13 Ağustos 2007 Pazartesi

Çanak yalayanlar anlatıyor!...

Özel Tiyatrolara Devlet Yardımı Hakkında Görüşler


Çanak sahibi: Turizm ve Kültür Bakanlığı

Çanak tutanlar: Ebru Seyhan / Mustafa Demirkanlı

Çanak yalayan: Hadi Çaman


Alışageldiğimiz gibi, her yıl Özel Tiyatrolara Devlet Desteği dağıtılır ve ardından kavga başlar ama bu kavga bildiğimiz kavgalardan değildir, bilmek istemediğimiz hatta duymak istemediğimiz türden bir kavgadır. Kavganın temel aktörleri vardır, kavgaya katılmaktan çekinen, utanan aktörleri vardır, bir de kavganın değişmez aktörleri.

Ali Kırca’nın geçen sene Kenter Tiyatrosu’ndan gerçekleştirdiği Siyaset Meydanı programını hatırlayalım. O gün orada çok utanmıştık.

Türkiye’de tiyatro desteklenmelidir, desteklenmelidir ama hangi tiyatro ve nasıl? Bu temel soru sorulamadığı ve/veya yanıtı bulunamadığı için bir adım ileri gidilmez/gidilemez. Devlet sus payı olarak, en çok bağıranlara en büyük payı verir, sonrasında tiyatro camiası dağılır.

Bu konu ile ilgili olarak iki tane dernek vardır: TİYAP (Tiyatro Yapımcıları Derneği, Başkanı Ali Poyrazoğlu) ve Ö.T.D. (Özel Tiyatrolar Derneği - Başkanı Hadi Çaman) ve bunların yönetim kurulları ve üyeleri. Hepsini toplasanız, iki derneğin yasal olarak kurullarını oluşturacak üyeleri bile yoktur ama iki dernek vardır. Bir yıl biri gider “Yardım Kurulu”na diğer yıl öbürü. Hangisi giderse o derneğin Yönetim Kurulu’ndaki veya yakınındaki tiyatrolar azıcık daha fazla alır, diğeri azıcık daha az alır. Ama, gerçekten tiyatro adına arayışta bulunan, deneyselliklerle kafa yoranlara ya minicik paylar verilir ya da hiç verilmez.

Sevgili Ebru ile teybimizi, fotograf makinemizi alıp Ö.T.D. Başkanı Hadi Çaman’ın tiyatrosunda aldık soluğumuzu. Sormaya başlamadan önce Hadi Çaman, olayın gelişimini bir çırpıda özetleyiverdi.


“Güzel kardeşim bu bir gelenek haline getirilemedi. 26-27 senedir bu yardımlar yapılıyor. Eskiden devlet yardımıydı, şimdi devlet desteği dedirtmeye çalıştık ama yine yardıma dönüştü. Bizim ülkemizde ne yazık ki oturmuş bir devlet düzeni yok. Her gelen hükümet yeni bir devlet kurmaya çalışıyor. En son, iki sene evvel Adapazarı’nda Tayip Erdoğan kardeşimin toplantısına gittim. Aylardır randevu almak istiyorduk ama alamıyorduk. Toplantının saatini öğrendim, kendi kendime dedim ki, ‘Hadi Çaman git bas burayı’. Gazanfer Ağabeyimi, Nejat Ağabeyimi aradım, rahmetli Tevfik Gelenbe’yi aradım hepsi dediler ki; “Yanındayız oğlum.” Bütün insanlar o binanın önüne toplanmış, onları görmeye çalışıyorlar kırk-elli tane kamera var. Birdenbire bizi görünce bütün kameralar bize döndü. “Hayrola.” dediler, “Biz Sayın Başbakanımız’dan randevu alamadığımız için, İstanbul’a yakın diye buraya geldik. Toplantı bitince görüşmeye çalışacağız.” dedik. 1-1.5 saat bekledik. Ondan sonra içeri aldılar. Başbakan, Kültür Bakanı ve Bakan Müsteşarı ordaydı. Ustalarım dediler ki, “Saygıdeğer Başbakanımız, bizler konuşmayacağız, genç arkadaşımıza havale ediyoruz. Ama bize sorarsanız biz de yanıt veririz.” Ben daha gencim ya onlardan, sözü bana bırakıyorlar. “Sayın Başbakanım, böyle bir buluşmadan ötürü özür diliyorum ama aylardır randevu istiyordum, yanıt alamadım. Neden her sene hükümetlerimizi üzüyoruz, bu yolu neden doğru dürüst çizmiyoruz. Bunun kurallarını saptayalım, o kurallar eşliğinde insanlar bir şeyler hazırlasın, bir tarih saptansın. Şu anda 560 milyar olan rakamı yükseltmenizi istiyorum,” dedim. Erkan Mumcu Başbakana döndü “2 trilyon,” dedi. Başbakan düşündü düşündü, “Bir buçuk” dedi. “Sağ olun Sayın Başbakanım, sizden önceki hükümetlerde böyle bir başbakan yoktu. Allahtan siz varsınız, şimdi bu kararı bir tek kişi olarak siz verdiniz. Her sene bu oranda artırılsın diye bir talebimiz yok ama enflasyon oranında artırılsın. O zaman sizleri bu kadar üzmeyeceğiz, yormayacağız,” dedim. Ustalarım beni öptüler, espriler yaptılar.”


İşte, böyle olur bizde destekler, köstekler. Sonra, “yardım” dağıtılma aşamasına gelince de bir başka durum çıkar ortaya. Kim gidecek kurula? Kimin Ankara’da o sırada kulis faaliyeti kuvvetliyse o gider.

Hadi gelin Hadi Çaman’ın anlatımlarına bir bakalım, bunca yıllık deneyimli bir tiyatrocuya, tiyatronun meselelerini, “yardım”ın muhtevasını biz sorduk, o anlattı.

tıkla: tiyatrom