazımın sıkılması anlamına geliyor. İnin dedi. Susun dedi. Ben de dedim ki 'polis çağırın beni ancak böyle indirebilirsiniz dedim. Siz beni susturamazsınz. Yazarları tanımıyorsunuz dedim'. Bir kamera vardı. Onu kapattırdı. Mikrofonumu kapattılar. O aslında silah çekmek demek. Bana hadi bağır şimdi dedi. Ben sadece acı bir biçimde gülümsedim. Ben söyleyeceğimi söyledim dedim. Acı bir olaydı" diye olayı anlatırken, yazar arkadaşlarından bazılarının tehdit edildiğini de öne sürdü.

MADIMAK BENZETMESİ

AKP'nin yazarlar konusunda farklı düşünceleri olduğunu iddia eden Tekin, olay sırasında aklına Sivas'taki Madımak olayının geldiğini de söyledi. Latife Tekin, "Madımak olayı evet aklıma geldi. Birden şeyi düşündüm. Orada başka yazarlar da var. Büyük bir gerginlik olabilir. Ben onu anladığım için yerimden sessizce kalktım. Ve Karabükten ayrıldım. Beni alkışlayan Onur Caymaz tehdit edildi. Rüzgarımız ve güneşimizi neden kullanmıyoruz deyince beni alkışlamış. Arkadan biri boyunu kırarım diyordu. Evet yani gerçekten onu hissettim. Orada insanları nasıl yaktılar. Orada onu hissettim. Oradan ayrıldım" şeklinde konuştu.

BELEDİYE BAŞKANI KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU

Karabük Belediye Başkanı Hüseyin Erer, yazar Latife Tekin ile bir söyleşide tartışmasıyla ilgili olarak, "Yazar Latife Tekin’in, hükümet, Başbakan ve Cumhurbaşkanına yönelttiği eleştiriler hakaret boyutuna ulaştığı için konuşmasına müdahale etmek zorunda kaldım" dedi. Karabük’te düzenlenen 3. Uluslararası Karabük Kültür, Sanat ve Sanayi Festivali etkinlikleri kapsamında dün düzenlenen söyleşide, yazar Tekin’in konuşmasına müdahale ettiği öne sürülen Belediye Başkanı Hüseyin Erer, basın toplantısı düzenledi. Festival programı içinde yer alan söyleşiye, aralarında Latife Tekin’in de yer aldığı yazarların katıldığını hatırlatan Erer, şöyle konuştu: "İnsanlar fikirlerini ifade edebilirler. Ancak, siyaset ve sanat yapılacak yer ayrıdır. Kültür etkinliğinde siyaset yapılması yanlıştır. ’Kentleşme, Sanayi ve Edebiyat’ konulu bir söyleşide yazar Tekin siyaset yapmıştır. Yazar Latife Tekin’in, hükümet, Başbakan ve Cumhurbaşkanına yönelttiği eleştiriler hakaret boyutuna ulaştığı için konuşmasına müdahale etmek zorunda kaldım. AK Parti’nin politikalarına yönelik (aşağılık politikalar) gibi ifadeler kullandı. Siyaset yapmasına ben de izin vermedim." Erer, uyarısı üzerine Tekin’in "Ben yazarım, beni susturamazsınız, tutuklayın isterseniz" diye bağırmaya başladığını öne sürerek, şöyle devam etti: "Bir provokasyon hissettik. Bizim karşı olduğumuz, kültürel etkinlikte siyaset yapılmasıdır. Biz siyasetle ilgilendiğimiz halde bunu yapmadığımız için yazarı ikaz ettik."

Bazı internet sitelerinde yer alan haberde, Tekin’in AK Parti’nin politikalarını eleştirmesi ve "aşağılık enerji politikaları" ifadesini kullanmasının ardından Erer’in "Sen bu şekilde burada konuşamazsın, sen benim paramla buraya geliyorsun" dediği iddia ediliyor.

(Kaynak: Milliyet)