2 Haziran 2007 Cumartesi

Kemik yalamaya hayır!

Altın yaldızlı kapılarını bekleyen köpeklere gereksinim duyan egemenler, onlara kemik verip avutuyorlar...

Kemik yaladıkça, altın yaldızlı binaların sahibi olduklarını sanan köpekler, yoksulların karşısına çıktıklarında, kendilerini köpek değil, köpek sahibi sanıyorlar...

"Devlet Sadakası" ile beslenen Türkiye tiyatrosu, halk için birşey yapma gereksinimi duymuyor... Çürüyen, küflenen, intihar edip, ceset haline gelen Türkiye tiyatrosunun halka verebileceği hiçbir şey yok. Onların tek sahibi egemenler...

tiyatrom'un örgütlediği "Sadakaya Hayır!" kampanyasını destekliyor ve en küçük görüşü bile, sitemize taşımaya gayret ediyoruz:


Doruk Kemal Kaplan
Tiyatro
Tiyatronun gelişmesini isteyen varsa maddi ve manevi herşeyini lise ve üniversite tiyatrosuna vermelidir ki tiyatro kendine müşterisini ve üreticisini yaratsın. Günlük eğlenceden çok bir anlayış olması dileğiyle inadına tiyatro!!!

Bahadır Deniz
Bu bir sınıfsal durumdur
Bu bir sınıfsal sorundur. Ali'ler, Ferhan'lar, Hadi'ler, Zeliha'lar tiyatronun baronları, kontesleridir. Burjuvazinin sanatçılarıdır. Para yardımı yapan bakanlar ise eskiden CHP'li de gördük şimdi AKP'li kapitalist sistemin temsilcileri. Bu çanaktan kimin kime ne yalatacağı ne kadar yalatacağı bellidir. Paralar halkın çocuklarına harcanmaz baronlara peşkeş çekilir. Bu kadar basit işte!

Bahar Aslan
Tiyatro
Her okula bir tiyatro sahnesi olmasını istiyorum. Herkese sevgiler.

tıkla: tiyatrom