20 Mayıs 2008 Salı

Kral Lear

Shakespeare'in Kral Lear oyunundan tadımlık:


Edmund - Ey tabiat! benim tanrım sensin! ben senin kanunlarına kul köleyim. Kardeşimden on, on beş ay sonra dünyaya geldim diye, niçin o baş belası göreneklerin gadrine uğrayayım? Toplumların o titiz hassasiyeti beni niçin haklarımdan mahrum bıraksın? Piçmişim, alçağın, sefilin biriymişim, neden? Benim de namuslu, şerefli bir kadının evladı kadar hatlarım düzgün, ruhum asil değil mi? Bedenim babamın kalıbını taşımıyor mu? Öyleyse niçin piçlik, alçaklık damgası vuruluyor bize? Biz tabiatın gizli şehvet anlarında vücut bulurken, evliliğin soğuk, yavan ve bıkkın döşeğinde, uyku ile uyanıklık arasında vücut bulan o ahmaklar sürüsünden daha özlü, daha dinç, daha ateşli unsurlarla yuğurulmadık mı? Ee... meşru kardeşim Edgar, mirasın benim olacak! Babamız, Edmund'u meşru oğlu Edgar kadar seviyor. "Meşru oğlu!" ne de güzel söz!... Hele şu mektup istediğim tesiri yapsın, hele yalanım muvaffak olsun, piç Edmund meşru Edgar'ı nasıl altedermiş o zaman görürüz. Büyüyorum artık... yükseliyorum. Hadi tanrılar, koruyun piçleri!


(Kaynak: W. Shakespeare, Kral Lear, çeviren İrfan Şahinbaş, 1989 Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, sf. 24)

Not: İrfan Şahinbaş'ın çevirisinde yüzlerce yazım yanlışı var!...

***

Bakınız: Kral Lear
Ayrıca bakınız: "SANAT NEDİR?"