26 Temmuz 2007 Perşembe

Vicdanlar uyanıyor mu ne?

Coşkun Büktel'in Theope adlı yapıtına karşı, neredeyse bir ölüm sessizliği ve iftirayla yaklaşan Tiyatro Dükalığı, yavaş yavaş mevzi yitiriyor... Vicdanların sağırlığına güvenen Dükalık, mevzi yitirdikçe, vicdanların uyandığına tanık oluyor... tiyatrom sitesi sahibi, sayın A. Ertuğrul Timur da, kendince vicdanını dinleyen insanlardan biri olduğundan, sansürcü olmadığını kanıtlarcasına, sitesinde Theope Polemiği'ni gündeme getirdi. Coşkun Büktel de, bu konuda bir "giriş" yazısı yayımlayıp, bu durumu, kendi sitesine taşıdı... Aktarıyoruz:


(Büktel'in kırmızı harfli güncelleme eki, anons yazısının hemen altında)


İki yıldır, tiyatro camiasındaki yazarları, eleştirmenleri, tiyatro sitesi sahiplerini, akademisyenleri; teşhir ettiğimiz skandalları görmezden gelmekle, okurlarından gizlemekle suçluyoruz. Hiçbiri, bir teki bile, tınmıyordu. Bundan şikayetçi olduğumuz sanılmasın! Biz haklıyız ve rahatız. Tuzumuz kuru. Onlar içine battıkları utanca, eğer katlanabiliyorlarsa, kıyamete kadar katlanabilirler! Umurumuzda olmaz. Ama taşıdıkları utancın unutulmasına, gündemden düşmesine izin vereceğimizi ummamalılar. Çünkü onların utanma eşiğini zorlamayı, sanatçı ve aydınlarımızın utanca ne derece dayanıklı olduğunu kanıtlamayı, sosyal ve tiyatral olarak, çok önemli bir misyon sayıyoruz. Çünkü bizce, sanatın olmazsa olmazları arasında birinci sırayı zeka ve yaratıcılık alıyorsa, ikinci sırayı da "vicdan" alıyor. (Birincilere sahip olmayanlarda genellikle ikincisi de bulunmuyor.)

Sonunda içlerinden biri (tiyatrom.com'un sahibi Ertuğrul Timur, geçen Haziran ayında, yani ancak iki yıl sonra, bize özel iki mail göndererek, tepki vermek gereğini hissetti. İlk özel mail'e, biz de, özel bir telefon görüşmesiyle cevap vermiş, ikinci mail'deki bahane ve tutarsızlıkları ise cevaplamak için mesai harcamamıştık. Sayın Timur, o bahanelerin inandırıcılığına güveniyorsa, onları kendi sitesinde yayınlasın, o zaman cevaplarız, diye düşünmüştük. Sayın Timur'un vicdanı nihayet uyanmışsa, bu konuyu nihayet tartışmaya karar vermişse, tartışma yalnızca özel maillerde ya da bizim sitemizde başlayıp bitmemeliydi. Timur konuyu sitesine taşımaktan kaçındığı sürece, Timur'a cevap vermeyecektik. (Mustafa Demirkanlı'ya da aynı tutumu takınmış, sitesine taşımadıkça, onun bize gönderdiği özel maillerini sitemize taşımamıştık.)

Sayın Timur, bize o iki özel mail'ini gönderdiği geçen Haziran'dan bu yana yeniden sustuktan sonra, sonunda, bugün, kendi sitesinde, "THEOPE KONUSU VE TİYATROM.COM’UN SANSÜRCÜLÜĞÜ MESELESİ" başlığını taşıyan bir yazı yayınladı. Yazısında, bize geçen Haziran'da gönderdiği o mailleri, sayın Timur, sanki 2 yıllık sansürü bağışlatabilecek bir delil olabilirmiş gibi sunuyor.

Sayın Timur, yazısını, mail olarak bize de göndermiş. Kendi mizanpajımızla "aynen" yayınlıyoruz! Yakında cevabını da yayınlayacağız.

tıkla: coskunbuktel.com


AYNI GÜN, 27 TEMMUZ 2007, 15.30. GÜNCELLEME:
Sayın Timur, yazısında bazı değişiklikler yaparak, "BENDE OLSAM Ö.NUTKU'NUN YAPTIĞINI YAPARDIM" temasını geliştirdi ve "ÇIKIŞ NOKTASI YANLIŞ OLAN BU POLEMİKLERİN DOLAYSIYLA YAYIN DEĞERİ DE YOKTUR." sonucuna vardı. Bir anlamda "Ben de Nutku'yum!" ya da "Hepimiz Nutku'yuz!" diyen sayın Timur'un eklemeleri bitene dek bekleyecek, yazdığı metnin bizim sitemizdeki versiyonuna değil, kendi sitesindeki "en son versiyonuna" ―görmek için tıklayınız!― cevap vereceğiz.)