26 Mayıs 2007 Cumartesi

'Sadakaya Hayır!' için çekincelerimiz

Genel olarak doğru bulduğumuz "Sadakaya Hayır!" diye tanımlanabilecek eylemi başlatan tiyatrom'u destekliyoruz...

Ancak, bazı çekincelerimiz var. Daha önce duyurusunu yaptığımız çekincelerimizi sıralayalım:

- Her konuda olduğu gibi, bu konuda da net olmak gerekir...

- Efes Pilsen'i, "Efes Pirsen" diye yazan Timur'un, bu durumu düzeltmesini arzu ediyoruz...

- Sayın Timur; bu eylemde gösterdiği titizlik ve duyarlılığı, her zaman göstermeli. Adların verilmesini, bir zayıflık olarak görmeyip, bir gerçeklik olarak algılamalı...

- Ali Poyrazoğlu, Ferhan Şensoy... gibi tiyatro prenslerine gösterdiği tepkiyi; karşıtı kanıtlanamadığına göre, Özdemir Nutku'ya da göstermeli...

- Asgari ücretle Ali Poyrazoğlu'nun ham hum şaralop yaptığı paranın kıyaslamasını yapmak, son derecede zekice bir gerçeklik. Buna benzer gerçeklikleri, bir alışkanlık haline getirirse, Sayın Timur, tiyatro dünyasına katkıda bulunmuş olur...

- Sayın Timur, "Karşı Bildiri" sürecinde de, son derecede doğru bir tutarlılık gösterdi. Bun tavrın da sürmesini arzu ediyoruz...

- Ferhan Şensoy'un diliyle değil de, sentetik ve eklektik bir dille yazılan bildiriyi, deşifre eden biz olduğumuzdan, övünç duyma anlamında değil de, yanlışların üstüne gitme anlamında, adımızın anılmasını isterdik doğrusu!

- Ferhan yalan söylüyor! Ferhan, hiçbir zaman anti-emperyalist olmadı. Olmak bile istemedi... Bu konuyu sürekli olarak işlemekte yarar var...

- Devlet, din dersini de zorunlu hale getirmemeli, tiyatroyu da zorunlu ders haline getirmemeli...

Din de, tiyatro da zorla yapılabilecek bir iş değil... Her iki üst-yapı kurumu da gönüllü yaklaşımla yürüyebilir...

Yukarıda saydığımız ve daha sonra eklentiler yapabileceğimiz çekincelerimizi saklı tutarak, bir kez daha yineliyoruz:

"Sadakaya Hayır!" anlamı içeren tiyatrom eylemini destekliyoruz...

tıkla: tiyatrom