Bu gelişmeler Sayın Koç'tan iyice umut kesmemize neden oldu. Kendisine tavsiyem, ülkemizin yüz akı DT'yi çöküşe götürecek bu müdahalelerden vazgeçmesi ve yeniden sevimli/samimi bir görünüme bürünebilmesi için de hemen istifa etmesidir.
kaynak: radikal.com.tr
Coşkun Büktel diyor ki:
Cücenoğlu, en iyi bildiği ve üzerinde çalıştığı konu ("Kızılırmak-Karakoyun") hakkında bile doğru bilgilere sahip olmadığı gibi, doğrusunu merak da etmemiş; "Kızılırmak" için çalakalem yazdığı önsözü, yalan yanlış bilgilerle süslemişti. Örneğin, 1946'da (bir rivayete göre de 1945'te çekilen) ilk "Kızılırmak-Karakoyun" için 1947 tarihini vermişti. Lütfi Ö. Akad'ın adını, "Ö. Lütfi Akad" biçiminde değiştirmişti. Ama asıl önemlisi, 1967'de çekilen "Kızılırmak-Karakoyun"un, Akad tarafından yönetildiğini belirtmiş olmasına rağmen, nedense, senaryoyu da Akad'ın yazdığını söylemek yerine, senaryoyu Yılmaz Güney'e mal etmeyi tercih etmişti.
kaynak: coskunbuktel.com