5 Mayıs 2007 Cumartesi

Devlet tiyatro yönetemiyor

Devrimci nitelikli tiyatrolara baskı kuran, basan, mühürleyen, görevlileri ve izleyicileri gözaltına alıp, her türlü işkenceden geçiren devlet, kendi tiyatrosunu yönetemez durumda...

Halkın istek ve istemlerinin dışında, ona karşıt ve azınlık hükümeti olarak devleti yönetmeye çalışan AKP; Devlet Tiyatroları'nın başına İ. Mine Acar'ı vekil tayin ediyor, Ankara Devlet Tiyatrosu'nun başına Kemal Başar'ı vekil tayin ediyor...

Ankara Devlet Tiyatrosu'nun halka en yakın yönetmenlerinden Coşkun Irmak'ın LYSİSTRATA adlı oyunu, Vekil Kemal Başar tarafından imha edilmek isteniyor... Buna karşı çıkan Irmak'a soruşturma başlatılıyor...

Bakınız, birkaç gün önce ne yazmışız:

"Ülkeyi asaleten değil, vekaleten yöneten AKP'nin tesettür düşünüşlü DT Genel Müdür Vekili İ. Mine Acar'ın prenslerinden; Ankara Devlet Tiyatrosu Müdür Vekili Kemal Başar, şu sıralar, Coşkun Irmak'ın başlattığı muhalefetin sesini kesmekle uğraşıyor."

Yukarıdaki düşünceye benzer birçok yazı yazdık, yazıyoruz, yazacağız... Devletin faşizan tiyatro anlayışını açığa vurmak için, sonuna dek savaşım vereceğiz...

Neyse ki, faşizan tiyatro anlayışına karşı/karşın/karşıt düşünceler, Devlet Tiyatroları içerisinden de oluşmaya başladı... Bir biçimde, örgütlenmeye katkıda bulunabileceği kanısı uyandığından, konuyu buraya taşımaya karar verdik:

"Devlet Tiyatroları 'vekillere' emanet

Detis Genel Başkanı Mehmet Ege, Devlet Tiyatroları bünyesinde bulunan vekil atamaları ve AKP hükümetinin tavrına karşı bir açıklama yaptı. Ege, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Devlet Tiyatroları artık tümüyle vekillere teslim. AKP iktidarının "Vekillerle Devlet Yönetme" anlayışına en uygun yönetimlerden biri olduğunu, bir kez daha ispatlayan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün vekil yöneticileri; kurumdaki devlet tarafından atanmış son yöneticiyi de, gerekçesi tartışmalı bir ceza ile görevden aldırıp, hükümet tarafından, ancak vekaleten atanabilmişlerle yollarına devam kararı almışlardır..."

tıkla: birgün


Yakın tarihten bir yaprak:

(Eylül 1998 yılında basılan Coşkun Büktel'in Türk Tiyatrosundan İnsan Manzaraları adlı kitabında konu edilen Mehmet Ege, küçük bir değerlendirme yapmamıza neden olmuştu...)

Bir fotoğraf
Pazar, 11 Şubat 2007

"Türk Tiyatrosundan İnsan Manzaraları" kitabının, 335. sayfasında bir leke gibi duran ve melul gözlerle bize bakan, bir adamın fotoğrafı; Mehmet Ege... Ruhu çürüyen ve şimdi de fiziği yok olmak üzere olan Devlet Tiyatroları'nın, tüm uygulamalarının özeti gibi duran Mehmet Ege için, bakalım, ne tür bir fotoğraf altını uygun görmüş Coşkun Büktel:

72 - Mehmet EGE.

"Coşkun Büktel'in adresine gönderdiği yazıda, 'Theope'nin DT repertuarında 4 yıl boyunca oynanmadan bekletilmesini makul bulduğunu anlatan, 'daha uzun süre bekleyen oyunlar var' diyerek DT'nin 'Theope'ye karşı tavrını savunan, o zamanki DT Ankara müdürü. 'Theope'nin bekletilmesini normal bulan sayın Ege'ye, 'Olmayan Kadın' ve 'Savaş Yorgunu Kadınlar'ın niye hiç bekletilmediğini, yedinci yazımızda sormuştuk. DT'ye verdiğimiz formu gerekmediği halde cevaplayan Mehmet Ege, cevaplaması gereken bu sorumuzu, görkemli bir sessizlikle karşılamıştır.

Theope'nin DT'de oynanması için form imzalayan 12 kişiden birisi olan Ahmet Mümtaz Taylan diyor ki: 'Büktel'in önüme koyduğu formu imzaladığım için, dönemin Ankara DT Müdürü Mehmet Ege ile tartışmak zorunda kaldım. Ardından Modern Dans Topluluğu'nda sürmekte olan bir projenin, reji ekibinde çalışmak üzere, yaptığım izin başvurusu, Ankara DT müdürü (Mehmet Ege) tarafından 'uygun bulunmadı'".

Bugünlerde sık sık dinlediğim, Ayça Tekindor'un; "Buraları Yıkılıyo" şarkısı eşliğinde yazdığım bu alıntıyı, tüm tiyatro esnafına ve onların esnaf bilincini geliştirme kanalları olarak görev yapan tiyatro esnafı sitelerine armağan ediyorum...

tıkla: bulunmaztiyatro