Coşkun Büktel
29 Ekim 2007
GÜNCELLEME: 2
Burak Caney Gölge Tiyatro'ya da mı çamur atıyor; yoksa, takma isim ardına sığınarak ve yazdıklarının bedelini ödeme riskine girmeden insanlara çamur atan o alçağa, Gölge Tiyatro gerçekten "iyi duygularını sunmuş" mudur?
Meçhul (malum) şahıs Burak Caney'in iddiası şöyle:
"Gölge Tiyatro editörü dün şahsıma bir email göndermiştir. Özel yazdığı için içeriğini buraya aktarmayı uygun görmediğim emailde iyi duygularını sunmuş, eklenti yaptığım haberin konuyla ilgisi olmayan bir haberin altına eklendiği için genel prensip olarak bu alakasız konuda alakasız eklentiyi silme prensiplerinden dolayı sileceğini bildirmiş, Eğer dilersem bunu ilgili bir başlıkla yine yayınlayabileceğimi bildirmiştir. Bende kendisine teşekkür ederek evet haklısınız yanlış bir başlık altındadır, lütfen siliniz, şu an gerek duymuyorum, gerektiğinde seve seve sitenizden duyuru, haber yününde yararlanmak isterim düşüncemi dile getirerek bu objektif tutumuna teşekkür ettim.
Gölge Tiyatro editörü saygın , demokrat ve özgür bir yayıncıdır bunu da kanıtlamıştır.Ne Coşkun Büktel gibi Narsist ve sadece işine gelenleri görendir, ne Hilmi Bulunmaz gibi önüne gelene saldırgandır, slogancıdır, ne Tiyatrom, Tiyatronline, Tiyatro Dergisi gibi tiyatronun başına bela olmuş haysiyetsiz kişiliksiz medyalaşma sevdalısı yayınlar yapmaktadır. Gölge tiyatro çizgisinden ödün vermeyen ve etki altında kalmamayı başaran haysiyetli bir yayındır."
(Bakınız: Burak Caney, "Saçmalıyorsun Coşkun!")
Biz, yazdıklarının bedelini ödemek riski taşımadığından Burak Caney'in her türlü adiliği yapabileceğini biliyoruz ve Gölge Tiyatro'ya böyle bir iftira atmış olmasına hiç şaşırmayacağız, diyoruz. Bizce Gölge Tiyatro bir açıklama yaparak durumu netleştirmeli. Gölge Tiyatro, Burak Caney lehine ya da aleyhine bir açıklama yaparsa; Gölge Tiyatro'ya kesinlikle inanacağız. Böyle bir açıklama gelmezse, neye inanacağımızı bilemeyeceğiz ki, bu da, sanırım, Burak Caney'in ardındaki vandalların en çok istediği şeydir.
Burak Caney gibi takma isimli haysiyetsiz bir alçak tarafından "haysiyetli bir yayın" olarak övülmek, bir tiyatro sitesi için fazlasıyla haysiyet kırıcı bir hakarettir. Gölge Tiyatro, eğer Burak Caney takma adıyla insanlara çamur atan bir alçağa değer verip açıklama yaptıysa, hele de ona "iyi duygularını sunmuş" ise, o haysiyet kırıcı övgüleri fazlasıyla hak etmiş demektir. Gölge Tiyatro, eğer Burak Caney'e böyle bir açıklama yapmadıysa, asıl açıklamayı kamuoyuna yapmalıdır.
Gölge Tiyatro'dan öyle veya böyle bir açıklama yaparak durumu netleştirmesini bekliyor ve açıklama gelmemesi halinde yorumu kamuoyuna bıraktığımızı belirtiyoruz.
NOT: Erbil Göktaş'ın Özdemir Nutku hakkındaki ("Özdemir Nutku skandalı" öncesinde yazılmış) eski bir yazısını ve Seval Deniz Karahaliloğlu'nun tiyatronline'da yeni yayınlanmış bir yazısını, Burak Caney, her türlü adiliğin yer aldığı sitesine aktarmış. (Bakınız: Göktaş, "Özdemir Nutku" ve bakınız: Karahaliloğlu, "Ben Tiyatro Seyircisiyim…")
Sayın Göktaş ve sayın Karahaliloğlu'nun, Caney sitesinde yer almaktan onur duyup duymadıklarını, yazıları için Caney'e izin verip vermediklerini de merak ediyor; kimin nerede ve hangi safta olduğu hakkında okurlarımızı aydınlatmak adına, diyoruz ki: Eğer Caney'e izin vermemişlerse ve Caney'in kendilerine de bulaşmasından rahatsızlarsa, Erbil ve Karahaliloğlu da (hiç mecbur olmadıkları halde) kamuoyunu netleştirmek üzere birer küçük açıklama yapsalar fena olmazdı. Ama eğer bu iki sayın yazarımız durumdan rahatsız değillerse, açıklama filan yapmasalar da olur, tabii.
GÜNCELLEME:
Gölge Tiyatro, gecikerek de olsa, sorumlu ve ciddi bir site olduğuna karar verdi.
Her sıradan dangalağın, takma isim ardına gizlenerek, yazdıklarının bedelini ödemek riskine girmeden, birilerine çamur atabildiği bir "yolgeçen hanı" olmak başka; adı sanı belli olan insanların, yani yazdıklarının bedelini ödemeyi göze alanların, en sert üslupla dile getirilmiş, hoşunuza gitmeyen eleştirilerine bile açık olmak; sansür karşıtı, demokratik bir site olmak başka...
Gölge Tiyatro, Burak Caney takma adının ardına gizlenmiş vandalların, hiçbir riske girmeden Coşkun Büktel'e saldırmalarına yataklık etmekten (gecikerek de olsa) vazgeçti. Bu apaçık ahlaksızlığa son vermekte Gölge Tiyatro'nun niçin bu kadar uzun süre tereddüt yaşadığını anlayamadık.
Adam kendi gerçek adını sansür ettiğine göre, o sansürcüye en iyi cevap, sansürün ne kadar iğrenç bir şey olduğunu bizzat yaşayarak anlamasını sağlamak ve onu gerçek adıyla ortaya çıkmaya ve yazdıklarının sorumluluğunu yüklenmeye zorlamaktır. O durumda, Caney'in yazısı elbette yeniden yayınlanmalıdır.
Her neyse, biz, sonuçta, "iyi biten her şey iyidir" diyerek, Gölge Tiyatro yöneticilerini tebrik ediyoruz.
Gölge Tiyatro, meçhul (malum) şahıs Burak Caney'i bağrına bastı!
Bu siteye ve bu yazıya ulaştıkları halde, Burak Caney nedir, ne işe yarar bilmeyen okurlar varsa, yazıya devam etmeden önce, bir Vandal maskesi olan bu takma ismin faaliyetleri hakkında, mutlaka bilgi sahibi olmalı; Burak Caney'in neyle uğraştığını, asli görevinin ne olduğunu ve bu görevi ifa ederken gözettiği kalite düzeyini mutlaka kavramalıdır. Bunun için, öncelikle yazının başlığındaki mavi harfli linki tıklayarak, Caney hakkında daha önce neler yazdığımızı görmeli, özellikle, Caney'in onca emek vererek hazırladığı ama daha sonra nedense sitesinden kaldırdığı ("Hilmi'yle Coşkun'un Akıl Almazzzz Maceraları") başlıklı slayt gösterisini kaçırmamalıdır.
Evet, Burak Caney hakkında yeterince bilgi sahibi olduğunuzu hissediyorsanız, artık asıl yazımızı okumaya başlayabilirsiniz:
Coşkun Büktel'in gerçek ismiyle, "açıkça, mertçe, Türkçe" yazıp yayınladığı, belgelerle ve linklerle neredeyse her sözcüğünü kanıtladığı, ustaca yazılmış tutarlı ve bilimsel eleştiri yazılarına, bugüne dek asla yer vermeyen Gölge Tiyatro sitesi; Burak Caney takma adının ardına gizlenmiş korkak vandalların, Büktel'e ilişkin salakça yalanlarına yer vermekte hiç sakınca görmemiş. (Gölge Tiyatro'nun bazı yazıları sansür etmediğini görmek, güzel!...)
Peki biz, Büktel'i sansür eden Gölge Tiyatro'nun, takma isim ardına gizlenerek Büktel'e çamur atan, alçak bir yalancıyı sansür etmeyişine; o alçak yalancıya, "bizim sitemiz ciddi ve sorumlu bir site, herhangi birine çamur atacaksan en azından gerçek kimliğinle ortaya çıkacak kadar, yazdıklarının bedelini ödemeyi göze alacak kadar 'adam' olman şart" demeyişine; şaşırdık mı? Elbette şaşırmadık. Çünkü Türk tiyatrosunda vandalizmin ve alçaklığın dürüstlük ve bilimsellikten çok daha "yaygın" biçimde egemen olduğunu, dürüst ve bilimsel yöntemlerin açamadığı pek çok kapıyı açtığını, çoktandır biliyorduk ve defalarca yazmıştık. Kanıtlayabiliriz:
Yalan söylediği için ülkesinde halk ayaklanmasına neden olan Macaristan başbakanı Ferenc Gyurcsany'nin ağzından; (yalan söylediği halde, sırf, Büktel hakkında yalan söylediği için Türk tiyatrocuların neredeyse tamamı ve özellikle OYÇED ile Gölge Tiyatro sitesi tarafından baş tacı edilmiş olan) Özdemir Nutku'ya hitaben yazdığımız "Ne Âlâ Memleket" başlıklı yazımızda, biz ne diyorduk:
"Nitekim, toplantıdaki tiyatrocuların hiçbiri, bu açıklamanıza karşı çıkmamış. Toplantıdaki herkes, Profesör Özdemir Nutku söylediğine göre, ikinci bir Theope’nin varlığına ve Coşkun Büktel denen meczubun Theope’sinin çalıntı olduğuna kolayca inanmış. Demek ki, aslında, Türk tiyatrosu’nda herkes Theope’nin Coşkun Büktel tarafından yazılmadığına inanmaya hazırmış. Demek ki bu alçak heriften herkes nefret ediyor ve herkes onu engellemek için yalan dahil her yöntemi meşru ve mazur görüyor."
(Bakınız: Coşkun Büktel, "Ne Âlâ Memleket!".)
Gölge Tiyatro, Coşkun Büktel'e çamur atabilmek uğruna (herhalde Büktel'den "Forum Tartışması"nın rövanşını alabilmek için) yalan dahil, takma ismin ardına gizlenerek insanlara çamur atmak alçaklığı dahil, her yöntemi mazur görüyor. Gölge Tiyatro'nun mazur görmediği ve yayınlamadığı tek şey, Büktel'in yazıları...
Gölge Tiyatrocular, Caney'in "Coşkun Büktel Fiyaskosu" başlıklı yazısını; alakasız bir yazının (ÇAĞDAŞ DRAMA DERNEĞİ ULUSLARARASI KONULU ATÖLYELERİ) dibine, "sanki o yazının yorumu gibi" koymuşlar. Ama, "Bu yorumun devamını oku..." ibaresini tıkladığınızda, Caney'in yazısına, Gölge Tiyatro'da "özel" bir sayfa da ayırıldığını görüyorsunuz.
Aşağıda (Gölge Tiyatro'da yayınlanmış sayfasının) linkini son bir kez daha vereceğimiz "Coşkun Büktel Fiyaskosu" başlıklı yazısı nedeniyle, Burak Caney, 60'tan fazla tiyatrocudan tebrik ve teşekkür mesajı aldığını söylüyor. Burak Caney denen "yok insan"a inanmak gerekmez ama, Gölge Tiyatro'nun Büktel'e yasakladığı sayfalarına Caney'i buyur etmesi, o rakamın tümüyle de hayal mahsulü olmadığını kanıtlıyor.
Şimdi, aşağıda linkini verdiğimiz yazısı nedeniyle, Burak Caney'e tebrik ve teşekkür mesajı gönderenlere buradan sesleniyorum:
Herhalde sizler de Burak Caney gibi isimlerinizin gizli kalmasını tercih edeceksiniz. Açık kimliğinizle ortaya çıkıp, Burak Caney'i "açık bir dille", "açıkça, mertçe, Türkçe" tebrik etmeye yanaşmayacaksınız. Yani "adam" gibi davranmak, karanlığa karşı çıkmak yerine, yarasalar ve karafatmalar gibi, karanlıkta kalacaksınız. İşte o nedenle, Burak Caney'i sahiplenmeniz, Burak Caney'i önemli kılmıyor. Onu muhatap almamı gerektirmiyor.
Ama içinizden biri, adı sanı tanınan (yani riske atacağı prestiji bulunan) tek bir tane tiyatrocu, adıyla sanıyla ortaya çıkar da, Burak Caney'in yazdıklarını inandırıcı bulduğunu ve Caney'in yazdığı şeylerin altına imza atabileceğini açıklamak cüretini gösterebilirse; Caney'in yazdıklarına güvenerek, bana karşı çıkmayı göze alabilirse, o salağı muhatap alıp, Caney'in tüm iddialarını onun şahsında yanıtlayacağıma söz veriyorum.
Korkaklığınız, cahilliğiniz, yetenek yoksunluğunuz ve sizi çevrenizdeki en çirkef unsurları sahiplenmeye iten alçakça kin duygunuz; giderek, ibret verici bir sosyal fenomen haline geldi. Koca bir sanat camiasından bir tane adam çıkmaz mıymış, be kardeşim?!
Hadi, o Burak Caney'i tebrik eden yarasalardan birini adıyla sanıyla, çıkarın karşıma da, "Burak Caney haklı!" desin! Madem ki, yazdıklarını tebrik ediyorsunuz, içinizden bir Allah'ın kulu da şu Burak Caney'i "adam gibi", "açıkça, mertçe, Türkçe" desteklesin!
Hadi!...
COŞKUN BÜKTEL FİYASKOSU
tıkla: coskunbuktel.com