Daha önce (03. Mart. 2007) http://www.hilmibulunmaz.com yayımlanan bir sinema yazısını aktaralım:
Edebiyat ve sinema alanında önemli bir yere sahip olan Zorba, klasik sözcüğünü hak eden bir yapıt...
Roman olarak Nikos Kazancakis'in; film olarak da Michael Cacoyannis'in imzasını taşıyan Zorba, insanlarda kalıcılık duygusu bırakıyor...
Başta Anthony Quinn olmak üzere, oyuncuların tamamı, imgelemin algılanmasına katkıda bulunan özneler olarak kendilerini ortaya koyabiliyorlar...
Mikis Theodorakis'in müzikte, kendini, bir kez daha "kanıtladığı" Zorba, salt göze değil, kulağa (ve hatta) yüreğe hitap edebiliyorsa, bunda bestecinin payının ne denli olduğunu saptamakta zorlandığımı söylemeliyim...
Özellikle Walter Lassally'nin fotoğrafik derinlik sağlayan çabasını ayrıca belirtmekte yarar var...
Girit Adası'nı bir tiyatro sahnesine dönüştürebilme yeteneğini ortaya koyan Vassilis Fotopoulos, soyadının çağrıştırdığı gerçeklikle hareket ederek, bizlere, müthiş bir dekor anlayışı gösterisinde bulunmuş...
Montaj'da John Dwyre de elinden gelen tüm güzellikleri, kurgulama anlamında izleyiciye sunmanın gönül rahatlığı içerisinde...
Kapitalizm ve faşizm eleştirisini de barındıran film, sinemayı sanat olarak görmek isteyen herkes tarafından izlenmeli...
Sinema üzerine yazı yazma alışkanlığı olan biri değilim... Herşeye karşın, Zorba'nın bir sözüyle yazımı bağlamak istiyorum:
Zorba - "Okuduğun bunca kitap, sana mutlu olmayı öğretmiyorsa, onları boşuna okumuşsun patron!"