3 Ekim 2007 Çarşamba

TİYATRO YAYINCILIĞI MI BU? PEH!

12 Eylül Faşizmi, 12 Eylül Canavarı, 12 Eylül Frankeştayn'ı... önce gençleri yedi yada depolitik hale getirdi ve ardından, yeni dünyaya gelenleri, gençliğini yaşatmadan, ihtiyarlattı, apolitik halde "yaşattı"...

Erdal Eren'i 17 yaşındayken idam eden faşizm, hiçbir gencin, 17 yaşına geldiğinde, faşizme karşı gelmemesi, faşizmi sorgulamaması, faşizmden korkması... için, tüm kalleşlikleri yaptı, yapıyor...

12 Eylül Frankeştayn'ı, tiyatroya da hücum etti. Devrimci tiyatroyu iğdiş etmek için, elinden gelen hokkabazlıkları yaptı. Hacıyatmaz gibi davranan tiyatrolara (örnekse Dostlar Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu) fazla dokunmadı. Onlara sopa yerine, havuç uzattı. Onlar da havuca razı oldular: Kültür Bakanlığı çanağını yaladılar, Efes Pilsen'in alkolüne hücum ettiler...

12 Eylül Frankeştayn'ı, bir yandan da akademisyenlerden güç aldı. Faşizme karşı çıkmayanları, birer havuç serenomisi militanı olarak korudu. Örnekse, Prof. Dr. Özdemir Nutku'yu, Coşkun Büktel'in yapıtlarını küçümsemek, hiçimsemek için kullandı. ( "Özdemir Nutku skandalı")...

12 Eylül Frankeştayn'ı (Frankestein), Lihtenştayn'a (Liechtenstein) giden akademisyenlerle, yanılsama oluşturmayı sürdürüyor. (MADDE 64)...

İşte bu 12 Eylül Frankeştayn'ı, tiyatro yayıncılığında da at koşturuyor: Tüm yayınlar, bu Frankeştayn'a hizmet ediyor. Özellikle; sahte ve kapitalist OYUN dergisi, Gülsün Odabaş'ın önderliğinde, faşizme hizmet etmeyi sürdürüyor...

Bütün bu anlattıklarımızın ışığında, aşağıdaki yazıyı okumanızı öneririz:


Kemal Oruç


“Gibi Yapanlar yazıyor!” sloganıyla başlattığımız yeni projemizde amacımız; günümüzde, teknolojinin etkisi, bozuk eğitim sitemi, toplum baskısı gibi çeşitli sebeplerden dolayı kendini ifade etmekte bile zorlanan gençleri, araştırmaya itmek ve öncelikle yazarak, kendilerini ifade edebilmelerini sağlamaktı. Bu yazıları tüm herkese ulaştırabilmek için e- postaya kopyaladık, tiyatro e- posta gruplarına ve kişisel e- postalara yolladık. Bunu yapmamızdaki amaç da, yazıları, hem başkalarıyla paylaşmak, hem de gençlerin bir şeyler üretebildiğini göstermekti.

Fakat bu e-postaya gelen ilk cevap şuydu:

arkadaslar rica etsem beni mail listenizden cikarırmısınız? bu kadar gereksiz maillere maruz kalmak istemiyorum? (gulsumodabasi@hotmail.com ,03.Eki.2007 11:34)

Bu e- postayı atan Gülsün Odabaşı adlı kişi; OYUN DERGİSİ’nin Genel Yayın Yönetmenidir! Gereksiz dediği mail, araştırıp da düşüncelerini, fikirlerini yazan ve bunu tiyatro severlerle paylaşan genç arkadaşların “Gibi Yapanlar yazıyor!” sloganıyla yazdıkları makalelerdir. (Bakınız: http://www.gibiyapanlar.com/).

Öncelikle, yakın arkadaşım (dı) olan ‘Sayın’ Odabaşı’na şunları söylemek istiyorum:

arkadaslar rica etsem beni mail listenizden cikarırmısınız? bu kadar gereksiz maillere maruz kalmak istemiyorum?

Sayın GENEL YAYIN YÖNETMENİ, yukarıdaki e-postanızda bazı hatalar var:

1. Öncelikle cümleye büyük harfle başlanır.

2. “cikarırmısınız?” demişsiniz; doğrusu: “çıkarır mısınız?” olacaktı. Yani ‘mısınız’ ayrı yazılacaktı!

3. Soru işaretinden sonra büyük harfle başlanır. (Bu kadar).

4. En önemlisi ‘gereksiz’ dediğiniz mailler, yazanlar ve benim için fazlasıyla önemli! İyi ya da kötü diye yorumlamadan, gençlerin üretimi diye yorumlayabileceğimiz bu yazılar için haftalarca uğraşılmıştır! Kimse anasının karnından yazar olarak doğmadı!

Sayın Odabaşı, siz ki bir tiyatro dergisinin (yasal değil) genel yayın yönetmenisiniz! Amacınız tiyatroyu yaymak ve insanlara sevdirmek olmalıdır. Fakat görülüyor ki, gencecik insanların yazdığı tiyatro yazılarını “gereksiz” diye nitelendiriyorsunuz. Çok ayıp! Etik değil! Fazla ticari düşünüyorsunuz!

Umarım, bu tepkinizin sebebi Sayın Hilmi Bulunmaz’ın ‘gerçek’ Oyun Dergisi’nde çıkan makalelerim değildir. (Böyle olacağını da sanmam).

Hilmi Bulunmaz, sizin derginiz için “Sahte Oyun Dergisi” demekte haklı galiba. Çünkü bir tarafta; gencecik insanların yepyeni yazılarını yayımlayan ve dergiyi ücretsiz dağıtan Sayın Bulunmaz’ın Sosyalist Oyun Dergisi varken, diğer tarafta; gencecik insanların tiyatro yazılarına ‘gereksiz’ diyen ‘sahte’ Oyun Dergisi’nin genel yayın yönetmeni var!

Oyun Dergisi 7,5 YTL olmuş. Umarım ticari bir sahte dergi olarak şunu düşünmemişsinizdir:

“Hem dergimiz zamlandı, hem de gençler üretiyor. Kimse dergimizi almaz, batarız.”

Aman ha! Böyle bir düşünceniz olmasın; çünkü hiç etik değil!

Birçok e- postamıza tepki vermediniz; ama tiyatro yazılarının olduğu e- postamıza tepki verdiniz. Aklıma sizinle ilgili, yukarıda bahsettiğim, kötü düşünceler geliyor ve bu düşünceler epey kalıcı olacağa benziyor.

Lütfen bana “Yanlış anlaşılma olmuş.” demeyin; çünkü bir genel yayın yönetmeninin bu kadar büyük bir yanlış yapması hiç de doğru değil.

Oyun Dergisi’nin (ya da kitap), bundan önceki bütün sayılarını almama rağmen, bundan sonraki sayılarını kesinlikle almayacağım!


GÜLSÜN ODABAŞ’IN E- POSTASININ HEMEN ARDINDAN, GENÇ BİR ARKADAŞIN AŞAĞIDAKİ İÇ AÇICI E- POSTASI GELDİ. ARADAKİ FARKI SİZ GÖRÜN.


Nur Nasuhoğlu’nun e- postası:

Selamlar Kemal Bey

Gibi Yapanlar sitesine üye olduğumdan beri, mailler vasıtasıyla yaptığınız işleri izliyor ve ne kadar önemsersiniz bilmiyorum, ama takdir ediyorum.

Ücretsiz yaz kursu projeniz gerçekten çok güzeldi. Çünkü sanmıyorum ki, bunu yapan çok kişi çıksın. Bu yaz kursuna katılmayı çok isterdim; fakat İstanbul'da yaşamıyorum. Küçük bir şehirde -Kütahya- yaşıyorum ve biz burada, tiyatro adına birşeyler yapmaya çalışyorduk. Üç sene önce, şu anda burada olmayan, belediye yönetmeninin kursuna giden arkadaşlarımla beraber bir ekip kurduk bu sene. Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nün tiyatro kolundaydık. Ama ne yazık ki destek yerine köstek gördüğümüz için, yaşımızın küçüklüğünden ve deneyimsizliğimizden pek fazla yürütemedik. Düşünün; en büyüğümüz 20 yaşındaydı, destek olunsaydı iyi şeyler yapabilirdik. Ama buradaki zihniyet, tiyatroya, bu işi yapmaya çalışanlara karşı. Bu yüzden şimdi sizin maddi açıdan tamamen karşılıksız çabalarınızı gördükçe imrenmemek, İstanbul'da olunamadığına üzülmemek elde değil. Tiyatro severlerin size bunun için; sitenizdeki bilgiler, oyunlar, yazılar için teşekkür etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Ben, içtenlikle teşekkür ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum.

(depresif_vaka@hotmail.com, Wed, 03 Oct 2007 00:15:42)

Saygılarımla…

Kemal ORUÇ

Gibi Yapanlar Kurucusu/ Lideri