Hep böyle olur: Düzenbazlar, işbirliği süreçleri bitince, çeşitli gerekçelerle, yollarını ayırırlar...
Hep böyle olur: Düzen kurucular, emekçilerin istemlerinin karşıtında birleşirler ve bulundukları alanda işleri bitince, başka mevziler kazanmak için, çeşitli bahanelerle birbirlerini suçlarlar...
Hep böyle olur: Finans kapitalin çanağı küçüldüğünde yada çatladığında, gemiyi ilk terk eden fareler olur...
Hep böyle olur: Emeğin iktidarına giden yola barikat kurmak için, halka karşıt tiyatro yapanlar, finans kapitalin safının dışına çıkıyormuş numarası yapıp, halkın uyutulması için ayrı bir hamak kurmaya koyulurlar...
Hep böyle olur: ... Bu böyle uzayıp gider...
sensizliksokagi.org'dan aktarıyoruz:
1995 yılında kurulan ve birçok ödül kazanan Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu, 10 gün önce faaliyetlerine son verdi.
1993’te kurulan Akbank Sanat 2003’te tamamen farklı bir sanat anlayışıyla yenilendi ve tüm alanlarda çağdaş sanata yön verdi. Sanatın her dalında dünyadan son örnekleri Türk izleyicisine sunmayı misyon edindi. Bu misyonla yılda ortalama 800 etkinlik gerçekleştirerek Bilgi Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada Türkiye’nin en çok sanat etkinliği yapan kurumu olarak birinci sırada yer aldı. 1995’te kurulan Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu da değerli sanatçıları Cüneyt Türel, Tilbe Saran ve Köksal Engür ile çok önemli oyunlar sahneledi, ödüller kazandı; özetle bir döneme imzasını attı.
Birçok ödül aldı
1995’te Akbank’ın Yönetim Kurulu üyesi olan Hamit Belli’nin öncülüğünde kurulan Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu ilk oyunu “Abelard ve Heloise” ile iki sezon perdesini kapatmayarak bir marka haline geldi. Topluluk “Alacaklılar”, “Molly S.”, “Tek Kişilik Şehir”, “Sevilmek” gibi oyunlara birlikte imza attı. Tiyatro, hiçbir sezon ödül törenlerinden eli boş dönmedi, hiçbir gün de seyirci sıkıntısı çekmedi.
Ne var ki, 10 gün önce, tiyatronun faaliyetlerinin sona erdiği haberi geldi. Tiyatronun kurucuları arasında yer alan ve 2005’e kadar 7 oyunda başrol oynayan Tilbe Saran, tiyatronun durumuyla ilgili olarak gönderdiği e-postada, “2005 yılında 10. yaşını göremeden çocuğumu bıraktım. 'Mücevher’miş, 'yüz akı’ymış, 'mihenk taşı’ymış baktım aldıran yok, bari benim gözümde kıymeti eksilmesin deyip yüreğime sakladım” dedi.
Kararı oyuncular verdi
Saran’a tiyatrodan ayrılma nedenlerini sorduğumuzda Akbank Sanat yönetiminin tiyatroya bakışının değişmesi sonucunda artık devam etmeme kararı aldıklarını söyledi. Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nun bugüne kadar çok önemli işler yaptığını ve misyonunu tamamladığını söyleyen Akbank Sanat’ın yöneticisi Derya Bigalı ise tiyatroya verdikleri önemin asla değişmediğini, kurum olarak bundan böyle çağdaş ve proje bazlı oyunlarla devam etmek istediklerini ifade etti. Bigalı, Prodüksiyon Tiyatrosu’nun faaliyetlerini durdurma kararının Akbank Sanat tarafından değil, oyuncular tarafından alındığını belirtti.
Aslında yaşanan değişimin miladı 17 Ağustos depremine uzanıyordu. Depremin ardından - adı o zamanlar Aksanat olan - Akbank Sanat binasının güçlendirilmesi geldi gündeme. Prodüksiyon Tiyatrosu o sezonu değişik salonlarda oynayarak geçirdi. Yeniden binaya döndüklerinde yönetim de, koşullar da değişmişti. Saran’ın ifadesiyle, ekipten tiyatronun 10. yılı için projeler tasarlamaları isteniyor, ancak sunulan projeler kabul görmüyordu. Buna karşılık Bigalı projelerin kabul görmemesi konusundaki tasarruflarını şöyle gerekçelendirdi:
Oyun sayısı azalmıştı
“Biz Akbank Sanat’ın tiyatro salonunda sahnelenebilecek projeler öngörmüştük. Ne var ki bize sunulan projeler, Akbank Sanat’ın sahnesine uygun olmadığı için gerçekleşemedi. Bunun üzerine sanatçılardan oyunların Akbank Sanat’ın dışında farklı bir salon kiralanarak oynanması önerisi geldi ki bu da tiyatronun Akbank Sanat’tan kopması anlamına geleceğinden doğal olarak kabul edilmedi.”
Yine Saran’a göre 12 yıl önce haftada 3 gün 4 oyun olarak başlayan program, zaman içinde 3 oyuna, son 2 yıl ise 2 oyuna düşürüldü. “Bir oyunu haftada 2 kere oynadığın zaman tiyatro, tiyatro olmaktan çıkıyor. Kaldı ki haftada 2 oyunluk para vererek iyi bir ekip oluşturmana da imkân yok, bazı şeylerden feragat etmek zorunda kalıyorsun” diyen Saran için asıl mesele başka:
“Artık Akbank, Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nun arkasında durmuyor”.
'Saygıyla karşıladık’
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Derya Bigalı ise bu görüşe katılmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Merkezin değişen yapısıyla çağdaş sanat etkinliklerinin sayısının ve çeşidinin artması gerekiyordu. Bu durum, Prodüksiyon Tiyatrosu’nun oyun sayısını azaltma zorunluluğu getirdi ve 2006-2007 sezonunda Prodüksiyon Tiyatrosu’nun oyun sayısını haftada 3’ten 2’ye alarak cuma akşamlarını diğer sanat etkinliklerine ayırdık. Ne var ki bu sezon oyunculara 2 oyun uygun gelmediği için ayrılma kararı aldılar. Biz de kararlarını saygıyla karşıladık.”
Bigalı’nın sözünü ettiği ayrılma süreci Tilbe Saran ile başladı. Saran, 2005’te sahneledikleri “Fernando Krapp Bana Mektup Yazmış” oyunundan sonra hiçbir prodüksiyonda yer almadı.
Köksal Engür ve Cüneyt Türel, “Ördek Muhabbetleri” adlı iki kişilik oyunla yola devam ettiler. Geçen yıl haftada 2 kez sahnelenen “Antiloplar”ın ardından ise oyuncular yeni sezonda Akbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu ismi altında devam etmeme kararı aldı.
Başka sahnelerde devam edecekler
Bundan sonra ne olacak? Kuşkusuz, Akbank Prodüksiyon Tiyatrosu’nun kurucuları olan Türk tiyatrosunun bu iki usta ismi, Cüneyt Türel ve Tilbe Saran, seyircisiyle başka sahnelerde buluşmaya devam edecek.
Tabii Köksal Engür de...
Peki ya Akbank Sanat? Bu sorunun cevabı için Derya Bigalı’nın verdiği yanıt şöyle: “Akbank, kuruluşundan bu yana tiyatroya büyük destek veren bir kurum. Bu yıl Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun 35. yılında 35 şehirde, daha önce tiyatro izlememiş 20 bin çocuğa tiyatroyu götürdük. Yeni Kuşak Tiyatro ise yeni oyununu ekimde Akbank Sanat’ta sahnelemeye başlayacak. Hedefimiz, sürekli yenilenen ve gençlere daha çok imkân sunan, uluslararası projelere platform oluşturan bir merkeze dönüşmek."
tıkla