YALAN: 18
Mustafa Demirkanlı demişti ki:
"Dün (1 Haziran) davetim üzerine ziyaretime geldi… ama öncesi var… 31 Mayıs’ta cep telefonumdan aradı, nerede olduğumu sordu, 'geliyorum' dedi. 'Arkadaşım, bir oyunun provasını izlemeye gidiyorum' demem de fayda etmedi, 'Olsun orada konuşuruz' demez mi?"
(Kaynak: Coşkun Büktel'i Anlamak...)
Demirkanlı, Büktel'i sanki 1 Haziran'da davet etmiş... ama öncesi varmış, yani 31 Mayıs'ta, yani davetten bir gün önce, Büktel, Demirkanlı'yı arayıp görüşmek için çok ısrar etmiş. Yani Demirkanlı, sanki ısrar üzerine, ertesi gün Büktel'i davet etmiş.
Oysa Büktel, davetten önce Demirkanlı'yı aramış değildi. Davet daha önce yapılmış, Büktel, uygun bir zamanında, Demirkanlı'yı aramıştı. Yani Büktel, Demirkanlı'yı "daveti üzerine" aramış ve konu bir an önce kapansın diye, Demirkanlı'nın izleyeceği provaya gelebileceğini ve orada görüşebileceklerini söylemişti.
Demirkanlı hem Büktel'i davet ediyor, hem de Büktel "geliyorum" dediğinde, nazlanıyor. Sonra da davet tarihini yanlış algılanacak biçimde belirsiz bırakıp, Büktel'i, "ısrar ederek kendini davet ettirmiş" gibi gösteriyor. Yani her zaman yaptığını yapıyor: "Sinsi" yalanlarla çamur atıyor.
Demirkanlı, olayın (Büktel'in verdiği bilgiye uygun olarak) bizim anlattığımız gibi değil de, kendi anlattığı gibi gerçekleştiğini kanıtlasın, Demirkanlı'ya fotoğraftaki Limousine'i armağan etmeye söz veriyoruz!...
Biz sözümüzü yerine getirmezsek adiyiz; ama suçlamasını kanıtlamazsa Demirkanlı adidir...
Tıklayınız:
YALAN: 18
YALAN: 17
YALAN: 16
YALAN: 15
YALAN: 14
YALAN: 13
YALAN: 12
YALAN: 11
YALAN: 10
YALAN: 9
YALAN: 8
YALAN: 7
YALAN: 6
YALAN: 5
YALAN: 4
YALAN: 3
YALAN: 2
YALAN: 1
Ayrıca tıklayınız:
"Onubiryerde yalanlar"
"Onbeşibiryerde yalanlar"