Burjuvazinin tiyatroya bakış açısı değiştikçe, balyozların sesi kulak tırmalamaya başladı... Halkı uyutmak için işletilen Devlet ve Şehir tiyatroları, televizyon "makinesi" sayesinde gereksizleşmeye başladığından bu yana; "tiyatrosuz da yaşanabileceğini" ayrımsayan egemenler, gömdükleri balyozlarını, topraktan çıkarmaya başladılar. Buna şaşacak değiliz!..
http://www.tiyatrom.com'dan bir alıntı yapalım:
"İKTİDARDAN TİYATROMUZA İKİNCİ BALYOZ !...
TAKSİM ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNİN ARDINDAN HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL ŞEHİR TİYATROSUNUN DA 4 AY İÇİNDE YIKILACAĞI AÇIKLANDI !
İSMİ KENTLE VE TİYATROYLA BÜTÜNLEŞMİŞ ŞEHİR TİYATROLARININ BU EN ÖNEMLİ SAHNESİ TÜRSAB'A İKRAM EDİLİYOR.. tİYATRO DÜNYASININ BU ÖNEMLİ KALESİ ADETA ZAPTEDİLEREK ULUSLARARASI PARA FONU (IMF) 2009 GUVARNÖRLER TOPLANTISI İÇİN YERLE BİR EDİLİYOR. TİYATRO PARANIN PATRONLARINA VE ONLARIN KONGRELERİNİ YAPACAĞI MERKEZ İÇİN GÖZDEN ÇIKARILIYOR..
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), 8 yıldır üzerinde çalıştığı 'Kongre Vadisi Projesi'ne en geç 4 ay içinde başlayacak. Radyo Evi'nin müze haline getirilmesi ve Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin yıkılarak daha modern bir binaya çevrilmesi gibi çalışmaları kapsıyor.
YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ ! Toplam 130 milyon dolarlık bir yatırımla gerçekleştirilecek. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, projeye tahmin edilen sürede başlanması halinde 2009'daki Dünya Bankası-Uluslararası Para Fonu (IMF) Guvernörler Toplantısı'na yetişeceğini öngörüyor
BAŞBAKAN, HÜKÜMET, BELEDİYE TİYATROYU GÖZDEN ÇIKARMIŞ ! Projeye tüm yetkili kurumların çok sıcak yaklaştığını belirten Ulusoy, "Başbakan'ımız İstanbul'u çok iyi biliyor. Bu nedenle şehri ayağa kaldıracak projelere olumlu yaklaşıyor. Bu da onlardan biri. O yüzden projeye yeşil ışık yaktı." diye konuşuyor.Dünya Bankası-Uluslararası Para Fonu (IMF) 2009 Yılı Guvernörler Toplantısı, 6-7 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilecek (Kaynak : Zaman Gazetesi)
TİYATRO DÜNYASINI UYARIYORUZ!
İSTANBUL'UN İKİ ÖNEMLİ KÜLTÜR SANAT MERKEZİNİ ZAPTEDEN VE DOZERLERLE YERLE BİR ETMEYE HAZIRLANAN BİR ZİHNİYET ARTIK CEPHEDEN SALDIRIYA GEÇTİ.. ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ VE HARBİYE MUSİN ERTUĞRUL SAHNESİ PARAYA, VE PARANIN PATRONLARININ KONGRELERİNE TAHSİS EDİLMEK ÜZERE YIKILMAYA HAZIRLANIYOR. KÜLTÜR SANATI GEREKSİZDEN ÖTE TEHLİKELİ BULAN BU ZİHNİYET BUNUNLA SINIRLI KALMAYACAKTIR KUŞKUSUZ. ARTIK YALVARIR , SERZENİŞTE BULUNUR, YAKARIR TÜRÜ 27 MART BİLDİRİLERİNİN DEĞİL KARARLILIĞIMIZI GÖSTERMENİN VE DEMOKRATİK HAKLARIMIZI KULLANARAK SANAT KURUMLARIMIZA SAHİP ÇIKMANIN ZAMANIDIR. BİLDİRİ POLEMİKLERİNİN DEĞİL EYLEMİN ZAMANIDIR.
TİYATROM TİYATRO VE SANAT DÜNYASINI SANAT KURUMLARINI YIKAN ZİHNİYETE KARŞI SANAT CEPHESİNİ KURMAYA DAVET EDİYOR !..."
Devlet ve Şehir tiyatrolarının halka karşıt halini ayrımsamayıp, halkçı bir yapıda olduğunu varsayarak, eylem geliştirmek bize göre değil...
Devlet ve Şehir tiyatrolarını, "tiyatromuz" olarak görmüyoruz... Emeğin iktidara yürüyüşüne koşut olarak savaşım veren tiyatroların "tiyatromuz" olarak adlandırılabileceğini usumuzdan çıkarmıyoruz...
Egemenlerin bir kanadının; diğer kanadı üzerinde tahakküm kurarak, "balyoz eylemi" içerisine girmesi, bizleri fazla "bağlamıyor"...
Türkiye tiyatrosu, her geçen gün, büyük bir hızla çürüyor, küfleniyor ve intihar ediyor... Tiyatroyu tiyatrocular ve tiyatro yayıncılığını tiyatro yayıncıları imha ediyor...
http://www.tiyatrom.com'dan küçük bir alıntı yapalım:
"BİLDİRİ POLEMİKLERİNİN DEĞİL EYLEMİN ZAMANIDIR."
Bildiri polemiğini başlatan, sürdüren ve sürdürecek olan OYUN dergisidir... Bu derginin ve yöneticilerinin adını anmadan, (yumurtasız omlet yapar gibi) sürekli olarak, rahatsızlıklarını dile getiren tiyatro yayıncılarının, eylem birliği ve eylem zamanı tayin edebilmeleri için, öncelikle, "öznesiz tümce" oluşturmayı bir yana bırakmaları gerekir!..