Sansürü seven bir milletiz!... Sansürün her türlüsüne, müthiş bir sempati duyuyoruz!... Yakında sloganlarımız bile değişecek. Örnekse; Ne Mutlu Türk'üm Diyene! yerine, artık; Ne Mutlu Sansürcü'yüm Diyene! sloganı atacağız!...
Acar Burak Bengi'nin kurduğu Yokuş Yayınları, iki kitap birden yayımladı. İkisi de Tolstoy ile ilgili kitaplar... Biri Vatanseverliğe Karşı, diğeri Sansürlenen Tolstoy...
Sansürlenen Tolstoy'dan bir paragraf aktaralım:
Herşeyden önce, Tolstoy gibi dünya kültür mirasının en ön sıralarında yer alan birinin, sadece Rusya'da değil tüm dünyada vicdanın sesi olmuş birinin 30 yıl boyunca neyle savaşıp ne üzerine yazdığı ve 82 yıl boyunca nasıl yaşadığı, başka hiçbir gerekçeye ihtiyaç duymaksızın tek başına önemlidir. Bu adamın edebi eserleri, Türkiye'de kurulan neredeyse her yayınevi tarafından basılır ve satılırken, son otuz yılını adadığı hayat uğraşının ve hikayesinin yayınlanması aynı zamanda ticari açıdan da prestijli ve karlı bir yatırımdır, ki buna rağmen yayınlanmayışı akla komplo teorileri getiriyor; yoksa Tolstoy sansürleniyor mu Türkiye'de? (sf. 68)
Acar Burak Bengi'nin sorduğu soruya bak!... Her saniye, sansürcülerle savaşım vermesine, neredeyse tek işi bu olmasına karşın, Coşkun Büktel sansürlenirken, yüz yıl önce ölmüş, üstelik Rusya vatandaşı olan birini neden sansürlemeyelim ki?!..
Ne Mutlu Sansürcü'yüm Diyene!!!