19 Mayıs 2007 Cumartesi

LANET OLSUN SANSÜR YİNE SAHNEDE

A. Ertuğrul Timur

Nazım oynamak sadece devlet tiyatrosu sanatçılarına mı serbest? Nazım'ı anmayı devlet protokolleri tekeline mi aldı?

Geçmişte sanat alanında Sansüre karşı çok mücadeleler verildi. Ufak tefek kazanımlar dışında da hep sansürcüler kazandı maalesef. İşte bugün yaşadığınız ülke sansürcülerin inşa ettiği Türkiye'dir... Vatan severler(!) Nazım'ı vatan haini ilan etmişti. İşte o vatanseverlerin ortaya çıkardığı vatanı görüyorsunuz. Borç içinde, ekonomik çöküntüde... Milliyetçilik maneviyatçılık diyenler sanata saldırıp rahatlamıştı işte sanatsal estetik, dengeli sosyalleşme yerine alabildiğine yozlaşmış, kültürel çürüme içindeki ülke bu maneviyatçıların eseridir. Oysa yetişmiş önceki nesiller sanatla yoğrulmuş olsa bu kokuşmuşluklar yozluk, kültürsüzlük, prim yapabilir miydi? Düşünceden korktular düşüncesizliği, sanatçıdan korktular seviyesizliği, sanattan korktular yozlaşmayı davet ettiler aslında.

2002 Türkiye'sindeyiz. Rakamsal değişimi boş verin ama takılan maskelerle güya anlayış değişikliği de olmuş süsü veriliyor. Bir dönemler Nazım'ı yasaklayanlar hala iktidar ve bu kez Nazım yılları ilan ediyor. Ama siz bu maskeye aldanmayın altını azıcık kazıyınca bakın neler çıkıyor.. Birkaç devlet protokollü anma, birkaç devlet kontrollü oyunlar, gösteriler ama bundan ötesi hala "yassak hemşerim!!!"

* Kadıköy yakasında bir Anadolu Lisesi kurulu bazı sözleri bahane gösterip Aziz Nesin Oyununu yasaklıyor. Bir yıllık emek, çalışma sahneye taşınamıyor...

* Yine İstanbul'da Belki de en seçkin, en köklü olmasıyla öğündüğümüz aydınlar, yazarlar, sanatçılar yetiştirmiş bir okulun müdürü tiyatro grubunun bir üniversitenin sanat şenliğine katılmasına izin vermiyor. Sebep Nazım Hikmet oyunu oynamaları...

* İzmir'de bir okul Nazım anma gecesinin ardından hallaç pamuğu gibi atılıyor. soruşturmalar açılıyor hiç bir yasa dışılık olmadığı halde sanki yasadışı bir olay yaşanmış muamelesi görüyor...

* Ülkenin en seçkin üniversitesinin rektörü düzenlenen tiyatro günlerinde Eğitim-Sen'li öğretmenlerin oyununu iptal ettiriyor ve "sahnede slogan mı attırtacağız" diyerek sendikadan, sanattan ne anladığını o ince bilgeliğiyle sergiliyor Devletin resmi öğretmenlerini birer örgüt militanı gibi damgalayıveriyor.

Hani bu yıl Nazım yılıydı? Nazım oynamak sadece devlet tiyatrosu sanatçılarına mı serbest? Nazım'ı anmayı devlet protokolleri tekeline mi aldı? Bu durumda 2 şık var ya bu sanatsal özgürlükler tablosu sahte ya da Liseleri, üniversiteleri derebeyleri yönetiyor!!! Devletin andığı Bir yazarı lise yönetimi yasaklıyor ise bu başka ne şekilde adlandırılabilir???

Gençler bozuldu deniyor aldırmayın siz onlara hiç de bozulduğu yok!!! Tam tersi asıl şimdi umut. Ülkeyi bu hale getiren bu gençler değildi onların babalarıydı, onların öğretmenleriydi, onların dedeleriydi ama asla bu gençler değildi. Ve siz şimdi bir kez daha önünü tıkamaya çalışıyorsunuz ve eminim yine başaracaksınız bu saltanat sizde olduktan sonra...

tıkla: tiyatrom