25 Ekim tarihli çağrımızı, bir kez daha yineliyoruz:
Coşkun Büktel
31 Ekim 2007
(...) Şimdi, aşağıda linkini verdiğimiz yazısı nedeniyle, Burak Caney'e tebrik ve teşekkür mesajı gönderenlere buradan sesleniyorum:
Herhalde sizler de Burak Caney gibi isimlerinizin gizli kalmasını tercih edeceksiniz. Açık kimliğinizle ortaya çıkıp, Burak Caney'i "açık bir dille", "açıkça, mertçe, Türkçe" tebrik etmeye yanaşmayacaksınız. Yani "adam" gibi davranmak, karanlığa karşı çıkmak yerine, yarasalar ve karafatmalar gibi, karanlıkta kalacaksınız. İşte o nedenle, Burak Caney'i sahiplenmeniz, Burak Caney'i önemli kılmıyor. Onu muhatap almamı gerektirmiyor.
Ama içinizden biri, adı sanı tanınan (yani riske atacağı prestiji bulunan) tek bir tane tiyatrocu, adıyla sanıyla ortaya çıkar da, Burak Caney'in yazdıklarını inandırıcı bulduğunu ve Caney'in yazdığı şeylerin altına imza atabileceğini açıklamak cüretini gösterebilirse; Caney'in yazdıklarına güvenerek, bana karşı çıkmayı göze alabilirse, o salağı muhatap alıp, Caney'in tüm iddialarını onun şahsında yanıtlayacağıma söz veriyorum.
Korkaklığınız, cahilliğiniz, yetenek yoksunluğunuz ve sizi çevrenizdeki en çirkef unsurları sahiplenmeye iten alçakça kin duygunuz; giderek, ibret verici bir sosyal fenomen haline geldi. Koca bir sanat camiasından bir tane adam çıkmaz mıymış, be kardeşim?!
Hadi, o Burak Caney'i tebrik eden yarasalardan birini adıyla sanıyla, çıkarın karşıma da, "Burak Caney haklı!" desin! Madem ki, yazdıklarını tebrik ediyorsunuz, içinizden bir Allah'ın kulu da şu Burak Caney'i "adam gibi", "açıkça, mertçe, Türkçe" desteklesin!
Hadi!...
Alıntının Kaynağı:
Coşkun Büktel, "Gölge Tiyatro, meçhul (malum) şahıs Burak Caney'i bağrına bastı!"