12 Mart 2020 Perşembe

ey savcı şiirimi İHBAR eden MUHBİR Mustafa Şükrü Demirkanlı işte bu!


adlı kişiye yanıt olarak
Ah ki ah. Bunca ısrara, ricaya rağmen çok önemsediğiniz bir şiirinizi paylaşmanızı istememize rağmen siz de tık yok. Muhtemelen muhteşem şiirlerinizden birini seçerek, diğerlerine haksızlık etmek istemiyorsunuz. Tamam, aklınıza gelen ilk şiirinizi paylaşın, nasılsa hepsi muhteşem

28 Şubat 2020 Cuma

Tiyatro sanatçısı olmak yada tiyatro sanatçısı olmamak. Bütün sorun bu!

Biz üç güçlü kişi aynı çerçeve içindeyiz. Diğer iki kişinin tiyatro deneyimi var mı? Merâk edip sormadım bile... Çünkü biliyorum ki tiyatro sanatçısı olmak için herhangi bir üstünlük gerekmiyor! İnsanda, sanat aşkı olması yeterli. Çerçevedeki Alattin ve Tarık sanat âşığı iki değerli kişi. Bulunmaz Tiyatro'yu benimsemeleri benim için şimdilik yeterli... Onlar çok iyi kişi!

Twitter'ı kapatarak savaşın acılarını görmemizi engelleyen AKP faşizmi...

Düşünüyorum... Kendimi düşünüyorum. Kentimi düşünüyorum. Ülkemi düşünüyorum. Dünyâyı düşünüyorum ve evreni düşünüyorum... Neyi ne zaman düşünsem, aklımdan savaş sesi çıkmıyor. Kendimle savaşıyorum! Kentimle savaşıyorum! Ülkemle savaşıyorum... Dünyâyla savaşıyorum... Evrenle savaşıyorum. Tüm bu savaşma eylemlerimin yanı sıra dışımdaki savaşlarla da yakından ilgileniyorum. Savaşmak zorunda mıyız? Düşün...

Savaşta olmamız nedeniyle Twitter kapatıldığı için "buradan" yazıyorum!

Sürekli olarak savaşıyoruz... Savaşılmasına ben karar vermiyorum ancak sürekli savaşıyoruz... Irak'ta savaşıyoruz... Suriye'de savaşıyoruz... Kendi ülkemizin içindeki savaştan bahsetmek bile istemiyorum! AKP faşizmini ayakta tutmak için her türlü savaşın içinde olmaya zorunlu tutuluyoruz...

24 Şubat 2020 Pazartesi

Linççilerle Bulunmaz kapışması ABD ile Vietnam kapışmasına benziyor!

19.03.2020 saât 09:30  İstanbul 26. Asliye Cezâ Mahkemesi 2019/511

16.04.2020  saât 11:05  İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/4
21.04.2020 saât 10:10   İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/523

10.09.2020 saât 09:45  İstanbul 9. Asliye Hukûk Mahkemesi 2013/423

29 Aralık 2019 Pazar

Tescilli hırsız olduğu bütün basında belgesiyle anlatılmış Mehmet Ergen!

Mehmet Ergen

Erbil Bey, ben bu davranışınıza hiç bir anlam veremedim. Siz bana bu konuyla ilgili telefon açalı daha iki gün olmadı. Bu işi araştırıp size geri döneceğim dedim, siz ise konuyla ilgili cevabı beklemeden şikayete başlamışsınız. Hiç yakıştıramadım. Ayrıca tutumunuz hiç profesyonelce değil. Sosyal medya polemiklerini sevmem, ama yukarıdaki haksız yorumları okuyunca yazmak istedim.

Bir dergi sahibi / editörü olarak sizi daha sorumlu bir tavır sergilemeye davet ediyorum. Profesyonelce randevu alırsınız, teklifiniz nedir, beklentiniz nedir bildirirsiniz. Şehir Tiyatroları yönetimi de değerlendirir. Doğrusu bu değil mi? Sonuçta talep ettiğiniz bütçe kamuya aittir. İki üç günde karar verilemez. Cep telefonundan arayıp reklam almak / satmak ne Şehir Tiyatroları’nın ne de derginizin çapına uygun. Reklam pozitif bir etki yaratmak için verilir. Bir tiyatro için böyle negatif bir haber yapıp sonra da o tiyatrodan reklam geliri temin etmek istemeniz de biraz tuhaf oldu.

Buradan başka bir yorum yazmayacağım. Saygılar.

Kaynak: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=2596363760432188&set=a.1474218962646679&type=3&theater

19 Ekim 2019 Cumartesi

Yazı yazma çabası yada yazı yazma çalışması yada rahatlama hazırlığı!

Niçin yazıyorum? Anlatmak için... Yok hayır, bu doğru değil yada tam olarak, yüzde yüz doğru değil. Doğruluk payı var ancak tamamıyla doğru değil. Rahatlamak için yazıyorum. Yazı yazmak öylesine bir şey ki benim için! Nasıl bir şey olduğunu anlatabilmem sanırım asla kolay olmayacak. Belki de kolay. Evet, gerçekten kolay. "Kolay" mı dedim? "Kolay" dedim!

Niçin yazıyorum? Rahatlamak için... Evet, bu doğru yada doğruya çok yakın. Ancak doğruluk çok payı büyük. Tamamıyla doğru mu? Hiçbir şey tamamıyla doğru yada tamamıyla yanlış olamaz. Niçin? Diyalektik için... Diyalektiğin hatırı için... Diyalektiğin hatırı kalmasın diye... Diyalektik!...

Niçin yazıyorum? İçimde sorunlar biriktiğinde, bu sorunları azaltmak için rahatlamak istiyorum. Rahatlamanın en kestirme yolu; yazı yazmak! Benim için böyle. Herkesin kendine âit bir rahatlama yolu, bir rahatlama yöntemi var. Ben yazı yazdığımda rahatlıyorum. Yazıyorum, yazıyorum...

22 Ağustos 2019 Perşembe

Metin Kondel anlamadığı, bilmediği, öğrenmediği tiyatroda gerçek uzağı!

Metin Kondel
22 Ağustos 2019

Tiyatrocu Ulvi Alacakaptan bahsi. İlk (kez olarak) Anadolu turnesinde Of'ta izlemiştim Hasan Nail Canat'la. Sonra Bursa'da üniversitede okurken Namazgâh'ta bir dairede sazlı sözlü tiyatral birşey yaptı. İki tane Arap misafirle gelmiştim.

Hiçbir şey anlamadılar oyundan ama beğendiklerini söylediler.

Sonra Gerçek Hayat dergisinde bir ropörtajda söylediği bir sözle hatırladım. "Bir zamanlar samimiyet diye sandığımız şey meğerse parasızlıkmış." 12 Eylül askeri darbesinden sonra hidayete ermiş bir solcu. Bunlar bagajlarıyla gelirler. Ulvi Alacakaptan'ın dilinde tuhaf bir panik var, sürekli üst perdeden birşey satıyormuş gibi. Pisişik bir Yeşilçam hastalığı var, sözle rol, bakışla rol, herşey rol, hayat komple rolden ibaret onlar için. Tiyatrosunda da aynı. Birinci perde bitti, o seyirciye sözü uzatıyor, birşeyler geveliyor. Milli Görüş camiasında sanat, sinema, tiyatro, edebiyat türü şeyler hak getire. Onlara hidayete ermiş komünist bozuntusu lazım. Bugün kültürde iktidarın tavrı da odur. Hidayete erme potansiyeli olan solcu ve komünistleri fonla, Allah kerimdir.

Eh, Ulvi Alacakaptan da görüyor mama nerde. Mecburen sarayın kapısından o da sağa sola saldırıyor. Aslan numarası yapıyor.

Sonuçta Milli Görüş hareketinin dünyayı sırf politikayla kurtarabileceğine olan kör inancı eldeki sanatçı, yazar vb. adamların uzaklaşmasına sebep oluyor. Dünyalarında kültür diye bir şey yok çünkü. Öyle bir ufukları yok. Gençleri Rasim Özdenören okuyacak, reise hayran olacak, Atatürk'ü de muteber bilecek, zaten Milli Görüşçü dediğiniz de bu. İtikatta Müslüman amelde biraz reisçi icabında hafiften Kemalist! Bu garabette hidayete erememiş bir solcunun durmasına imkân var mı?

https://www.facebook.com/metinkondel/posts/2605441176147310

28 Temmuz 2019 Pazar

LİNÇÇİ, MUHBİR, YALANCI Mustafa Şükrü Demirkanlı YALAN söylüyor!

Senin hayatın FETÖcüleri savunmakla mı geçecek? Kendini gizlemek için de sosyalist olduğunu söyleyeceksin... Komik bir korkaksın vesselam... FETÖ'nün yaptıklarını sen de unutalım mı istiyorsun Kuyumcu Bulunmaz? FETÖ'nün salonlarından çıkmadığını unutmadı kimse...

https://twitter.com/MDemirkanli/status/1155214002634600448?s=20

27 Temmuz 2019 Cumartesi

MUHBİR Mustafa Şükrü Demirkanlı Bahri Şenkal'a İFTİRÂ atıyor sürekli!

@bahrisenkal adlı kişiye yanıt olarak
Bahri Bey, sizlerin (FETÖ'nün) yaptığı taciz ve tecavüzleri unutalım mı istiyorsunuz? Türkan Saylan'ı tabii ki hatırlamıyorsunuz...

https://twitter.com/MDemirkanli/status/1154495432015437824?s=20