12 Mayıs 2008 Pazartesi

Amatörlük ve İATG

Ömer F. Kurhan
12 Mayıs 2008


İstanbul Amatör Tiyatro Günleri başladığında, amatör kelimesi üzerine bir kez daha düşünme ihtiyacı duydum. TDK’da kelimenin anlamı dört madde halinde verilmiş:

1) Bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan (kimse), profesyonel karşıtı.
2) Bir işi meslek veya alan uzmanı olmadan yapmaya hevesli, meraklı.
3) Acemi.
4) Beceriksiz.

Yabancı dilde sözlüklerde de durum aşağı yukarı aynı. Kelimenin tarih içinde edindiği anlamları merak edip Online Etymology sözlüğüne baktığınızda, amatör kelimesinin Latince amare (sevmek) filinden türetilen amatorem’in (aşık, sevdalı) Fransızca’da amateur biçimini aldığını ve oradan da diğer dillere geçtiğini öğreniyorsunuz. TDK sözlüğünden de açıkça anlaşılabileceği gibi amatör kelimesi küçümseyici ve hatta aşağılayıcı bir anlama sahip; fakat, Online Etymology sözlüğüne göre, amatör ya da eş anlamlı diletant kelimelerinin küçümseyici ya da aşağılayıcı anlamlar edinmesi 18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan bir olguymuş.

Bu durumda, İATG’nin tiyatroya gönül verenlerin ya da tiyatro aşıklarının buluştuğu bir etkinlik olarak tanımlanabileceği, amatör kelimesinin iki yüzyıldan uzun bir süredir edindiği anlama itiraz etme tavrını içerdiği söylenebilir. Elbette amatör kelimesinin halihazırda pozitif ya da yüceltici anlamlara sahip olmayı sürdürdüğünü de ihmal etmemek gerekiyor: Bir işi “amatör ruh” (aşk) ile yapmanın övgü konusu olması, profesyonelliğin (bir işten para kazanmanın ya da geçimini sağlamanın) yol açabildiği yaratıcılık ya da coşku kaybına dikkat çekmek içindir. Dolayısıyla, her şeye rağmen amatör kelimesinin küçümseyici ve ve aşağılayıcı anlamının tam bir hakimiyet kuramadığını söyleyebiliriz.

Türkiye’de tiyatro alanında amatörlüğün belirgin bir şekilde saygınlık kazandığı dönem 1960’lı yıllardır. 1960’lardaki “gençlik patlaması” denilen olgu, hem amatör tiyatronun yaygınlık kazanmasına hem de profesyonel tiyatronun tiyatrocu gençler temel alınarak yeniden yapılandırılmasına yol açacaktır. Aynı dönemde, tiyatro alanında sosyalist ideolojinin yaygınlık kazanmaya başlamasıyla, katılımcı ve kolektivist tiyatro tekniklerinin prestij kazandığını gözlemlemek de mümkündür. Fakat, bu defa da amatör tiyatronun profesyonel tiyatroun “arka bahçesi” olarak kodlanması sorunu şiddet kazanacaktır. Tarihsel olarak sosyalist hareket seçkincilik karşısında bağışık değildir. Amatör tiyatronun arka bahçe olarak kodlanması, profesyonel tiyatroya nitelikli malzeme ürettiği ölçüde değer kazanması ve bu şekilde seçkinci bir denetime tabi tutulması anlamına gelmektedir. Amatör tiyatronun seçkinler eliyle popülist bir övgünün konusu haline getirilmesi “arka bahçe” yaklaşımının üretimesini sağlamıştır diyebiliriz.

Bugün, amatör tiyatro profesonalizm karşında bir “tehdit” algılamasına yol açmadığı için, "arka bahçe" tartışmaları pek gündemde değildir. Fakat durum öye bir hal almıştır ki, “arka bahçe” sıkıntısı dönüp profesyonalizmi tehdit etmeye başlamış ve sanat alanında büyük bir yaratıcılık sıkıntısı baş göstermeye başlamıştır. Dolayısıyla, sanat alanında “amatör ruh” ihtiyacının tavana vurduğu bir dönemin şekillendiği söylenebilir.

2000 yılında İstanbul Alternatif Tiyatrolar Platformu kurulurken, amatör-profesyonel ayrımına dayalı bir ölçünün yanlış olabileceği ve alternatif bir tiyatro platformunun da ona göre şekillenmesi gerektiği düşüncesini ortaya atmıştım. Bu yaklaşım amatör kelimesinin iki yüzyıldan uzun bir süredir edindiği anlama karşı çıkmayı içermektedir. Ölçü o işten ekmek yemek ya da yememek (amatör-profesyonel kutuplaşmasını pekiştirmek) değil, seçenek oluşturmak olmalıdır. Madem ki İATP tam da buna karşı çıkmaktadır, öyleyse amatörlüğün mevcut ve egemen tanımına itiraz eden kararlı ve üretici bir mücadelenin öznesi olması gerekmektedir.

İki yıldır İATG, daha önceki yıllarda edindiği deneyimden de hareketle, cemaatçiliğe düşmeden ve sosyal açılım riski de alarak, dönemsel olarak amatör tiyatronun İstanbul çapında ve içerik bakımından zengin organizasyonlar yapılabileceğini, ilkeli ve esnek bir katılımcılığın hayata geçirilmesinin imkan dahilinde olduğunu gösteriyor. Sözkonusu olan, az sayıda topluluk ve tiyatrocu aktivistin çabası ile gerçekleştirilen bir öncü faaliyettir. Amatör sıfatının tarihsel olarak pozitif ve saygın bir anlama kavuşmasında, İATG türünden etkinliklerin direncini yitirmemesi ve tartışılmaya değer modeller oluşturması belirleyicidir diyebiliriz.

(Kaynak: iatp-g)