Egemenler "seçim yatırımı" olarak, kesenin ağzını açıp, halkın çıkarları için değil, kendi küçük çıkarları için ağzını açan tiyatroculara "sus payı" olarak, yeniden "yardım" etmeye başladı... (tıkla: OYUN)
Işıl Kasapoğlu
Tiyatro Bir Meslek mi?
Günlerdir uyku uyuyamıyorum. İki üç hafta önce çıkan söyleşilerden birisinde, tiyatroda etik sorunundan söz ettim. Belki bir geri dönüş olabilir diye. Olmadı.
Örnek : Bir doktor, bir kişiyi dolandırıp, böbreğini çalar ve bir başkasına satarsa ne olur? Meslekten atılır. Hangi meslekten? Tıp Hekimliğinden. Peki tiyatroda bir oyuncu turne günü "Benim dizi çekimlerim var, turneye gelemem" derse ne olur? Turne batar, bu oyuncu da "meslek"ten bir başka tiyatro grubu tarafından hemen işe alınır.
Biz ödüllerde karanlık işler olduğunda susarız, bir arkadaşımız biletçiler tarafından dolandırıldığında susarız, ödenekler ne idüğü belirsiz kriterlerle verildiğinde susarız, biz genel müdürler kanunsuz yollarla işten el çektirildiğinde susarız... Biz susarız: Bizim bir mesleğimiz yok. Bizler küçücük bireyleriz. Ancak elele tutuşup o yıkılmasın, bu yıkılmasın diye bağırır dururuz. Bu arada kendi kendimizi yıkmaktayızdır, farkında olmayız.
Önce meslek. Önce meslek ahlakı!
Ödeneklerin açıklandığı günden bu yana uyuyamıyordum!
Bir ses bekledim!
Gelmedi. Ödenek kriterlerini karşınıza koyun ve bakın, niye, kime, kaç para.
Semaver Kumpanya'ya sıfır kuruş!
Ben artık uyuyacağım, sizler düşünün! Yarın Elektra provam var!
28 mayıs 2007
Bakınız: tiyatrodergisi.com.tr