14 Mayıs 2008 Çarşamba

Afife Ödülleri için Hıncal Uluç notları...

Afife Ödülleri'nin saçmalığını vurgulayan Hıncal Uluç'u günahım kadar sevmem. Ne var ki, Hıncal'ın hakkını Hıncal'a vermek için ilgili yazısından alıntı yapıyorum:


Hıncal Uluç
25 Nisan 2001


Birileri bu utancı bu ayıbı taşıyor!.


Bu ülkede tiyatro adına bir ödül gecesi düzenleniyor ve bu geceye son yıllarda ısrarla ve büyük bir kararlılıkla, ülkenin en çok tiyatro izleyen, en çok tiyatro yazan, ısrarlı desteği ile oyunların, tiyatroların biraz daha seyirci bulması için çırpınan bir köşe yazarı bilinçli olarak çağrılmıyorsa, bu bir ayıptır.

Bu ayıbın da iki sahibi vardır. Ödüllerin sponsoru kurumun genel müdürü ve organizasyonun patronu..

Kurum genel müdürünü tanımam.. Yolda görsem de tanımam.. Onunla ve kurumu ile hiç ilgim olmadı. Ama ana kurum Yapı Kredi Bankasının kültür ve sanata sahiplenmesini her fırsatta nasıl alkışladığımı, desteklediğimi yedi düvel bilir.

Organizasyon patronu Haldun Dormen ise kırk yıllık dostumdur. Her oyununda tekrar tekrar arar.. İlle göreyim yazayım diye.. Haldun'un Türk tiyatrosunun ne büyük gönüllüsü olduğunu bildiğimden, hep desteklerim..

Tiyatroya en çok hizmet edenlere verilen Muhsin Ertuğrul ödülünü ona uzatmak için geç bile kaldılar..

Kimler geç kaldı?..

İşte sorun burda..

Afife Jale ödüllerini kim veriyor?..

Üç beş kişiden oluşan bir klan.. Aile şirketi gibi aralarında toplanıp, eşe dosta ulufe dağıtıyor, sonra da bunu "Oscar" ilan ediyorlar. Töreni Oscar töreninden kopya ettikleri için..

Oscar'ı Oscar yapan tören değil, oylama sistemidir. Sinema sanatının içinde olan herkes, ama herkes, binlerce kişi oy verir. En fazla oy alan beş aday ayrılır. Sonra ayni binlerce kişiye "Kendi adaylarınızı unutun. Bu beş adayı sıralayın" denir. Kazanan öyle ortaya çıkar..

Bizde üç beş kişilik aile şirketi, önce eş dost içinden beş aday seçiyor, dandik. Sonra bunların içinden birini birinci ilan ediyor, o da dandik.. Oyun.. Yahu zaten üç beş kişisiniz.. Bir defada birinci seçsenize.. Bu aldatmacaya ne gerek var?..

"Böyle oylama sistemi, böyle jüri olmaz" dedim ve ödüllerin seçiliş ve veriliş şeklini eleştirdim diye yıllar önce, hiç tanımadığım Bay Genel Müdür ve çok iyi tanıdığım Bay Patron beni cezalandırdılar, akıllarınca..

Gavur akçesi ile 3 otuz para etmez, anlamsız aile ödüllerini görkemli törenlerle dağıtıp kendi kendilerini tatmine devam ediyorlar.. Etsinler..

Bu ödül için bana sövgüleri hâlâ kulağımdaki kişiler, ulufe kendilerine verilince, nasıl yağdanlık olup kabulleniyorlar, onun da ayıbı o iki yüzlülere.. Onlar kendilerini bilir, adlarını yazmam..

Bildiğim şu..

Birileri, medyaya vermek istedikleri "Eleştirmek yasaktır. Sadece alkışlayanlar buraya gelebilirler" mesajının tüm utancını, fikir özgürlüğüne, hem de kültür ve sanat alanında koymaya çalıştıkları bu sansürün tüm ayıbını alınlarında sonuna kadar taşıyacaklardır.

Bu ülke hancıları ve yolcuları çok görmüştür!..

(Kaynak: Sabah)