14 Haziran 2007 Perşembe

Rüzgar gülü Ferhan Şensoy!

Şensoy, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde

Ferhan Şensoy, yeni oyununu 17 Haziran Pazar 21.00’de Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin bahçesinde oynayacak.

13 Haziran 2007 Çarşamba

Yazdığı ve sahnelediği sıra dışı oyunlarda Türkçenin dil inceliklerini kullanan, gündelik olayları ti’ye alan Şensoy, “Fernâme”de de bu geleneği bozmuyor: Oyunun ikinci oyuncusu suflör trompetçi ile birlikte, sistemin yol açtığı yozluklardan duyduğu rahatsızlıkları anlatıyor sahneden.(0216) 414 22 39
tıkla: Milliyet


1984/85 yıllarında, Ferhan Şensoy'a ait Nöbetçi Tiyatro'da oyunculuk yaptım. Afitap'ın Kocası İstanbul adlı oyunda oynadım. O oyundan sonra, sahneye konulacak olan Bir Avuç Çehov oyununda oynamayıp, Ferhan Şensoy "tiyatro tesisleri"ni terk ettim. Bunda, başat neden Ferhan Şensoy'un işçi sınıfından yana olmamasıydı. İşçi sınıfına karşı olmasıydı...

Özellikle İçinden Tramvay Geçen Şarkı adlı oyunda, işçi sınıfına nihilist bir biçemle "saldıran" Şensoy, Hümeyra'yı partner olarak kullanıp (suçuna ortak edip), 12 Eylül Faşizmi'nin izlerini belleklere kazımak için, adeta uğraş veriyordu...


Oyundan:

Şensoy - (İşçi tulumuyla ve elinde sefertası var) ...
Hümeyra - (Bir işçi çocuğunun hiçbir zaman geliştirmeyeceği bir şımarıklık jesti ve mimiğiyle) Baba, bütün dünyanın işçileri ne zaman birleşecek?
Şensoy - (Derin derin düşünür gibi yapar) Hiçbir zaman oğlum, hiçbir zaman!


İşçi sınıfı içerisinden gelmiş, bu sınıfın ideolojisi olan Bilimsel Sosyalizm için savaşım vermiş, ideolojiyi tiyatral düzleme taşımaya çaba harcayan biri olarak, (iki yıl bulunup, bu duruma karşı değilmişim gibi görünmeme neden olacak bir başka ilkenin de altını çizmeliyim: oyun bitmeden tiyatro terk edilmez anlayışına olan saygım ve oyunun iki yıl sürmesi) Ferhan Şensoy'un "tiyatro tesisleri" bünyesinde bulunmam söz konusu olamazdı. Yukarıdaki örnek, sadece görüş oluştursun diye yazılmıştır. Daha birçok yanlış ve bana ters gelen durum söz konusuydu. Örnekse, Şensoy'un küfürbaz olması ve oyuncularına küfür etmesi gibi...

Parayı bulduğunda burjuvaziden yana olan, parasız kaldığında "Karşı Bildiri" yazan Ferhan Şensoy, siyasal olarak güvenilebilecek biri değil. En azından işçi sınıfının ideolojisi olan Bilimsel Sosyalizm ile siyaset yaptığını iddia edenler tarafından sıcak bakılmaması gereken bir tiyatro patronu!

Diyarbakır'da PKK'yi eleştiren Fername oyunu nedeniyle protesto edilen Şensoy, hiçbir düşünce süzgecinden geçirmeden sahnelediği replikleri, o yörenin siyasal iradesinin baskısı nedeniyle, hemen geri çeken ve PKK'ye kırmızı karanfil sunan Ferhan, Elazığ'da da Fetullah cemaatinin protestosuna uğrayınca, paralize olmuş ve ne yapacağını bilemez duruma düşmüştü. Fransızca düşünüp, Türkçe oynayan Şensoy, ezilenlerin tiyatrosundan bihaber olduğundan, rotasız gemi gibi dönenip duruyor...

İşte bu tiyatro patronunu, Türkiye Komünist Partisi'nin sıcak baktığı, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, bağrına basıp, işçi sınıfına öneriyor. Durumu kınıyor ve burjuva kültür taşıyıcısı olan Ferhan Şensoy'un sol adını içeren kurumlardan dışlanmasını arzu ediyoruz...

H. Hilmi Bulunmaz