Ödül ile tiyatroyu öldüren kişi, kuruluş ve kurumlar; karşıtının hızla oluşmaya başladığını gördükçe, ne yapacağını bilemez duruma düştü/düşüyor/düşecek...
Ödülden beslenenlerin, aslında tiyatroyu öldürenler olduğu su yüzüne çıktıkça, mert sesler ikirciklenmeyi bir yana bırakıp, netleşerek, tarihe ve topluma karşı sorumluluklarını gündeme getirme gereksinimi duydu/duyuyor/duyacak...
Daha önce de, ödül konusunda netleşme gereksinimi duyan ve yazan A. Ertuğrul Timur, bu konuda, bize "katkı" yaptığı için, kendisine teşekkür etmek durumundayız...
Timur'dan tadımlık:
"Sanat ve Ödül... Birileri medyada sanatçı (!) yetiştirip, yarışmalardan sözde sanatçılar imal ededursun; artık tiyatro dünyası ciddi bir şekilde ödülleri tartışmaya, reddetmeye başladı. İlk olarak kim reddetmişti ödül kavramını şu an emin değilim, ama benim hatırladığım Oyun Atölyesi ödül almayacağını, ödüllere dahil edilmemelerini, bir kaç yıl önce bir bildiri ile duyurmuştu.
Bu yıl benzer bir çıkışı çok haklı gerekçelerle Semaver Kumpanya yaptı. Bireysel ödül reddedenlerse her zaman çıkmıştır.
Bir süredir Hilmi Bulunmaz da; www.tiyatroyun.com internet sitesinden tiyatroda ödül kavramını sorgulamakta ve eleştirmekte."
tıkla: Hiç içimden gelmedi...