Nazım Hikmet
Hiç biri
Hiç biri
Bizim değil.
Ne pomadlanmış "Hamlet"i Küçük Tiyatro'nun
Ne pudralı "Prenses Turandot"
Ne "Fedro" karnavalı Oda Tiyatrosu'nun.
Boş yere çiçek beklemesin bizden
Allığa ve altına batmış mahmur kokonalar.
BÜYÜK TİYATRO
Şahane bir tahıl ambarıdır.
Gardropları GUM'a yarar.
Dekorasyon atlaslarıysa
Fistan olur köylü kızlara.
Dar gelir bizim sahnelerimize
Sandıktan salonları özel mülkiyetin.
Bize ALANLAR gerek,
Yığınlar kahkahalarla
Gülebilsin diye
Kızıl Meydan!..
Parasız gösteri!..
Ermiş Vasili Manastırı'nın çanları
Haber verip antrakları
Bir kez işe yarasın bütün ömrünce.
Varsın 1 Mayıs günlerinde gibi
Dalgalansın yığınlar
Ve R.S.F.S.R. uçaklarının projektörleri
Otomobillerin geride bıraktığı traktörleri aydınlatırken
Kızıl atlı dört nala geçsin sahneden!
İşte o gün
Öp, bizim de dudaklarımızla
MEYERHOLD, sen
Boyasız yanaklarını
SPORCU-ARTİSLERİN!
YAŞASIN MAKİNALAŞMIŞ TİYATROSU
MAKİNALAŞMIŞ R. S. F. S. R. ' nin...
(aleksandr fevralski - nazım'dan anılar kitabından)