5 Ocak 2008 Cumartesi

Kazım'ın not defteri

Kazım Şimşek
3 Ocak 2008


"Kral Dairesi (Üç Nikah Üç Cenaze ve Bir Soygun)"


Bir hafta arayla yeni bir oyuna gideyim dedim. Internetten "Ful Yaprakları" oyunu için bilet aldım. Oyun, Devlet Tiyatroları Oda Tiyatrosu'nda oynanacaktı.

Oyunun başlama saati sekizdi. Çalıştığım şirketten altıda çıktım. Evde yemek olmadığından, aceleyle bir lokantada yemek yiyip, hızlı adımlarla eve gittim ve üstümü değiştirdim. Yine hızlı bir şekilde Taksim'e dolmuşla ulaştım. Oyunun başlamasına 5 dakika varken tiyatroya gelebildim. Bilet kontrolünün yapıldığı masaya yaklaşırken, bazı insanların dışarı çıktıklarını gördüm. Ancak buna bir anlam veremedim. Masada bir bayan vardı. Hemen ismimi söyleyip, biletimi almak istedim. O zaman bayan bir gülümsemeyle oyunun iptal edildiğini, onun yerine "Kral Dairesi" adlı oyunun konulduğunu söyledi. Oyuncu rahatsızlığından dolayı olduğunu da ilave etti. Epey şaşırmıştım! Ne diyeceğimi bilemeden, bana "Eğer bu oyunu seyretmediyseniz, bu oyunun çok güzel ve eğlenceli olduğunu" söyledi. Ben de ona "Peki, oyunu seyredeyim" dedim. Bu oyunun adının bana hiç yabancı gelmediğini düşünüyordum koltuğuma giderken, birden aklıma geldi; Coşkun Büktel, bana bu oyundan bahsetmişti. Oyunun prömiyerine gittiğini, maske takan oyuncuların olduğunu ve hiç konuşma olmadığını söylemişti. Ben de içimden "Tüh, o oyunu mu seyredeceğim?" dedim. Neticede hiç hesapta olmayan bir oyunu seyretme durumum oldu. Durumu kabullenmiştim.

Oyun vaktinde başladı ki; bu durumla fazla karşılaşmadığım için biraz şaşırmıştım. Koltuklar tam dolu değildi. Yer yer boşluklar vardı. Tahminimce oyunun iptal olması, bazı seyircilerin geri dönmesine neden oldu.

Oyunda maskesiz üç oyuncu vardı. Diğer oyuncuların hepsi maske takıyorlardı. Oyunun başında ve sonunda bu üç oyuncu arasında kısa diyalog vardı. Bunun dışında bu üç oyuncu ve diğer oyuncular hiç konuşmadılar. Sanki Charlie Chaplin'den sessiz sinema seyrediyorduk. Sonradan araştırdım ki oyunun yönetmeni ve yazarı bu türden bir oyun daha yazmış. Kendisinin maskelerle ilgili özel çalışmaları varmış.

Oyunda maske takıldığından ve konuşma da olmadığından; vücut dili artık her şey olmuş, oyuncular vücut diliyle birbirleriyle anlaşıyorlardı.

Oyun, bir otelin kral dairesinin, 3 çifte aynı gece satılmasıyla yaşanan komik durumlar üzerine kurulmuş. Bu oyuna benzer çok oyun gördüğüm için, bana pek ilginç gelmedi. Evet çok basit bir kurgusu vardı, ancak yine de oyundaki bazı yaratıcı sahnelere değinmekte fayda var. Bir masa etrafındaki konuşmanın kuşbakışı görüntüsünün verilmesi gibi. Bunun için de oyuncular ve masa yan yatmıştı. Böylece onları sanki kuşbakışı görüyorduk. Bir de perdelerle dört tarafı kapatılan yataktaki el fenerlerinin olduğu sahne önemliydi. Bunların dışında oyun için söylenecek fazla bir şey yok. Oyun tamamen eğlendirme amaçlı kurgulanmış. Büyük ihtimalle de kısa bir süre sonra hafızalarımızdan silinecek.

Eğer seyredeceğiniz başka bir oyun kalmamışsa ve bu seyredilecek en son oyunsa eh seyredin o zaman!