3 Kasım 2007 Cumartesi

Karanlığa karşı yürüyenlere başarılar dilerken (ŞİMDİLİK, HİÇ DEĞİLSE, BİNALARI KURTARABİLSEK!) asıl sorunu bir kez daha hatırlatıyorum:

Coşkun Büktel
3 Kasım 2007


"Sanata Evet, Büktel'e hayır" diyenlerin hataları yüzünden tiyatromuz "ruhunu" çoktan kaybetti.

Şimdi yalnızca "binalarını" kaybediyor.


(...) Murat Karasu'nun isyan etmeden önce özeleştiri yapması beklenir. Tam on yıl önce (yani Murat Karasu'nun İstanbul DT müdürü olduğu dönemde) Gölge Tiyatro dergisinde kendisine yönelik olarak yazdığım şu satırlara kulak asmadığı için utanması beklenir:


(...) Coşkun Büktel'in "Shakespeare'siz Herifler"ini ve örneğin Ömer Uğur'un repertuardaki o nefis oyunu "Çöp Saati"ni desteklemeyen Murat Karasu, "Olmayan Kadın"ı, "İlk Kadın"ı, "Final"i destekledi. Murat Karasu'nun kafasıyla DT yakında Nisan'ı da tatil yaparsa şaşmamalıyız! Evet DT bundan böyle Mart sonunda tatile girer ve suçlu da, örneğin televizyon ya da Refah partisi olur. "Final" gibi bir abukluğa, "İlk Kadın" gibi sıkıcı bir "hikaye okuma" tiyatrosuna, "Olmayan Kadın" gibi bir utanmazlığa DT çatısı altında yer vermekle bindiğiniz dalı kestiğinizi ne zaman fark edeceksiniz? İlle yere çakılmanız mı gerek? İlle birinin düdüğü çalıp "paydos" diyerek kapınıza kilit vurması mı gerek? Ancak o zaman mı anlayabilirsiniz? (...)Çiftliğinize kendinizden iyileri sokmayarak, yaklaşan akıbetten daha ne kadar korunabilirsiniz?

(Kaynak: Coşkun Büktel, Sanata Evet Diyen Vandallar, "Türk Tiyatrosundan İnsan Manzaraları", Dramatik Yayınlar, 1998. Sayfa 348.)


"Sanata Evet, Büktel'e hayır" diyerek Büktel'i aforoz eden Murat Karasu gibi tiyatrocular yüzünden tiyatromuz "ruhunu" çoktan kaybetti. Şimdi yalnızca "binalarını" kaybediyor.


Yazının tamamı için aşağıdaki başlığı tıklayınız:

Coşkun Büktel, "YETİŞİN! MURAT KARASU AYILDI" (MI ACABA?)