"kaptan" imzasıyla yayınlanan "ödenek haktır" yazısı yanıtlanacak - OYUN
kaptan
ödenek haktır
Özel Tiyatrolara Devlet Ödeneği Sadaka Değil, Bir Haktır.
Özel Tiyatroların devlet desteği olarak aldıkları ödenekler, miktarları ne kadar olursa olsun koskoca bir hak ediştir.
Tiyatrom.com site yöneticisi sevgili dostumuz Ertuğrul Timur’un sitesinde yazdığı gibi harçlık,ulufe veya sadaka hiç değildir.
Tiyatrocular da asla iktidarların dilencisi olamazlar.
Devlet genelde sanatı, özelde tiyatroyu desteklemek zorundadır.Çünkü bu devletin anayasal görevleri arasındadır.
Anayasamızın 64.maddesi devlete bu görevi yüklemiştir.
Herkes şunu bilinmelidir ki ;tiyatroculuk mesleği öncelikle bir aşk iştir.
Bu meslek varlığını sadakayla,harçlıkla ,ulufeyle sürdürebilecek bir meslek değildir.
Devletten ödenek alan tiyatroları neden ödenek aldınız diye suçlamak ,onları dilenci gibi görmek , küçümsemek - kusura bakılmasın ama, bu - koskocaman bir sevgisizliktir.
“Her okula bir tiyatro salonu yapılsın.”kampanyası doğru ve olumlu bir önermedir.Böyle bir önermeyi daha önce de dile getirmiş ve hayata geçmesi için çabalayan kişilerden biriyim.Nasıl ki laboratuarsız , kütüphanesiz okul olmazsa ,sahnesiz okul da olmamalıdır.Ancak bu önerme sanatın gelişmesi için devletin yapması gereken zorunlu desteklerden sadece biridir.Devletin özel tiyatrolara yapacağı yardımın yerine konacak bir şey asla değildir.Hem özel tiyatrolara ödenek verilecek , hem de her okula bir sahne yapılacaktır.Devletin görevi her ikisini de yapmaktır.
Meseleye; siyasi iktidarın sanata bakış açısının tiyatroculuk mesleğinin gerçeklerine,ihtiyaçlarına uygun olup olmadığı , tiyatro sanatının desteklenmesini benimseyip benimsemediği ve bu sanatın gelişmesine gerçekten katkı sunup sunamadığı açısından yaklaşmak daha doğru değil midir?
Sorun;devlet ödeneğini alan veya almayı talep eden tiyatrolarda mı, yoksa ; ödeneği istediğime veririm istediğime vermem , kimine az kimine çok, keyfime göre veririm diyende mi ?
Ödenek kriterlerini kendi keyfine göre belirleyen bu siyasi iktidarın yarattığı ilkesizlik değil midir asıl eleştirilmesi gereken?Tiyatroların soluğunu kesmek isteyen ,sanat kurumlarımızı yıkmak isteyen , tiyatrocuları birbirine düşürmek için çifte standartlar uygulayarak tuzaklar kuran bu bukalemunlar değil midir asıl tartışılması gereken ?
Devletten ödenek aldılar diye ,hak ettikleri ödenekleri istiyorlar diye özel tiyatrolarımıza karşı bu ne şiddet , bu celal? Özel tiyatrolarımız bu eleştirileri hak etmiyorlar, aralarında bazı çürük elmalar olsa bile.En eleştirebileceğimiz tiyatronun bile bu sanatın sevilmesinde az yada çok payı olmuştur.
Bu ülkenin tüm tiyatroları;amatörü profesyoneli,çocuk,gençlik ve yetişkin tiyatrosu,ödeneklisi özeli bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır.Her biri gereklidir ve eşit derecede önemlidir.
Ülkemizde her şeye rağmen tiyatro yapmanın nasıl özverilerle,ne güçlüklerle yapıldığını bilmiyor musunuz.?Ancak işin içine girince yapılan işin ne mücadeleler sonunda yapılabildiğini,ne acılar çekildiğini ve ne kadar kutsal olduğunu o zaman anlıyorsunuz.Özel Tiyatrolarımızı devlet ödeneği aldılar diye eleştirenlere kendilerinin bir tiyatro kurup işletmelerini öneririm.
Tiyatro yapmak cesaret ister,yürek ister.Özel tiyatro yapan meslektaşlarımı öncelikle cesaretlerinden dolayı kutlamak, sonra da emeklerine saygı duymak gerek.
Tabii ki eleştiri de yapılacak. Ama asıl eleştiriyi tiyatroların sahneledikleri işler için yapmalıyız. Tabii ki tiyatroculuk mesleğinde olanların yanlış tutumlarını ve olumsuz kişiliklerini de eleştirebiliriz.Ancak bu olumsuz kişiliklerin bireysel ve yanlış tutumlarından dolayı tüm tiyatrocular karalanmamalı, ak ile kara aynı kefeye konmamalıdır.Kaş yapayım derken göz çıkarılmamalıdır.
Açtığın imza kampanyasına neden katılım yok, şimdi anladın mı sevgili Ertuğrul?Doğru bir kampanya başka bir doğruyu dışlayarak yapılmaz ,yapılırsa da başarılı olamaz.Diyorsun ki;”Yardımlar durdurulsun ,halkın parası halkın çocuklarına ,gençlerine aktarılsın?”Ben de sana soruyorum ; Özel Tiyatro yapanlar ne çocuğu?Onlar da bu halkın çocukları değil mi?
Yine tiyatrom.com sitesinde yer alan “Ulufeler dağıtıldı” başlıklı yazında sana katıldığım yerler de var tabii ki.Bunlar:Kültür Bakanlığının Özel Tiyatrolara destek kapsamında verilen ödeneğin dağıtma şeklinin yanlışlığı,adaletsizliği, tiyatrolar arasında çifte standart uygulanması,ödenekleri belirleyen komisyonda sanat örgütlerinin değil kişilerin olması,aynı kişilerin hem ödenek veren hem de ödenek alan kişiler olması vb. konulardır.Yazına katılmadığım ve şiddetle kınadığım kısmı ise ;Türk Tiyatrosunun onuru ve bayraklaşmış ismi Ferhan Şensoy’a yapılmış haksızca ve insafsızca ithamlardır.
Bu yıl Dünya Tiyatro Gününde Karşı Bildiri yazdı diye ve o bildiride mevcut siyasi anlayışı eleştirdi diye Sayın Şensoy’un devletin Özel Tiyatrolara verdiği destekten yararlanmasında ne sakınca olabilir?Devletten ödenek alması onun sistemi eleştiren karşı bildiri yazmasına da engel değil. Ödenek almak nasıl bir hak ise, sistemi eleştirmek de bir hak ve bireysel özgürlük meselesidir. .
Bugüne kadar hiçbir iktidarın Ferhan Şensoy’un kalemini satın almaya gücü yetmedi de, bugünkü gerici yobazların mı yetecek?Ferhan Şensoy tiyatrosunu kurarken siyasi iktidarlara veya emperyalist odaklara güvenerek kurmamıştır. Ferhan Şensoy Tiyatrosu kurulduğu ilk günden beri iktidarlara muhalif olmuştur.Hayır bunun tersi olmuştur, diyebilir misiniz?Ülkemizde sanat insanları kolay yetişmiyor.Gidenlerin yeri de kolay dolmuyor.Bana bir Ferhan Şensoy daha gösterebilir misiniz?Tiyatromuzun bu değerlerini haksızca ve düşünmeden eleştirme gibi bir lüksümüz yok sanıyorum.
Devletten ödenek almak hükümetlerin tiyatrosu olmayı gerektirmiyor.Tiyatroda düdüğü; parayı veren değil,parayı alan çalacaktır.Bunu herkes böyle bilsin.Gerektiğinde hem iktidara çatılır,hem de başı dik tiyatro yapılır,yine gerektiğinde bakanlığa ödenek verilmesi için başvuru da yapılır.
Eleştirilmesi gereken ödenek talep eden özel tiyatrolarımız değil,ödeneği veren siyasi iktidarın yanlışları olmalıdır.Eleştirilmesi gereken siyasi iktidara dalkavukluk edenler,bireysel çıkarlarını tiyatroculuk mesleğinin çıkarlarının önünde görenler olmalı,.ancak bu eleştiri de doğru bir teşhis sonucunda yapılmalıdır.Zaten tiyatrolar ve tiyatrocular varsa aralarındaki çürük elmaları kendileri ayıklayacaklardır.
Bu ülkenin aydın insanlarına düşen görev:Sanat kurumlarımıza,tiyatromuza ve tiyatroculara kasteden siyasi iktidarlara karşı onları korumak,kollamak ve desteklemek olmalıdır.
Aydın insanlar;siyasi iktidarların hazırladıkları gizli,açık her türlü tuzaklara karşı tiyatroları, tiyatrocuları ve sanat insanlarımızı kurban vermemelidir.
Karanlığa Karşı SANAT mücadelemiz artarak ve kesintisiz olarak sürmeye devam edecektir.Karanlıklara Karşı; Hepimiz Birimiz,Birimiz Hepimiz İçin.* 08-Haziran-2007
doğukan polat
Yazık!
Seçim kampanyalarına ayırdıkları bütçelerin ,yanında bir hiç kadar yeri vardır bu bütçelerin ,kanımca dalga geçiyorlar ..
ibrahim koçlardan
okul tiyatroları
yaşadığım kentteki okulların bir çoğunda temsiller yapılacak salonlar mevcut.bu salonların bir kaçı dışındakiler bomboş ve dananımsız. ışık, ses ve sahne düzeni olanlar da sadece milli eğitim müdürlüğünün toplantı ve seminerleri için kullanılıyor.bu salonların donatılması ve gerçek işlevlerini yerine getirmek üzere buralarda öğrencilerle drama dersleri verelim diye ilgili ve yetkili görevlilerle görüştüğümde, benimle böyle bir konuyu konuşmuş olmaları bile benim için büyük bir lütuf olduğunu hissetirmeye çalıştılar.hala tiyatroyu düşkünlük, tiyatrocuyu soytarı olarak algılayan bu gerici güruh ülkenin büyük bir çoğunluğu tarafından desteklendiği sürece ben kentim diyarbakır'da ÖZEL tiyatro yapamıyacağım.
hasan üreten
Artık "sanat"sız kalmış bir millet !!
Neyi yapmaya çalıştıklarını anlıyoruz.Ayrılan bu komik bütçenin derhal geri alınmasını ve kültür sanata gereken desteğin verilmesini istiyoruz...
özlem
okullara tiyatro salonu yaptırılsın!
kesinlikle katılıyorum ve bir üniversite öğrencisi olarak üniversitelerdede tiyatroya gerekli ilginin gösterilmediğini düşünüyorum bu konudaüzüntümü belirtmek istiyorum
burcu ekinci
tiyatroya ve tiyatrocuya sahip çıkalım
her okulda sosyal faliyet diye geçen futbola destek tam olurken tiyatroya ve tiyatrocuya neden eksik?
gizem
.....
.....
ibrahim naryan aynekin
yaşasın tiyatro
elbette okullarımıza tiyatro salonu yapılsın elbette oarada beslenen gençlik salonları doldursun birde keşke konservatuvar da gerçekten hak eden gençler okuyabilse
nurgül
saolun
düşüncelerinize katılıyorum....
teminatör
abesle iştiğal
buradaki anlamsız tartışma 'tiyatronun en önemli sorununun tiyatrocular'' olduğunu bir seyirci olan bana bir kez daha hatırlattı.anlamsız yazışmalar,bir grup sahte isimli insan devletten para yardımı almış bir kısım tiyatrolara veryansın ediyor,anlamsız ve manasız bir tartışma ....Buna ençok AKP nin uyuyan bakanı seviniyordur ve gevrek gevrek gülüyordur herhalde....bu ne hasettir...bekleyin mazot bir ytl olursa sizede para veren çıkar....aglıyacağınıza dogru dürüst oyun hazırlayın ,pranızı bileginizin hakkıyla alın,,birde yok tiyatrocu hormonlumu değilmitartışması...Siz kendinizi iyi hissediyormusunuz,saglığınıza dikkat edin....
UFUK ASLAN
KONU YETERİNCE AÇIK DEĞİLMİ
BİR TİYATRO SANATÇISI ADAY ADAYI OLARAK TÜRKİYEDEKİ SAHNELERİN AZLIĞINDAN TABİKİ RAHATSIZIM. GEREKENLER İÇİN NE YAPILMASI GEREKİYOSA HEPSİNDEDE VARIMMM
Kaptan Candaniç
Öneriiiiiiii
Bütün tiyatroları kapsayacak
açık kriterlere sahip
bağımsız seçici kurullar tarafından değerlendirilecek
Sinemadan daha fazla destetek miktarıyla desteklenecek
Denetimi yine aynı bağımsız kurul tarafından yapılacak
Bu biçimi ile değiştirilmesi en doğru Talep olur .
mustafa öncü
hayır
Haaaaaaaaaayııııııııır!
salih topcuoglu
hey gidi günler
hey gidi günler dedim.Neden? tiyatronun tarihi aklıma geldi. insanların tek eğlence ve eğitim kaynağı. tabi bir zamanlar.şimdi ise neredeyse tiyatroya gerçekten gönül verenler aşık olanlar -aşık olanlar, aşkın gözü kördür gözünü kapayıp tiyatro ile uğraşanlar- haricinde bir çok siyaset adamı bir çok güya okumuş kültürlü, sözüm ona burjuva geçinen takım tiyatroya neredeyse öcü ee... diyerek bakıyor.Ama oturup ağlamayacağız bu işe gönül vermiş insanlar olarak savaşıp, çalışıp didişip kazanacağız. hiç bir şey yapamazsak kendimiz yazıp kendimize oynayacağız. bitmeyecek bu tutku. sanki şimdiye kadar tiyatroya yapılan ödeneklerle mi ayakta durdu tiyatro. tiyatrocuların emeğiyle, teriyle, cebiyle ayakta durdu. Durmaya devam edecek arkadaşlar. bu sözüm özellikle arkadşım olmayanlara. tamama kardeşim tiyatroyu sevmiyosun, yardım etmiyosun bari engel koyma. ben amatör tiyatrocuyum ve bir oyun hazırlanırken günde yediğin yemek bir öğüne düşüyor. Gece gündüz çalışıyoruz.Ama seyirci sadece küfürlü yerlere gülüyor. neden söledim bunu? açıklayayım kardeşim önce seyirci bilinçli seyirci olacak, sonra bilinçli savunucu olacak sahip çıkacak tiyatroya. sadece tiyatro yazıp oynayanlar değil. tiyatronun sahnelenmesi için oyun, oyuncu, seyirci ana unsurlar değil mi? oyunlar burada, oyuncular burada, - arada birde tiyatronun cıbanları da sahnede- seyirci nerede kardeşim seyirciiii. alllooooooo. seyirciye sesleniyorumm. tiyatroyu doğuran analar bizsek üvey anasıda sizsiniz seyirciler. sahip çıkın, büyütün, sokaklara atmayınn. rol yapmıyorumm. lütfen sahipp çıkınn lütfennnnnnnn.
atilla altınkaynak
kampanya
sonuna kadar katılıyorum.umarım tiyatromuz ve oyuncularımız dizilerde oynamak zorunda kalmayacağı sahnelerde izleyebileceğiz zamanlar olur.bu da devletin sizlere vereceği adam gibi desteklemelerle hayata geçer
tıkla: tiyatrom