26 Mart 2007 Pazartesi

İntihar eden tiyatro hakkında 'konuk görüş'

Emeğin iktidara yürüyüşünü engellemek isteyen düzenin tiyatrosu çürüyor, küfleniyor... İntihar ediyor... Yapacağı başka birşey yok!...

Bu çürümeyi, küflenmeyi izleyen insanlar var... İntihardan rahatsızlık duyanlar var...

Biz, bu çürümeden, küflenmeden ve intihardan hoşnutuz... Düzenin, herşeyiyle birlikte tiyatrosunu da dağarcığına katarak intihar etmesi, son derecede hoşumuza gidiyor...

27 Mart tapınıcıları sızlanıyor... Kendilerine (de) ayrıcalık ve tütsülenmişlik sağlayan tiyatro intihar ederken, onlar da intihar etme eğilimi gösteriyorlar...

Bu durumdan rahatsızlık duyanlardan biri (de) Aydın Orak... Gölge Tiyatro sanal dergisindeki yazısından bir paragraf aktaralım:


"Tiyatro bir yaşam biçimi, bir sahne görselliği ve hayata bazen ayna, bazen de mercek tutan, aslında bir hayat felsefesi... Bazen insanların düşünmek ve yaşamak istemediği yanlarını gösterir, bazen de insanların düşünmekten korktuğu ve dillendirmek istemedikleri en tehlikeli, en mahrem, en güzel, en çirkin ve bazen de kaçınılmaz anarşist duyguları tattırır. Sisteme, insana, düzene en radikal eleştirisini ve başkaldırısını gösterir tiyatro. Onun içindir ki, bugünkü iktidarlar, muhafazakarlar, yobazlar, 'bana dokunmayan yılancılar' ve duygusunu yitiren sanat düşmanları, sinsi ve hain planlarına ülkede tiyatro yapamama ve yapanlara da çaktırmadan engel olma yolunu katediyorlar."

Kaynak:
http://www.tiyatroevi.com/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=118