11 Haziran 2007 Pazartesi

Cem Erciyes kitap öneriyor!

Foto: Tracey Emin


Radikal Kitap Sorumlu Yayın Koordinatörü Cem Erciyes, 8 Haziran 2007 tarihli derginin 24. sayfasında bir "sanatçı" ve bir "kitap" tanıttı...

"Sanatçı" yukarıda fotoğrafı bulunan Tracey Emin ve "kitap"; bu "sanatçı"nın yazdığı "Yaban Vatan" adını taşıyor...

Peki kitap, sanatsal anlamda ne veriyor? Cem Erciyes'e bakarsak çok şey! Kitabın "vazgeçilemez" bir durum içerdiğini duyumsatan Cem Erciyes'in alıntılarını aktaralım:


Balıkçı Abdullah

Dört ay boyunca Abdullah ve ben sevgili olduk. Günlerimizi İzmir'in kırmızı şarabından içerek geçirdik. Geceleri küçük tekneyle denize açılır, manyaklar gibi sevişirdik. Tepelere tırmanır, Likya mezarları üzerinde otururduk. O saz çalar, ben dans ederdim. Gösteri yapan ayılar gibiydik - birbirimiz için gösteri yapıyorduk. Sadece deniz ve biz vardık; yanlış doğru yoktu: sadece deli, kör aşk. (...) Babam arabasıyla köy meydanına geldi. Annemle ya da karısıyla değildi, başka bir kadın vardı yanında. Babam altmış sekiz yaşındaydı, yanındaki kadın otuzbeş. (...) Babam üçümüzü Beyaz Dağlar'a, Abdullah'ın karısının da ufak beyaz taş bir evde kalmakta olduğu küçük köye götürdü. Kadın kederden yataklara düşmüş, kocasının ona geri dönmesini bekliyordu.

Turner sonrası rezalet

Gillian (Wearing) ısrarla Kanal 4'te canlı yayında olduğumu, adamakıllı sarhoş bir halde son sözlerimin "Arkadaşlarımla birlikte olmak istiyorum. Annemi aramalıyım" olduğunu söylüyor.
"Çok komik Gillian, ama beni böyle kandıramazsın. Amma kurdun ha!" Telefonu tutarken -beynim çatlayacak gibi- ama gülüyorum ve yanımda yatmakta olan adama dönüyorum. "Hey Mat uyan. Ben dün televizyona çıktım mı?"
Homurdanıyor, "Hayır".
"Hey Gillian kapat şu telefonu zaten akşamdan kalmayım. Git başkasını işlet."
O hâlâ söylediklerinin doğruluğunda ısrar ederken telefonu kapatıyorum. Tekrar uykuya dalarken ne harika bir arkadaşım var diye düşünüyorum, kendi büyük başarısını kutlamak yerine tutmuş bana şaka yapıyor.
Birkaç saat sonra Shoreditch'de bir kahvede oturmuşum, kahvemi yudumlarken biraz canlanmış hissediyorum kendimi. Guardian gazetesini açıyorum.
Hassiktir, dehşet içinde kalıyorum. İşte ben...

tıkla: Radikal