Güncelleme: Coşkun Büktel'e sansür uygulanıyor. Büktel'i "savunanlara" da sansür uygulanıyor. En son olarak, tiyatrom adlı site, Büktel'e sansür uyguladı. tiyatrom, Büktel'i "savunan" Hilmi Bulunmaz'a da sansür uyguladı. Başta tiyatrom yazarları olmak üzere, tüm tiyatro dünyası, bu sansür karşısında sustu!... "Kuzuların sessizliğine" büründü!...
Aşağıdaki yazımızı okuyan bazı kişiler, daha anlaşılır birşeyler yazmamız gerektiğini dile getirdiler. Hatta, biraz daha ileri gidip, gerçeğin tamamını yazmamanın, bir tür sansür olduğunu belirttiler. Okurlarımızı haklı bulduk ve bu güncellemeyi ekledik...
Çok net söylüyoruz: Fotoğraftaki kuzular gibi sessizlik içerisinde bekleyip, tavır almayan tiyatrocuların, sansürü onayladıkları gün gibi ortada!!!
Kurtların saldırısı, fırtınanın bastırması, depremin uğultusu... gibi her türden baskının karşısında susmayı yeğleyen ve susarak, statükonun korunmasından yana tavır alan kuzular, şimdi de senfonik birlikteliklere imza atıyorlar. Sustukça kendilerine sıra geleceğini ayrımsayamayan kuzular, tüm olumsuzluklara karşın, melemiyor ve kurtların pençesini yedikçe "Allaha şükür!" diyorlar...
Bir tiyatro sitesinde kuzuların işi ne?...
Bir bilsek!... Hiç arzu etmediğimiz halde, kuzular, bir yolunu bulup, sitemize iltica etmeyi başarıyorlar...
Konumuza tiyatro süsü vermek için, Coşkun Büktel'den bir alıntı yapalım:
Timur, ben sitemde sana ilişkin aklıma ne gelirse yazar yayınlarım, ama senin cevabını ancak beğenirsem yayınlarım, diyor ve tüm tiyatrocular "Yaşasın Sansür" naraları karşısında "kuzuların sessizliğini" oynuyor
tıkla: Yaşasın Sansür