10 Mayıs 2008 Cumartesi

Orhan Aydın'dan gelen mektup!...

Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'ın sanatçı kişiliğini imha etmek için yayınlanan hela kapısı gibi çift "oo"lu siteyi kaynak gösteren Orhan Aydın

***

Orhan Aydın'ın bize gönderdiği e-posta:


Sayın Hilmi Bulunmaz,

Benim için eleştiri, saygın olduğu ve doğru aktarıldığı sürece hiçbir sorun yok.

Ancak, bireylerin siyasal duruşları ile ilgili gevelemeden önce, ne yaptığımızı düşünmek durumundayız!

Benimle ilgili aktardığınız tüm bilgiler yanlı-eksik ve kurmaca.

Politik kimliğim üstünden saçmalamak size ne kazandırıyor?

Bu alanda da daha dikkatli olmak, hepimiz için siyasal bir kazanç olacaktır.

Sizlerle, ekteki yazıyı paylaşarak at gözlükler'in görmek istemediği bir başka alana ilginizi yönlendirmek isterim.

Kolaylıklar...

Pis kokular....doc
44K HTML olarak görüntüle Google belgesi olarak aç İndir

***

Bizim Orhan Aydın'a gönderdiğimiz e-posta:


Sayın Orhan Aydın,

Her kim ki, Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'ın sanatçı kişiliğini imha etmek için yayın yapan hela kapısı gibi çift "oo"lu siteye destek olursa, onu eleştirmek durumundayım. Bu eleştiriyi yaparken de eleştirinin "saygın" olup olmadığına bakmam. Ancak eleştirimin "doğru" olduğundan emin olmadan yazı yazmam, söz söylemem. Yanlış yaptığım zaman da anında özür dilerim...

Bireyler, siyasal duruşa sahip olmasına karşın, Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'ın sanatçı kişiliğini imha etmek için yayın yapan hela kapısı gibi çift "oo"lu siteye destek sunar, o siteyi kaynak gösterirse, mutlaka eleştiririm... Sizinle ilgili aktardığım; hela kapısı gibi çift "oo"lu siteyi kaynak gösterdiğiniz yazı, Gölge Tiyatro sitesinde de yayımlandığı için, sanırım "yanlı-eksik ve kurmaca" olamaz...

Politik kimliğiniz üzerinden saçmalamıyorum. Politik kimliğe sahip olmanıza karşın, hela kapısı gibi çift "oo"lu siteyi desteklemenize şaşırdığım için, size karşı siyasal tavır geliştirmeye çalışıyorum...

Ekte gönderdiğiniz yazıyı, günler önce, tüm yazılarınızı okuduğum gibi, okudum. Genellemeci bir mantıkla yazıyorsunuz. Ad verdiğiniz zaman (örnekse Orhan Alkaya) hoşuma gidiyor ve link de veriyorum....

Kolay gelsin...

***

Orhan Aydın'ın hela kapısı gibi çift "oo"lu sitede de yayımlanan "Tilki akıllılar..." yazısı:


TİLKİ AKILLILAR

ORHAN AYDIN SİTEMİZ TİYATROOYUNDA YER ALAN DOSYA KONUSUNA DA DİKKAT ÇEKEREK ÖNEMLİ BİR YAZI KALEME ALDI.
(Malesef yazar yazısını sitemizden olumlu bahsetmesine karşın bize iletmedi dolaylı olarak elimize ulaşmıştır)

29 Nisan 2008 02:54

Tilki akıllılar…

AKP ve onun “devşirme” Kültür Bakanı’nın Kültür ve sanat alanlarındaki uygulamalarının izini sürdükçe, yaklaşık bir yıl önce ortaya attığımız tüm savlarımızın gerçek olmaya başladığını anlayacaksınız.

AKP ve bakan hazretleri için yazdıklarıma; “vıdı vıdı” deyip, buz dağının ardındakileri gizlemeye çalışanlar bile, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına engel olamadılar.
Daha dün “durun bakalım bu adamı tanırız, ne yapacağını görelim”, “ Biz şahsen E. Günay için iyi şeyler düşünüyoruz, karamsar filan değiliz” diyenler şimdi kıs kıs gülüyorlar!

Beyefendi’nin uygulamalarının neler olacağını, işin başına getirildiğinin birinci ayında yazmıştık. Tüm saptamalar yaşamda karşılığını buldu.

Kültürel kalıtlara karşı duyarsızlık, müzeler için özelleştirme tertipleri. Tüm sanat alanlarına karşı düşmanca uygulamalar. Kültürler arası ilişkilerde saygısızlık, tiyatro da sansür. Sanatçılar için açılan soruşturmalar, verilen cezalar. Kütüphanelere dinci ve ırkçı yayınların yığılması, kadroların imam hatiplilerce doldurulması. İl Kültür müdürlüklerinin dinci ve ırkçı uygulamaları. Çağdaş sanatlara gerici karşıtlık. Yerel yönetimlerdeki kültür müdürlükleri aracılığı ile, sanata saygısızlık ve açıktan düşmanlık. Müzik, Resim ve Edebiyat ta gericiliğin bayrağını açmak. Şeriat propagandası yapan yazar ve çizerleri önemli kadrolara atayarak baş tacı etmek. Bakanlık olarak, dinci vakıf ve derneklerin yayınlarına her anlamı ile destek vermek.

Onlarca şeyin yanında; “Devlet tiyatrosu, Opera, Bale ve Senfonisi özelleştirilmeye hazırlanıyor” demiştik.

Saptamalarımızı bakan beyin bu alanda neler yapmak isteğinin alt metninden filan çıkarmadık. AKP, her şeyi parselleyip satarken “bu kurumları niye elinde tutsun ki” diye sormuştuk.

Sorularımıza yanıt, destekçilerinden gelmişti; “Satmayıp ta besleyelim mi?”

Zaman, Yeni Şafak, Vakit, Taraf, Türkiye, Hürriyet, Star, Radikal ve Sabah gazetelerinin adı bildik köşe yazarları, AKP li kalemşorları ve de AB sofrasının liboşları, hep bir ağızdan bağırdılar.

“Yıkın, dağıtın, özelleştirin, satın.”

AKP elbette bununla da kalmadı, merkezi kararlarını almadan önce, “adam” avına çıkıp, adeta at sırtında, elinde kamçı iz sürdü ve sanat alanlarının içindeki tilkileri saflarına katmayı becerdi!

Böylelikle işi daha kolay olacaktı! Tilkiler de hani gerçek anlamı ile tilki. Kuyrukları uzun görünüyorlardı, meğer kolları da uzunmuş! Çıkarları için yapamayacakları yok. Yeter ki ortada yağdanlık olsun.

Bütün bunlara, sanal ortamlarda yazan bazı meslek namussuzları, hem yazıkları ile hem de Dünya Tiyatro gününde yürüyüşlerine katılıp destek verince, AKP ve tilki akıllı kurmayları arkalarına iyi bir rüzgar aldıklarını düşünüp cesaretlendiler!

İşin içinde dönek akıl olunca, bu dönemde çözülemeyecek mesele yoktur!

Olmuyor mu çevir sol’a(!) oradan bak, olmadı çevir sağ’a oradan bak. Olmadı, otur AB’nin kapı aralığına rahatına bak. Önemli olan menfaat.

Bu gün, İstanbul sanat sevicilerinin son durumu budur,

Parsellenip satılan tüm ortak değerlerimize karşı, güle oynaya zil takıp gerdan kırıyorlar. Bir yandan sanat alanlarındaki tüm yıkımları, geriye gidişi alkışlıyorlar öte yandan; Tiyatrosuz, Operasız, Balesiz, Senfonisiz bırakılan İstanbul’un orta yerinin, Uluslar arası rant’a açılması için projeler hazırlıyorlar.

“Kentsel dönüşüm” adı altındaki İstanbul kentinin uluslar arası sermaye gruplarına peşkeş çekilmesine ortak olarak, zenginliklerine zenginlik katıyorlar.

Bilgi üniversitesi’nin SOROS fonunu kullanarak hazırlattığı “yeni AKM projesi” perde gerisindeki pis kokuların asıl kaynağıdır.

Ya da, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkılmasının ardında yatan asıl gerçeklerdir pis kokunun kaynağı.

www.tiyatrooyun.org/haber/ ve tiyatro gazetesi’nin bu konudaki haberlerine hiçbir liboş’un vereceği yanıt yoktur.

AKP kongre vadisi projesini, resmen kendisinin palazlandırdığı bir kara akıllıya peşkeş çekmiştir!

Halı mağazasında tezgahtarlıktan, turizm rehberliğine oradan dünyanın en büyük inşaat şirketine ortaklığa uzanan yol, gelip kongre vadisinde İstanbul’un kalbine saplanıyor.

Başa dönersek; Bakanlığın kapalı kapılar ardında yaptırdığı bir takım “düzenlemeler” olduğunu tekrar tekrar söyleyebiliriz.

TOBAV, DETİS, TOMEB, KÜLTÜR SANAT SEN, TÜRK KÜLTÜR SEN ve Devlet Konservatuarı Mevzunları Derneği’nin ortaklaşa yaptıkları açıklamalardan, bizim çok daha önceleri tanımladığımız durumların su yüzüne çıktığını görüyoruz.

Ama, sevgili dostlarım; “yasa maddeleri üzerinde bir takım değişiklikler yapıldığını ve bunun olumsuzluklar oluşturacağını” filan söylüyorlar.

Dostlarımın saptamaları eksiktir.

Kurumlarınızın başındaki kara bela, yasa değişikliği yaparak sizleri, “memur” haline getirmekten çok daha öte bir şey yapma hazırlığı içindedir.

Kurumlarınız, içlerinde bulunduğunuz binalar ile birlikte satışa hazırlanıyor.

Bunu görmezlikten gelemezsiniz.

Cumhuriyet kurumlarına karşı açıktan ilan edilen düşmanlık, şimdi sizlerin kapısına dayanmıştır.

AKP’nin komisyonlar kurdurup araştırmalar yaptırdığını ve bu meseleyi “kökünden çözmek” isteğinde kararlı olduğunu nasıl göremezsiniz?

Bu kara adamlar, arkalarına aldıkları döneklerin gücüyle bu meseleyi de oldu bittiye getirme hazırlığı içindeler.

Operasyon için “engel” görülen, kurumların başlarındaki isimler bu gün var ise yarın olmayabilirler.

Ayaklar baş olmaya hazırlanıp, Taksim meydanın da 1 mayıs’a koşarken AKP, alanlarımıza yeni kirli sular dökme kararlılığındadır.

Kazançlı çıkacak olanlar elbette direnenler olacaktır.

Tilki akıllılara inat.

oaydinoaydin@gmail.com

54321 Yazdırılabilir Sayfa Word'e Aktar Tavsiye Et Yorum Yaz
Bu habere toplam 3 yorum yazylmy?tyr.

Kazım Şimşek [ 02 Mayıs 2008 01:00 ]
Sitenin adını vermekten ölesiye korkan editörüne, aşağıdaki yazısını tekrar okumasını tavsiye ederim. Yazıda Orhan Aydın yerine Orhan Alkaya yazmışsınız. Üşenmeden saydım, en az 15 imla hatası yapmışsınız.Bu imla hatalarınızla yakında "Guiness Rekorlar Kitabı"' 'na girebilirsiniz ancak biraz daha gayret etmeniz lazımdır. Siz bu imla hatalarınızla, geçmişte yaptığınız iftira haberlerinizle her türlü övgüyü! hakettiniz. Sizin sitenizi kaynak gösteren aydınlar! bile ortaya çıktı.İsmini açıklamaktan ölesiye korkan bu sitenin aziz! editörüne, Türk Tiyatro dünyasına böyle ayrıcalıklı! bir site kazandırdığı için, teşekkür ederim.Sizler her türlü övgüyü! hakediyorsunuz.

İlave olarak [ 30 Nisan 2008 22:18 ]
İlave olarak oradan buradan aldığımız haberlere yer verdiğimiz eleştirisi getirmişsiniz. Biz eğer doğrudan bize yollanmış ise haber kaynağı haberin kendisi oldukça elbette kaynak belirtmemekteyiz. Herhangi bir başka yayında görüp önemseyip yer vermişsek mutlaka kaynak belirtmekteyiz. Örneğin bu şekilde tiyatro dergisi , herkese tiyatro sitelerinden alıntı vardır. Fakat haberlerimizin yüzde 98'i direk bize iletilen haberlerdir. Hatta pek çoğunu bizim dışımızda tiyatro siteleri yayınlamamıştır dahi. Kısa zamanda çok okunan ve sık güncellenen habercilik anlayışımız haberin iletilmesinde bizi tercih edilen yayınların başına koymuştur. Bu hassasiyetinize teşekkür eder sizlerin de ihtiyaç duyarsanız haberlerinizle sayfalarımızda yer almanızı arzularız İyi günler

Tiyatro Oyun [ 30 Nisan 2008 22:13 ]
Sayın Kazım Şimşek Yazının sahibi Orhan Alkaya yazıyı kendisi çok sayıda kişiye mail yoluyla yollamıştır. Bize de bir arkadaşımız forward ederek iletmiştir. Dolaysıyla yazının kaynağı kendisidir ve altında imzası olduğuna göre ayrıca bir kez daha yazının kaynağı altında adı olan yazardır demek saçmalık olacaktır Yazar yazısını mail yoluyla ilettikten bir gün sonta gölgetiyatro sitesinde yayınlanmıştır (Belki yolladığı başka yerlerde de yayınlanmıştır biz denk gelmedik) Ama biz bu yayınlardan almadığımız için dolaysıyla kaynak olarak onları belirtmek gerekmemektedir İlginizin sürmesi dileğiyle görüşünüzü bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.